GÜLŞAH GÜRKAN; Gülsha Kurucusu ve CEO’su

Oluşturma Tarihi : 26 Ocak 2024 Cuma
Reklam 2
GÜLŞAH GÜRKAN; Gülsha Kurucusu ve CEO’su

Hedefi, Isparta gülü ile yarattığı markasını dünyaya tanıtmak…

1965 yılından beri dünyaca ünlü parfüm ve kozmetik markalarına gül özleri tedarik eden bir aile şirketinin üçüncü kuşak temsilcisi olarak doğan Gülşah Gürkan, kendi isminden esinlenerek yarattığı “gülsha” markasıyla ürettiği Isparta gülü içerikli cilt bakım ürünlerini 10’un üzerinde ülkeye ihraç ediyor. Gürkan’ın hedefinde, ihracatına yeni pazarlar ekleyerek Türkiye’den çıkan uluslararası bir kozmetik markası olmak var.

Gülşah Gürkan’ın gül sektöründeki hikâyesi, Isparta’da gül mevsiminde güllerin içinde doğmasıyla başlıyor. Üç kuşaktır gülcülük ile uğraşan bir ailede, tam da gül mevsiminde doğunca, dedesi ismini ‘Gülşah’ olarak koyuyor. Onu gül işinin uğuru gibi gören dedesiyle gül bahçelerinde geçiyor çocukluğu. Hasat başladığında fabrikaya gelen ilk gülleri yere seren dedesinin onu bu gül havuzunda yuvarlayarak oynatması da çocukluğuna dair en güzel anılardan biri olarak kalıyor aklında.

GülşahGürkangülleriçindeuzanmışGülşah Gürkan, 1965 yılından beri dünyaca ünlü parfüm ve kozmetik markalarına gül özleri tedarik eden bir aile şirketinin üçüncü kuşak temsilcisi olarak doğup gül sektörünün içinde büyüdü. Çocukluğundan itibaren gülün şifasına ve zahmetli üretim sürecine şahit oldu. Aynı zamanda da gül içeren ürünlerin cilt güzelliği üzerindeki etkilerini hem ailesinde hem de etrafında bulunan kadınlarda gözlemleme şansı buldu.

Küçüklüğünden itibaren Gülşah Gürkan’ın en önemli yol göstericisi; Isparta’da gülcülüğü çok desteklemiş başarılı bir girişimci örneği olan dedesi. O yıllarda dedesiyle gül bahçelerinde gezen, işin detaylarını görüp öğrenen Gürkan, hatta onunla yurtdışındaki müşterileri ziyaret ederek dedesine İngilizcesiyle çevirmen olarak yardımcı oldu. Dedesinin sektöre hizmetlerini ve yöre halkının ona olan sevgisini hala gururla hatırlayan Gürkan, bugün köklerinden gelen bu mirası ve ailesinden severek devraldığı işini dünyaya tanıtmanın gururunu yaşıyor. Kendi isminden esinlenerek yarattığı “gülsha” markasıyla Isparta gülüyle ürettiği cilt bakım ürünlerini dünyaya ihraç eden Gürkan, Türkiye’den çıkan uluslararası bir kozmetik markası olma hedefiyle yatırımlarına devam ediyor.

Gülü katma değerli ürünlere dönüştürdü

İstanbul’da doğan Gülşah Gürkan’ın eğitim süreci İngiltere’de geçti. 1993 yılında İngiltere’deki Cheltenham Koleji’nden, 1996 yılında da Leeds Üniversitesi’nden makine mühendisi olarak mezun oldu. İngiltere’de eğitimini bitirdikten sonra Türkiye’ye gelerek üç yıl danışmanlık ve perakendecilik sektörlerinde çalıştı. Kariyerine başladığı Yürekli Eğitim ve Danışmanlık’ta yurtdışından girişimcilik üzerine eğitimler getirip, Türkiye’deki şirketlere tanıttı. Sonrasında M&S ve Beymen’de perakende sektörü üzerine deneyimler kazandığı görevler üstlendi. Çocukluğunda içine çektiği gül kokusunu hiç aklından çıkaramayan Gürkan, 2000 yılında ise güllere geri dönerek aile işletmesinde çalışmaya başladı.

GülşahGürkangülbahçesiGül üreticiliğinden gelme çok köklü bir geçmişe sahip olan Gülşah Gürkan için, hammadde tedarik işini devralmak ve büyüterek devam ettirmek büyük bir zevk ve gurur kaynağı oldu. Ailesinden gelen çok önemli bir isim ve sorumluluğu aynı titizlikle devam ettirirken, bir taraftan da her zaman içinde sıfırdan bir şeyler üretmek için tutkulu bir arayış hissetti. Daha katma değerli işler yapmak isteyen Gürkan, sonunda gülün benzersiz faydaları hakkında edindiği tecrübeyi özel bir cilt bakım serisine aktarmaya karar verdi. İlk olarak da kendi kullandığı gül suyu kalitesindeki ürünü üreten Gürkan, böylece 2011 yılında ‘’gülsha’’ markasının yolculuğuna başlamış oldu.

“Dünyaya bu iş için geldiğime eminim”

Gülşah Gürkan’ın yola çıktığından beri amacı, Isparta’dan başlayan hikâyesini dünya çapında bir kozmetik markasına dönüştürmekti. Dünyada çok az yerde yetişen Rosa Damascena türündeki Isparta gülüne sahip çıkmak için uluslararası standartlara uygun adımlar atarak ilerlemek istedi. Bunun için en iyi Fransız cilt bakım uzmanları ile çalışarak esansiyel gül yağının temel içerik olduğu doğal, etkili ve keyifli bir seri oluşturdu. Hayatındaki en önemli amaçlardan birinin, kendisiyle ilgili ‘’Tutku ve adanmışlık ile çalışarak Isparta’yı ve gülsha markasını bir dünya markası yaptı’’ denilmesi olduğunu söyleyen Gülşah Gürkan, “Dünyaya bu iş için geldiğime eminim” diyerek geleceğe yönelik pek çok yeni hedefler belirliyor.

gülsha markasını 2011 yılında kurduğunu dile getiren Gülşah Gürkan, o günden beri hem 1965’te başlanılan dünyaca ünlü kozmetik markalarına gül suyu, gül yağı, gül konkreti gibi hammaddelerin ihracatına devam ettiklerini hem de gülsha cilt bakım ürünlerinin ihracatını yaptıklarını belirtiyor. Sıfırdan kurduğu gülsha’yı global bilinirliği olan prestijli bir cilt bakım markası haline getirmeye çalışan Gürkan, bu konuda da oldukça fazla yol aldığına inanıyor.

“Özel patentli bir içerik geliştiriyoruz”

gülsha olarak Türkiye pazarından önce Uzakdoğu pazarına girdiklerini, Türkiye pazarında satışa ise markanın kuruluşundan 3 yıl sonra başladıklarını açıklayan Gülşah Gürkan, şu an cironun yüzde 70’ini ihracatın oluşturduğunu söylüyor. Gürkan bugün geldiği noktayı ise, “Bir kadın girişimci olarak markamın adını yurtdışında duyurmak ve Olivia Palermo, Negin Mirsalehi gibi dünyaca ünlü kişilerin gülsha kullanıyor olduğunu bilmek, benim için gurur verici” şeklinde aktarıyor.

GülşahGürkankadınlarlagülbahçesindegülsha markalı ürünleri başta Amerika, Çin, Hong Kong, Singapur ve Tayvan olmak üzere 10’un üzerinde ülkeye ihraç ettiklerini, binin üzerinde satış noktasında kullanıcılarla buluşturduklarını dile getiren Gürkan, geleceğe dönük projelere yönelik ise şunları aktarıyor; “Başından beri gülsha’nın bir dünya markası olması hedefi için yola çıktım. gülsha markası olarak en büyük amacımız, Türk gülüne sahip çıkarak Ispartalı kadınların güzellik sırrını tüm dünya ile paylaşmak. Tabii global pazarda bilinirliğimizi arttırmak ve ürün gamımızı genişletmek için çalışmalarımız devam ediyor. Ar-Ge yatırımlarımızı aksatmıyoruz, Isparta gülümüzün cilt üzerindeki çok özel etkilerini kanıtlayan bize özel patentli bir içerik geliştiriyoruz.”

“Yeni pazarlar; İngiltere ve Almanya olacak”

Hammadde satışından Isparta’ya gelen gelirin, bir büyük kozmetik markasının yıllık gelirlerine eşit bir değerde olduğunu aktaran Gürkan, markasının ilk 5 senesinde bitmiş haldeki kozmetik ürünleri ile hammadde tarafında edinilen ciroyu yakalamayı başardığını vurguluyor. 2022 yılı için ihracatlarının 4,5 milyon Euro olduğunu aktaran Gürkan’ın hedefinde, bu rakamı iki katına çıkarmak var. Dünyadaki distribüsyon sayısını her geçen gün artırdıklarını belirten Gürkan, “Amacımız, bulunduğumuz ülkelerde derinleşmek ve global pazarda bilinirliliğimizi ve satışlarımızı artırmak. En yakın giriş yapacağımız yeni pazarlar ise İngiltere ve Almanya olacak. Ispartalı kadınların güzellik sırrını tüm dünya ile paylaşmak istiyoruz. Gelecek yıl ihracatımızı yüzde 80’in üzerine çıkarmayı hedefliyoruz” bilgisini veriyor.

Gülşah Gürkan, bir Türk markası olarak Uzakdoğu’ya hitap edebilmeyi büyük şans olarak yorumluyor. Ona göre, yurtiçinde olduğu kadar yurtdışında da beğeni ve değer görmek çok önemli. Uzakdoğu ile gülsha arasında bulunan karşılıklı ilginin çok hoş olduğunu ve bu coğrafyada bulunan kadınların cilt bakımına oldukça düşkün olduklarını dile getiren Gürkan, “Cilt bakımında kaliteyi ayırt edebiliyorlar, bu konuda seçiciler ve iyi seçimler yapıyorlar. İlk ihracat deneyimime dair de bir hatıram var. 2010-2011 senesinde katıldığımız global kozmetik fuarında standımızı devamlı ziyaret eden, her ziyaretinde başkalarını da getirerek ilgimizi çeken bir grup vardı. Her defasında kalabalıklaşmaları ve standımızda uzun süreler geçirmeleri ile markamıza olan ilgileri belliydi. Kurduğumuz iletişim kuvvetli ve devamlı bir hal almıştı. İlk el sıkışmamızı gerçekleştirdik ve böylelikle şu anki distribütörlerimizden biri ile tanışmış olduk” diye anlatıyor.

“‘Yapamazsın’ diyenlere kulağımı tıkayarak markamı büyüttüm”

Gülşah Gürkan’a göre ihracatta başarının anahtarı, fark yaratmak. “Ürün bazında içerik ve etkilerinin farklı olması, geçmişe dayalı kuvvetli bir hikâyeye sahip olması, nesillerdir köklenerek devam ettirilmesi ve doğal bir dönüşümden geçerek çağı yakalaması başarıyı getiren faktörlerin başında yer alıyor” diyen Gürkan, kozmetik sektörünün kadına hitap etmesi sayesinde bu sektörde çalışmanın bütün avantajlarını yaşadığını vurguluyor.

Gülşahgürkanşapkasıgüllüİş hayatında karşılaştığı kısıtlama ve zorlukları gözünde büyütmediğini belirten Gülşah Gürkan, “Bunları, herkesin bir şekilde yaşadığını düşünerek motivasyonumu kaybetmeden çözüm odaklı bir şekilde işimi geliştirmeye devam ettim. En başından beri çok çalışarak farklı konularda kendimi geliştirerek buraya geldim. Her zaman, bana ‘yapamazsın’ diyenlere kulağımı tıkayarak markamı büyüttüm. Bunun yanında kadın girişimci olarak yaptığım ihracatlara çok destek sağlandı ve saygı duyularak ödüllere layık görüldüm” diyor.

“Kendinize ‘nerede fark yaratırım’ diye sorun”

Bu mesleği ve sektörü seçmek isteyen kadınlara her zaman çok iyi araştırma yapmalarını, piyasadaki yeniliklere ve farklı seçeneklere hâkim olmalarını, nerede fark yaratabilirim diye kendilerine sormalarını öneren Gürkan, şunları aktarıyor; “Benim, gülsha markasıyla yarattığım başarının püf noktaları bunlar oldu. Yeni girişimcilere ve iş kurma konusunda bilgi sahibi olmaları, bu süreçteki rol ve sorumluluklarının farkına varabilmeleri için KOSGEB tarafından düzenlenen çevrimiçi girişimci eğitimlerine katılım sağlamaları. Bunun dışında bir girişimci olarak her zaman doğru rol modellere ve doğru networke erişmek için KAGİDER ve The International Women’s Forum (IWF) gibi derneklere üye olmalarını tavsiye ederim. Ben bunlardan her zaman çok fayda gördüm. Artık bütün işimiz dijital ve e-ticaret üzerinden dönüyor. O yüzden tüm pazarlara erişim için dijitalleşmenin tüm nimetlerinden faydalanmalarını da tavsiye ederim.”

Gülşah Gürkan’a göre kadınların sosyo-ekonomik alanda yaşadığı zorlukların yanı sıra, bir girişim aşamasında karşılaştıkları en büyük dezavantajlardan biri de finansal birikim eksikliği. Bu dezavantajları farklı devlet destekleri ve vergi muafiyetleri ile avantaja çevirmek oldukça mümkün. Kadın girişimciliğini destekleyen yarışmalarda çok önemli tanıtım ve finansal destekler verildiğini hatırlatan Gürkan, “Kadın girişimciliğini desteklemek adına kamusal ve özel sektörlerde birçok güzel gelişme yaşanıyor. Bulunduğum kozmetik sektörü daha çok kadına yönelik olmasıyla birlikte benim için avantaj sağladı diyebilirim” diyor.