Kadınlardan oluşan yönetim kadrosuyla sektöre ve iş dünyasına örnek olan Ormo’nun en büyük amaçlarından biri, kadın çalışanlarının kendilerini ikinci bir aile ortamında hissetmelerini sağlayan, güvenilir ve rahat bir çalışma ortamı sunmak... Kadın çalışanlarına istedikleri eğitimlere katılmalarını sağlayan ve kreş olanağı sunan Ormo, fırsat eşitliği anlayışıyla kadın çalışanlarının performans değerlendirmelerine göre terfi etmelerini de destekliyor.
Ormo Yün İplik, İstanbul’da Benal Mensucat A.Ş. ünvanı ile Dr. Yüksek Mühendis Orhan Öcalgiray tarafından 50 yılı aşkın süre önce kuruldu. 1976 yılında üretim tesislerini Bursa Orhangazi’ye taşıyan şirket, yaklaşık bin 500 personelin çalıştığı, 200 bin metrekare açık, 100 bin metrekare kapalı alandaki entegre üretim tesislerinde, el örgü ipliği üretiminin yanı sıra elyaf tarama ve boyama işlemleri yapıyor.
Tekstil sektöründeki teknolojik gelişmeleri, yeni üretim yöntem ve araçlarını yakından takip eden Ormo, üretiminin yüzde 70’ini bugün aralarında ABD, Almanya, İngiltere, Fransa, Japonya, Çin, Tayvan, İspanya, İskandinav ülkeleri, İtalya, Brezilya, Rusya, Kore gibi sayısı 70’e ulaşan dünyanın birçok ülkesine ihraç ediyor.
Doğayı korumaya yönelik hassasiyetini kurulduğundan beri var olan büyük bir arıtma tesisiyle gösteren Ormo, aynı zamanda doğadaki dengeyi daha fazla koruyabilmek amacıyla Nako olarak doğa dostu ibaresiyle etiketlenen geri dönüşümlü iplikler üretiyor. Ormo, hem yurt içi hem de yurt dışı ürünlerinde geri dönüşümlü materyaller kullanmak, bu materyallerle hazırlanmış ürünleri ön plana çıkartarak bu konuya verdiği değeri ön planda tutmak için özen gösteriyor.
Çevre kadar şirket çalışanları arasında da cinsiyet eşitliğine büyük değer veren Ormo’nun tüm yönetim kadrosu kadınlardan oluşuyor. Kadınlardan oluşan böyle bir sistemle sektöre ve iş dünyasına da örnek olan Ormo’nun Atatürk ilkelerine bağlılığı, kadına verdiği değer ile de ölçülebilir pozisyonda bulunuyor. Ormo, kadın çalışanların becerileri ve iş konuları doğrultusunda istedikleri eğitimlere katılmalarının sağlanmasına, eşit şekilde fırsatlardan yararlanmalarına, kreş ve servis olanaklarının sunulmasına, performans değerlendirmelerine göre terfi etmelerinin sağlanmasına da özellikle önem veriyor.
Ormo’nun çalışanlarına yönelik verdiği desteklerden biri de eğitim üzerine... Çalışanlarının başarılı öğrencilerine verdiği burslarla işçi ve beyaz yakalıların her zaman arkasında duran şirket, şu anda 150 öğrenciye burs imkanı sunuyor. Ormo bursuyla okumuş çocukların bir kısmı bugün yurt dışında başarılı pozisyonlarda iş hayatlarına devam ediyor.
Elden Ele Projesi
El örgüsünün unutulmaması ve gençler tarafından da sevilmesi için Ormo’nun hayata geçirdigi çok değerli bir sosyal sorumluluk projesi var. Nako markası olarak bununla ilgili bir aplikasyon hazırlayan Ormo, NAKOPLAY adıyla dijitalde örgüyü sevdirmek üzere çalışmaları hayata geçirdi. Türkiye’nin her bölgesindeki pek çok şehre ulaşılarak örgü sever kadınlar ve gençlerle ihtiyaç sahibi çocuklar için atkı ve berelerin örüldüğü Elden Ele Projesi kapsamında Ormo, 21 şehirde 3 bin 730 ören kişiye ulaştı ve bin 750 parça örgünün tamamı çocuklara bizzat elden verildi.
Elden Ele Projesi hakkında daha detaylı bilgi veren Ormo Yün İplik San. ve Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Öcalgiray, “Bu projemizde her bir örgü, onu ören kişilerin isimleri etiketlenerek saklanıyor ve bittiği zaman kaç kişinin, hangi şehirlerden ördüğü takip edilebiliyordu. Teslim ettiğimiz ihtiyaç sahibi çocuğumuz da giydiği atkı ve bereyi, kimlerin ve hangi şehirlerden örerek kendisine ulaştırdığını görebiliyordu. Bu şekilde farklı şehirlerin buluşmasıyla ortaya çıkan atkı ve bereler hem küçüklerimizi ısıttı ve hem de bir olmanın, birlik olarak sevgi katmanın gücünü bizlere bir kere daha göstermiş oldu. Bu projeyle ödüller de alan Nako, her zaman sosyal sorumlulukla ilgili gelen tüm talepleri olumlu karşılayarak vermenin değerini içselleştirmiş, sosyal konularda son derece açık kalple var olan bir marka olmanın gururuyla sürdürülebilir dayanışmaya da en güzel örnek olan markalardan birisidir. Hapishane, sosyal yardım dernekleri ve gençlerden gelen her türlü örgü projesi talebine, Nako olarak katılmaktan her zaman mutluluk duyduk ve duyacağız” diyor.
Ormo Kreş Eğitim Programı
Kadının iş hayatında etkin ve aktif olabilmesinin hem iş hem de özel hayatında huzurlu ve rahat olabilmesiyle direkt ilişkili olduğunu dile getiren Adnan Öcalgiray, bu farkındalıkla, çalışanların büyük çoğunluğunun kadın personel olduğu fabrikalarında, son derece güvenli ve keyifli bir ortamda kreş imkanı sunduklarını vurguluyor. Ormo Kreş Eğitim Programı ile erken yaş çocuk eğitiminde ulusal ve uluslararası programların sentezlendiğini söyleyen Öcalgiray, “Her çocuğun bireysel potansiyeli, eğitmenler ile birlikte özenle dikkate alınıyor. Her yaş grubu için tasarlanmış sınıflar, oyun ve hobi bahçesi, yemekhanesi, uyku ve etkinlik alanları var. Bünyesinde 136 öğrencisi olan kreşimiz, 0-2 yaştan 6 yaşa kadar çocuklara hizmet veriyor. Program çerçevesinde müzik, spor, İngilizce, satranç, matematik, ana dil eğitimi, drama, resim derslerinin yanı sıra öğretici çevre gezileri de düzenleniyor” bilgilerini veriyor.
Ormo ailesi olarak ayrıca yılın çeşitli zamanlarında gezi ve pikniklerle moral etkinlikleri düzenleyerek birlik ve beraberliği sağlamlaştırdıklarını aktaran Adnan Öcalgiray, “Kadın çalışanların etkin ve aktif olabilmesi için yöneticileri ile iletişimlerinin kuvvetli olmasının çok değer taşıdığını düşünüyoruz. Kadın çalışanlarımızın, yaşamının büyük bölümünü geçirdiği iş hayatı ikinci bir aile ortamı olarak görmesini, kendini güvende hissetmesini, becerilerini gerçekleştirme yolculuğunda yalnız olmadığını ve desteklendiğini bilmesini çok önemsiyoruz” diye konuşuyor. İş hayatında ve sosyal alanlarda fırsat eşitsizliği ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğine maruz bırakılıp önü tıkanmaya çalışılan kız çocuklarına ve kadınlara da seslenen Adnan Öcalgiray, şu mesajları veriyor; “Toplumsal yapının yaratmış olduğu bazı eşitsizlikler, geleneksel toplumlarda olağan ve olması gereken bir durum olarak görüldüğü için gelenekler, değerler, yasalar ve inançlarla da desteklenmiş ve korunmuştur. Çalışan kadının öncelikle bunun farkında olup hem iş hayatında hem de ev hayatında kendi dengesini belirlemesi çok önemlidir. Çalışma hayatında yapılan iş her ne olursa olsun en iyisi olmak için çaba sarf etmek, bu yolda çıkacak engeller için belirleyici bir katalizör olabilir.”
