NETAFIM, SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIMSAL ÜRETİMİN VE KADIN İSTİHDAMININ DESTEKÇİSİ

Oluşturma Tarihi : 27 Aralık 2023 Çarşamba
Reklam 2
NETAFIM, SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIMSAL ÜRETİMİN VE KADIN İSTİHDAMININ DESTEKÇİSİ

Dünyada 25 ülkede 90’dan fazla topluluğa destek veren Netafim; sulama projelerine, kadınları güçlendirmeye yönelik eğitim-öğretim programlarına ve çiftçilerin refahını artıran birçok girişime katılarak, bünyesinde faaliyet gösterdiği toplulukları güçlendirmeyi hedefliyor. Netafim Türkiye de grubun bu yaklaşımını yakından takip edip, Türkiye’de pek çok projeye destek sağlıyor.

Global ölçekte yıllık 9,6 milyar dolarlık cirosuyla faaliyet gösteren Orbia Grubu’nun bir üyesi olan Netafim, 1965 yılından bu yana tarımsal alanda uzmanlaşmış ürün ve metodolojileri ile mucidi olduğu akıllı damla ve mikro sulama çözümlerinde dünya çapında faaliyet gösteriyor. Tarla bitkileri, meyve bahçeleri, seracılık, peyzaj ve madencilik için, damlatıcılardan, gelişmiş otomatik kontrol sistemlerine kadar, sürdürülebilirlik misyonu ile son teknoloji çözümlerini üreticilerle buluşturuyor. Toprak üstü ve toprak altı damla sulama borularının yanı sıra sera çözümleri, otomatik ve yarı otomatik filtreler, sprinkler, hassas dozajlama ve bitki besleme otomasyon ürünleri, yapay zekaya sahip sulama, izleme ve kontrol sistemleri ve diğer tarımsal sulama sisteminde yer alan aksesuarların üretim ve satışını gerçekleştiriyor. Dünya çapında 33 iştiraki, 19 üretim tesisi, yaklaşık 5000 çalışanıyla 110’dan fazla ülkedeki üretici ve işletmelere yenilikçi çözümler sunuyor.

Şirketin Türkiye yapılanması olarak 1997 yılında kurulan Netafim Türkiye, Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikasında üretim faaliyetlerini yürütürken, hem iç pazara hem de ihracata yönelik satışlarını sürdürüyor.

Sürdürülebilirlik vizyonu

Dünya çapında büyük bir satış ve hizmet ağı kurmuş olan Netafim, üretim ve ticaretin yanı sıra sosyal sorumluluk anlamında da oldukça aktif. Sürdürülebilirlik vizyonu, bulunduğu sektör ve faaliyet alanıyla yakından ilgili olan Netafim, 2015 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda kabul edilen 2030 yılına kadar yoksulluğu sona erdirmek, eşitsizlik ve adaletsizlikle mücadele etmek ve iklim değişikliğinin üstesinden gelmek için oluşturulan ve Türkiye’nin de taraf olduğu Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne katkı sağlamak için yoğun bir çalışma yapıyor. Bu hedefler dahilinde daha az su, gübre ve toprakla daha fazla ürün yetiştirerek, gerçek anlamda sürdürülebilir tarımsal üretim yapılması yolunda tüm paydaşlarını destekliyor ve seferber ediyor. Yenilikçi ortaklıklar, iş birliği ve eğitim yoluyla gıda arzını güvence altına almaya çalışıyor. Ürünlerinde belli oranda geri dönüşümlü malzeme kullanarak, ürün kalitesinden ödün vermeden dünyanın dört bir yanındaki çöplüklerdeki atıkları ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Aynı zamanda da damla sulamanın çevre ve gıda üretimi üzerindeki değerini tam olarak anlamak için ürün portföyünü ve mahsul ekimi hakkında yaşam döngüsü değerlendirmeleri yapıyor.

Netafim, sürdürülebilirlik alanında adımlar atarken; Birleşmiş Milletler “Global Compact”, Gıda ve Tarımsal Araştırmalar Vakfı, SAI: Sürdürülebilir Tarım İnisiyatifi Platformu gibi küresel kuruluşlarla da iş birlikleri gerçekleştiriyor. Karbon ayak izinin azaltılması amacına hizmet etmek için çeşitli kamu kurumları ve üniversitelerle işbirliklerine imza atıyor.

Yeni yönetici alımlarıyla kadın istihdam oranı yüzde 33’e çıktı

NetafimKüçükNetafim için sürdürülebilirlik kadar şirket içindeki cinsiyet eşitliği de oldukça önemli. Orbia Grubu ve Netafim, özellikle yönetimde kadın yönetici istihdam oranlarında her yıl yaptığı artışla örnek alınacak bir duruş sergiliyor. Orbia Yönetim Kurulu’nun yüzde 25’i kadın yöneticilerden oluşuyor. Netafim’de de kadın yönetici oranı son bir yılda yüzde 19’dan yüzde 22’ye çıkarken, yeni yönetici alımlarında yüzde 33’lük bir kadın istihdam oranı söz konusu. Kurum içi kadın istihdamına yönelik kararlı adımlar atmaya devam etme amacındaki Orbia Grubu ve Netafim, aynı zamanda özellikle iş ortaklarının daha fazla kadınlardan oluşması, kadınların tarım sektörüne daha çok müdahil olması ve sektörde rol alması konularındaki hassasiyetini sürdürme hedefinde...

Amaçlarından biri de dezavantajlı bireylerin toplumla bağlantısını güçlendirmek

25 ülkede 90’dan fazla topluluğa destek veren Netafim’de şirket çalışanlarının yüzde 35’inden fazlası gönüllü faaliyetlerde yer alıyor. Sulama projelerine, kadınları güçlendirmeye yönelik eğitim öğretim programlarına ve çiftçilerin refahını artıran birçok girişime katılarak, bünyesinde faaliyet gösterdiği toplulukları desteklemeyi hedefliyor. Aydın’da bulunan tüm paydaşlara tarımı anlatmayı ve öğretmeyi amaçlayan Akıllı Köy projesine ciddi katkılar sunuyor.

Grubun bu yaklaşımını yakından takip ederek, pek çok sosyal sorumluluk projesini hayata geçiren Netafim Türkiye, özel çocukların, işitme engelli öğrencilerin okullarında hobi bahçeleri ile seralar kurdu, sulama borularının serme işlemlerini gerçekleştirdi. Ayrıca kadın cezaevinde bazı etkinlikler de düzenleyen Netafim Türkiye, dezavantajlı bireylerin toplumla olan bağlantısını güçlendirirken, özellikle de tarımsal alanda sürdürülebilirlik ve bilinç seviyesinin yükselmesi adına bazı adımlar atıyor. Bu amaçla da Netafim Türkiye, yeni sosyal sorumluluk aktiviteleri için kurumsal iletişim faaliyetiyle, ticari kaygıların ötesinde, kapsayıcılık ve sürdürülebilir kalkınma adına farkındalık yaratmayı hedefliyor.

Kadın Dostu Markalar Platformu’nun yürüttüğü “İyiliğe Bir İlmek At” projesinde yer alarak deprem bölgesindeki vatandaşlar için katkı oluşturan Netafim Türkiye, adım adım büyüyen bir farkındalık etkisi yaratmak arzusunda ve bu adımları sadece firma yönetimi olarak değil, tüm personeliyle atıyor.

“Kadınlar için siyaset üstü bir anlayışla çok hızlı ve büyük adımlar atılmalı”

PınarParmaksızNetafim Türkiye ve Orta Asya Genel Müdürü Pınar Parmaksız’a göre Türkiye’de kadınların iş hayatında ve sosyal yaşamda daha etkin olabilmesi için tüm paydaşların iş birliği yapmaları ve cinsiyet eşitliğini bir öncelik olarak kabul etmeleri gerekiyor. Her şeyden önce, pek çok kurumda kadınların yönetimde zirveye ulaşmasını engelleyen cam tavanların ortadan kaldırılmasının gerekliliğine dikkat çeken Parmaksız, işyerlerinde cinsiyet eşitliği politikaları oluşturulmasının, kadınların liderlik pozisyonlarına teşvik edilmesinin ve eşit fırsatlar sunulmasının, iş örgütlerinin bu konunun takipçisi olmasının önemini vurguluyor. “Gerek toplum gerekse ailelerde, kadın erkek tüm bireyler arasında toplumsal cinsiyet eşitliği alanında eğitimler verilmeli” diyen Parmaksız, “Burada tabii ki devletimize de çok iş düşüyor. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması konusunda yasal mevzuattaki eksiklikleri tamamlamalı, kadın istihdamının artırılması yönünde teşvik edici uygulamaları yaşama sokmalıdır. Her şeyden önce devlet, toplum ve STK’lar elele bu konunun üzerine giderek çözümcü bir tutum içinde projeler üretmelidir.

Öte yandan Dünya Ekonomik Forumu 2022 Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi’ne göre Türkiye, 156 ülke arasında 124. sırada yer alıyor. Ayrıca eğitime erişimde 101’inci, sağlıkta 99’uncu, siyasette temsilde 112’nci ve ekonomiye katılımda 134’üncü sırada. Tabii ki bu seviyeler Cumhuriyet ilklerimizin ve hedeflerimizin çok çok gerisinde olduğumuza işaret ediyor. Onun için kadının iş hayatında ve sosyal yaşamda daha etkin ve aktif olabilmesi, siyaset üstü bir anlayışla ele alınmalı ve çok hızlıca büyük adımlar atılmalı” diyor.

“Kız çocukları değişimi başlatmak için cesaretle seslerini yükseltmeliler”

İş hayatında ve sosyal alanlarda fırsat ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğine maruz bırakılıp sürekli önü tıkanmaya çalışılan kız çocuklarına ve kadınlara yönelik de görüşlerini aktaran Pınar Parmaksız, toplumun çok büyük bir katmanında, kız çocuklarının hayata, erkeklere göre bir hayli geriden başladığını vurgulayarak, bütün bu dezavantajların da kız çocuklarının çok daha büyük bir inançla ve azimle hayata tutunmalarını şart koştuğunu söylüyor. Bu amaç için, özellikle kız çocuklarının STEM ve programlama gibi son derece güncel ama erkek egemen konulara da daha çok aşina olmasını ve sevmelerini sağlayacak eğitim programları uygulanmasının önemini vurguluyor.

Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yeryüzündeki her şey bir kadının eseridir” sözünü hatırlatan  Pınar Parmaksız, sözlerini şöyle sürdürüyor; “20 yılı aşkın kariyerimde kadının naif, ezber bozan ve ben yaparım yaklaşımının, birçok zorluğu farklı yaklaşımlarıyla çözümlediğini deneyimledim. Kız çocuklarımızın öncelikle kendi yetenek ve potansiyellerine inanmaları gerekiyor. Öğrenmeye açık ve her zaman bilgiye erişmeye çalışmaları çok önemli. Çevresindeki, dünyanın herhangi bir yerindeki başarılı kadınların hikayelerini irdelemeli, ilham almalı ve onlardaki cesaret ve özgüvenleri, kendi benliklerinde hissetmeliler. Cinsiyet eşitsizliği alanında değişimi başlatmak için cesaretle seslerini yükseltmeliler.”