BURÇAK ÇELET; Desa Yönetim Kurulu Üyesi

Oluşturma Tarihi : 12 Ocak 2024 Cuma
Reklam 2
BURÇAK ÇELET; Desa Yönetim Kurulu Üyesi

e-ihracatı geliştirmek için araştırma ve yatırımlara odaklanacak…

Desa ailesine katıldığı 2004 yılından bugüne kadar özellikle uluslararası pazarlar ve e-ihracat operasyonlarının karar süreçlerinde yer alan Burçak Çelet, önümüzdeki süreçte yeni iş birliklerini hayata geçirerek ihracatın payını büyütmeyi hedefliyor. Online alışverişin daha da önem kazanacağını öngören Çelet’in gelecek planında e-ihracat konusunda araştırma ve yatırımlara devam etmek var.

Burçak Çelet’in çocukluğu ve eğitim hayatı boyunca analitik yanı her zaman kuvvetli oldu. Bu süreçte mühendis olan babasının birçok konudaki teknik bakış açısı ve sayısal derslerindeki desteği, onun bu yanının gelişmesine büyük katkı sağladı. 80’lerin sonu olan ortaokul yıllarında kasetli bilgisayarda basit kodlama yapıp kaydetmek onu çok etkilemişti. İlerleyen yıllarda da kodlama ve algoritma tasarlamak, sistem geliştirmek en keyif aldığı konulardan olduğu için bilgisayar mühendisi olmayı istedi. Küçük yaşlardan itibaren aile işlerinde üretim ve montaj ile ilgili alanlarda çalışmaya başladı. Yaşı ilerleyip bilgi ve tecrübesi arttıkça muhasebe, planlama, yurt içi ve yurt dışı müşteri iletişimi gibi çeşitli konularda babasıyla birlikte çalıştı.

İtalyan Lisesi’ni bitirdikten sonra üniversiteye hazırlanırken babasıyla yaptığı sohbetler ve araştırmaları sonucu endüstri mühendisliği okumaya karar verdi. Üniversiteden mezun olduktan sonra üretim odaklı çalışacağını düşünürken, bir anda kendini perakende sektöründe planlama departmanında çalışırken buldu. Bir anlamda perakendeciliğin tozunu yutan ve sonradan bu alanda çalışmayı çok seven Çelet, bugün geldiği noktadaki başarısında güçlü analitik bakış açısının, problem çözme becerilerinin ve detaycılığının büyük katkısı olduğunu düşünüyor.

DesaİçfotoPerakende sektöründe çalışmaktan çok keyif aldığını fark eden Burçak Çelet, bu alanda da kendisini geliştirmek istedi ve İngiltere’de University of Surrey’de Perakende Yönetimi üzerine yüksek lisans yaptı. Farklı firmalarda planlama ve kategori yönetimi konusunda deneyim kazanmasının ardından 2004 yılında Desa ailesine katıldı. Sektörün o yıllarda ilk online satış sitelerinden biri olan desa. com.tr’nin hayata geçmesinde büyük katkılar sağladı. Çelet, o günden bugüne de online altyapının geliştirilmesi, dijital pazarlama, pazar yerleri, online marketing, e-ihracat ve perakende konularında yönetici olarak çalışıyor.

Desa’ya öncelikle e-ticaret operasyonlarını başlatmak için katılan Burçak Çelet, yıllar içinde perakende, pazarlama, uluslararası pazarlar ve e-ihracat operasyonlarının karar süreçlerinde yer alırken, içinde bulunduğu yapı ona çok farklı bir deneyim kazandırdı. Çelet bu süreci, “Ham deriden başlayan süreçte ürünlerimiz showroom’larımızda toptan müşterilerimize mağazalarımızda ve dünyaca bilinen ünlü markalar olan müşterilerimizin mağazalarında nihai tüketiciye ulaşıyor. Dolayısıyla üretim süreçlerinin tüm aşamalarını yöneten bu entegre yapıda, öğrenme ve gelişme hiçbir zaman bitmiyor. Bu da işimizin en heyecanlı kısımlarından biri haline geliyor” diye yorumluyor.

Üretimde üç fabrikaya bir yenisi daha ekleniyor

Desa’nın temellerinin Melih Çelet’in 70’li yılların başında Amerikalı bir firmanın kadın el çantası talebine yanıt vermesi üzerine atıldığını hatırlatan Burçak Çelet, ilk üretimi Kapalıçarşı’da gerçekleştirilen çantaların, o dönemde hiç görülmemiş omuzdan askılı modeli ve koyun derisinden yapılmış dokusuyla fark yarattığını söylüyor. O yıllardan günümüze kadar kendi tabakhanelerinde kendi derilerini işleyerek ürünleri tüketicilerle buluşturmaya devam ettiklerini açıklayan Çelet, üretimle ilgili şu bilgileri veriyor; “Bugün İstanbul, Düzce ve Çorlu fabrikalarımızda katma değeri yüksek mamul üretimi yapıyoruz. İstanbul Sefaköy’de Düzce’de bulunan fabrikalarımızda hem kendi markamız hem de dünyada tanınan lüks markalar için deri konfeksiyon, çanta ve saraciye mamülleri üretiyoruz. Yatırımlarımıza bir yenisini ekleyerek Düzce Organize Sanayi Bölgesi genişleme alanında 60 bin metrekarelik yeni bir arazi tahsis ettik. Bu yeni fabrikamızda çanta ve seyahat ürünleri üzerine üretim gerçekleştireceğiz. Çorlu’da bulunan özel tabakhanemiz ise 20 bin metrekare alana sahip olmasıyla ve günlük 5 bin deri üretim kapasitesiyle önemli bir konumda bulunuyor. Bu tabakhanemizde diğer tabakhanelerden farklı olarak belli bir hammadde üzerine yoğunlaşıp tek bir ürün özelinde çalışmak yerine, koyun ve dana derisi ile koyun kürkü işleyip hem çanta hem de konfeksiyon ürünleri için deri üretimi yapıyoruz.”

“İthalatımızın iki katı büyüklüğünde ihracatımız var”

Desa’nın ihracat konusunda ise üretim gibi uzun yıllara dayanan bir tecrübeye sahip olduğuna dikkat çeken Burçak Çelet, 51 yıl önce Amerikalı bir müşterinin omuz askılı deri çanta talebiyle başlayan ihracatın sonraki yıllarda Libya, İngiltere, İtalya, Fransa, Almanya ve Japonya gibi birçok ülkeye gerçekleştiğini açıklıyor. Üretimlerde yalnızca nihai mamul değil hammadde de üreterek dünya standartlarına uygun bir iş akışı benimsemelerinin Desa’yı farklı kıldığını aktaran Çelet, “Türkiye’nin İtalya’ya gerçekleştirdiği deri mamulleri ihracatının yüzde 70 gibi büyük bir bölümünü Desa olarak tek başına gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz. Bunun yanı sıra Japonya’dan Kore’ye, Amerika’dan Avustralya’ya kadar birçok farklı pazara ürünlerimizin ihracatını gerçekleştiriyoruz. Ayrıca farklı segment konumlandırması yaptığımız ve yurt dışında faaliyet gösteren, bir dünya markasına dönüştürme yolunda ilerlediğimiz 1972 Desa markamızla da 150’den fazla butik ve department store’da dünyanın dört bir yanındaki modaseverler ile ürünlerimizi buluşturuyoruz. Yatırımlarımızın meyvesi olarak ihracatımızın, ithalatımızın ortalama iki katı büyüklüğünde olduğunu söyleyebilirim” diyor.

“Toskana’daki yeni fabrikamız bize ihracatta yeni kapılar açacak”

Desa’nın dünyadaki birçok butik ve büyük mağazada dünya markaları ile yan yana konumlanarak moda severler ile buluştuğunu dile getiren Burçak Çelet, önümüzdeki süreçte de yeni iş birliklerini hayata geçirerek ihracat payını büyütmeyi hedeflediklerini belirtiyor. İhracatı geliştirmeye yönelik yaptıkları yatırım ve çalışmalar hakkında da bilgi veren Çelet, şöyle aktarıyor; “İtalya’nın Toskana bölgesinde, dünyanın tüm önemli lüks markalarının üretim ve Ar-Ge tesislerinin bulunduğu bir noktada 2023 yılı başında yeni bir fabrika yatırımı gerçekleştirdik. Uzun yıllardır hammadde sağladığımız ve mamul üretimi yaptığımız lüks ve ünlü pek çok markaya üretim yapacağımız için heyecanlıyız. İtalya’nın Toskana bölgesinde yaptığımız yeni yatırımımız bize ihracatta yeni kapılar açacak ve daha da katma değerli markalarla iş birliği içine girmemize vesile olacak. İtalya’da istihdam ettiğimiz her bir çalışan bize Türkiye’de dört yeni istihdam yaratacak.”

DesaiçFotoayaktaDesa olarak Paris ve Milano Fashion Week’te ürünlerini tanıtmayı sürdürdüklerini de açıklayan Burçak Çelet, tüm bunların yanı sıra online alışveriş kültürüne ilk adım atmış markalardan biri olarak e-ihracat ağını genişletmek adına yatırımlarını sürdürdüklerini vurgulayarak, “Günümüzde Türkiye’deki e-ticaret ağımızla birlikte beş Avrupa ülkesinde daha Zalando üzerinden ürünlerimizi tüketicilerimizle buluşturuyoruz. Önümüzdeki dönemde online alışverişin daha da önem kazanacağını öngörerek e-ihracat konusunda araştırmalarımıza ve yatırımlarımıza devam edeceğiz” şeklinde konuşuyor.

“İtalya’ya yapacağımız yarı mamul ihracatının heyecanını yaşıyorum”

90’lı yılların sonunda İngiltere’den gelen yoğun deri ceket, mobilya ve aksesuar talepleri üzerine Londra’da Desa ofisini açtıklarını dile getiren Burçak Çelet, 2000’li yıllarda Desa mağazalarının Londra’nın merkezi lokasyonlarında yerini aldığını, hatta Covent Garden’da açılan mağazanın Amerika’da tasarım ödülü kazandığını hatırlatıyor. 2000’li yılların ortalarında İtalya’da 1972 Desa markası ile Fashion Week’lerde moda severler ile buluşmaya başladıklarını ve 1972 Desa’nın Milano Moda Haftası resmi takvimine giren ilk Türk markası olduğunu belirten Burçak Çelet, İtalya ile artan iş ilişkilerinden duyduğu mutluluğu ise şöyle aktarıyor;

“Ortaokul ve lise eğitimimi İtalyan Kız Ortaokulu ve İtalyan Lisesi’nde tamamladığım için İtalya zaten benim için özeldi ve lisanına, kültürüne hâkim olduğum bir ülke idi. Uzun yıllardır da İtalya’ya yaptığımız ihracat sayesinde iş ilişkilerimiz gelişti. Bugün Toscana’da kurduğumuz Ar-Ge ve üretim tesisi ile İtalya’ya yapacağımız yarı mamul ihracatı beni çok mutlu ediyor. İtalya’ya ihracatı yüksek seviyelere taşımanın heyecanını yaşıyorum.”

“İlk defa ihracat yapacağımız yeni pazar Şili olacak”

2022 yılında 25.8 milyon dolarlık ihracat yaptıklarını, 2023 yılının ilk çeyreğinde ise bir önceki senenin aynı dönemine göre ihracat rakamını neredeyse ikiye katladıklarını açıklayan Burçak Çelet, özellikle 1972 Desa markasıyla sürekli yeni pazarlara girdiklerini vurguluyor. Bu kapsamda 2023 yılının şubat ayında sipariş aldıkları bir Güney Amerika ülkesi olan Şili’ye yeni pazar olarak ilk defa ihracat yapacaklarını söyleyen Çelet, “Desa hem işlenmiş deri hem deri konfeksiyon hem de saraciye ürünleri üreten ve ihraç eden bir firma. 2023 yılında derinin tüm bu alt segmentlerinde ihracatımızı artırmak için çalışırken bir yandan da mevcut ürün gruplarına ayakkabıyı da katarak markalı ihracat için emek vermeye devam edeceğiz” bilgisini veriyor.

“İhracatta başarı için iyi eğitilmiş gençlere ihtiyaç var”

Görev aldığı pozisyonlarda cinsiyetten öte, yaptığı işin niteliği, sağladığı katkı ve becerilerin her zaman ön planda değerlendirildiği şartlarda çalışan Burçak Çelet, bu anlamda kendini şanslı görenlerden. Özellikle kadın olarak iş hayatında herhangi bir zorlukla karşılaşmayan Çelet, iş hayatında kadın-erkek ayrımcılığına inanmıyor ve hedefler doğrultusunda gereken özenli çalışmaları yapıp donanımlı hale geldiğinde kadın veya erkek olsun herkesin başarılı olacağını savunuyor.

Çelet’e göre deri sektöründeki ihracatçı kadın sayısı olması gerekenin çok altında. Maalesef toplumumuzda hala erkek egemenliğinin üst düzeyde olduğuna dikkat çeken Çelet, genç kızlara ülkenin pek çok bölgesinde erkeklerle eşit eğitim imkanı sunulmadığını söyleyerek, “Her konuda olduğu gibi ihracatta da başarı için iyi eğitilmiş gençlere ihtiyacımız olduğuna gönülden inanıyorum. Bunun da gerçekleşmesi için en gerekli ihtiyaç eğitim. İş ortamında fırsatların iyileşmesinden önce, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması, kız çocuklarının eğitiminin desteklenmesi ve istedikleri her alanda eğitim almaları gerekiyor. Baştan süreç doğal hale geldikçe kadınların önündeki cinsiyet engeli zayıflayacak ve zamanla ortadan kalkacaktır” görüşünü savunuyor.

“Kadınların iş hayatından kopmamaları sağlanmalı”

Kadınların ekonomik ve sosyal yaşama katılımının desteklenmesi sürecinin temellerinin çocukluk çağlarında atılması gerektiğini düşünen Burçak Çelet’e göre henüz küçük bir kız çocuğu iken ailenin çocukları yetiştirme tarzı, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması açısından çok önemli. Aileden sonra ise kız çocuklarının çağdaş eğitimine değer verilmesi gerektiğini söyleyen Çelet, “Kadınların önce aile ve eşlerinden, sonra çevresinden alacağı desteğin çok değerli olduğunu düşünüyorum. Kadınların hayatında evlilik, çocuk veya özel durumlar nedeni ile çalışma ve sosyal hayattan uzak kaldığı dönemler olabilir. Bu dönemlerde kadınların ekonomik ve sosyal yaşama geri dönmesine veya katılmasına engel olmayacak şekilde düzenlemeler yapılması ile iş hayatından kopmamaları sağlanabilir. Biz de Desa olarak kadınların ekonomik ve sosyal yaşama aktif katılımını desteklemek için ürün, hizmet ve projeler geliştirerek hem kurum politikasıyla hem de finansman olanaklarıyla fark yaratmayı hedefledik. Bu hedefimiz doğrultusunda da Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı (KEDV) ile iş birliği yaparak ismini heyecanla koyduğum “Her İlmek Bir Kadına Destek” projesini hayata geçirdik” diye konuşuyor.