Önyargıları kırdı, ihracatı ve kadın çalışan sayısını artırmaya odaklandı…
Gülesin Atalay, erkek egemen demir çelik sektöründe yer alan şirketteki görevinin başına gelirken, kadın olmasından dolayı pek çok önyargıyla karşılaştı. Ama o tüm düşünce engellerine karşı, çalışma hevesini ve azmini hiç yitirmedi. Sonunda kadınların da sektörde başarılarıyla var olabileceğini çevresine ve ailesine kanıtlayan Atalay, bir yandan şirketin ihracat haritasını genişletirken bir yandan da kadın çalışan sayısını artırmaya yönelik çalışmalar yapıyor.
İzmir’de doğup lise öğrenimini İzmir Özel Türk Koleji’nde tamamladıktan sonra Gazi Üniversitesi Fransızca-İngilizce Öğretmenliği Bölümü’nden 2005 yılında mezun olan Gülesin Atalay, mezun olduktan hemen sonra ikinci nesil olarak Mutlu Metal bünyesinde çalışmaya başladı. Eğitimini tamamlayıp babasının kurduğu şirkete ikinci nesil olarak geldiğinde, çoğu kişinin onunla ilgili önyargıları vardı. Demir çelik sektöründe bir kadın olarak başarılı olamayacağını ve hatta uzun süreyle bu sektörde çalışamayacağını söyleyenler bile oldu.
Gülesin Atalay’ın görevinin başına gelirken yaşadığı en büyük zorluk, sektörün erkek ağırlıklı olması ve çevresindeki çoğu kişinin uzun vadede bir kadının bu sektörde var olamayacağını düşünmesiydi. Kadın olduğu için erkek ağırlıklı işleri yapamayacağı, çocukları olduğu için işlerine yeteri kadar vakit ayıramayacağı, yurtdışı seyahatlerine, fuarlara tek başına gidemeyeceği gibi pek çok önyargıyla karşı karşıya kaldı. Erkek egemen bir sektör olan demir çelikte karşılaştığı düşünce engeline karşın, çalışma heves ve azmini hiç yitirmedi. Özgüvenli bir kadın olarak kendi ayaklarının üstünde duran ve sektörde erkek-kadın her kesimin takdirini kazanarak kadının yapamayacağı bir iş olmadığını, kadınların da başarılarıyla var olabileceğini çevresine ve ailesine göstermek istedi.
İşte bu hedefle de Gülesin Atalay’ın işe başladığında ilk amacı, şirketi daha derinden tanımak ve işleyişi anlamaktı. Bu yüzden şirkette sırasıyla ithalat-ihracat, müşteri ilişkileri, satın alma, tedarikçi geliştirme, kalite yönetim sistemleri, insan kaynakları ve finans departmanlarında yönetim, denetim ve kaynak ihtiyaçlarının tespit edilmesi ve sağlanması konularında aktif olarak görev aldı. 2017-2019 yıllarında Mutlu Metal bünyesinde başlattıkları Kurumsal Yönetim Projesine liderlik ederek stratejik planlama, yeniden yapılanma ve iş geliştirme gibi alanlarda firmanın geçmişten gelen köklerini ve birikimini koruyarak gelecek için yapılanmasını ön planda tutan çalışmalar yaptı. Verdiği çabalar ve azimli çalışmaları sonucu, bir kadının istediği zaman neler başarabileceğini, zamanla en iyi şekilde gösterdi. Kadınların da demir çelik sektöründe başarılarıyla var olabileceğini çevresine ve ailesine başarılarıyla kanıtlayan Gülesin Atalay, şu anda Mutlu Metal’de ikinci nesil aile üyesi olarak Yönetim Kurulu Başkan Vekili görevini yürütüyor. Kendisi gibi şirketteki kadınların da bu sektörde yer alması için kolları sıvayan Atalay, sektördeki diğer firmalara da örnek olacak projelerle kadınların sektörel eğitimini ve yetkinliğini artırıyor.
“Yüzde 85 ihracat ile üç ayrı sektörde üretim yapıyoruz”
Babası Çimen Atalay’ın 40 metrekarelik bir atölyede zirai araçlar için boy menteşe imalatı yapmak üzere 4 kişilik bir ekiple 1980 yılında Mutlu Metal’i kurduğunu hatırlatan Gülesin Atalay, şu anda züccaciye ve mutfak endüstrisi sektöründe tencere kulpları ve mutfak gereçlerinin tamamlayıcı aksesuarlarının üretimini yaptıklarını açıklıyor. Çeyrek asırdır ağırlıklı olarak Avrupa pazarı olmak üzere üretimin yüzde 85’ini ihraç ettiklerini aktaran Atalay, “Bu sektörde yer alan global tencere markalarının sadece tedarikçisi değil aynı zamanda proje ve çözüm ortağıyız. Sektörel çeşitlendirme stratejisi doğrultusunda farklı sektörlerde de iş yapabilme yeteneklerini arttırdık. Bu strateji ile 2015 yılından bu yana da buzdolabı kulpları imalatı ile beyaz eşya sektöründe de yerimizi aldık. Aynı zamanda paslanmaz çelikteki bilgi birikimimiz ve denizciliğe olan ilgimizin de etkisi ile 2008 yılında Mutlu Marine markamızla, tekne ve yat firmalarına proje ortaklığı yaparak paslanmaz çelik ve alüminyumdan tekne ve yat aksesuarları üretimine başladık. Yüzde 50 ihracat oranıyla Avrupa’daki büyük ve prestijli tekne markalarının paslanmaz çelik ve alüminyum tekne aksesuarlarını üretiyoruz. Şu an İzmir Torbalı’da 9 bin metrekare alana sahip fabrikamızda 3 ayrı sektörde üretimimize devam ediyoruz” bilgilerini veriyor.
Mutlu Metal’in kurulduğu yıldan bu yana Avrupa, Asya, Amerika, Kuzey Afrika kıtalarında toplam 23 ülkeye ihracat yaptığını açıklayan Atalay, 2022 yılında 5,5 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdiklerini, 2023 yılı ikinci yarısında ise Meksika ve Amerika pazarlarına sevkiyatlarının başlayacağını vurguluyor. Bu yıl yeni yatırımları olacağının da haberini veren Atalay, “Üretmekte olduğumuz ürünlerimizin hedefi olan tencere ve mutfak gereçleri sektöründe üretim yapan firmaların çoğu, teknolojik yenilikleri kullanarak farklılık yaratmakta. Biz sap üreticisi olarak geleneksel saplar yerine rakiplerimize kıyasla bir adım önde olmak istiyoruz. Bunun için de farklı yüzey teknolojileriyle sap görünümlerini değiştirebilir, çıkarılıp ayarlanabilir saplar geliştirebiliriz. Bu düşünceyle gerekli makine ve ekipman yatırımını bu yıl yapmayı hedeflerimiz içine aldık” diyor.
“Ar-Ge, inovasyon ve kalite yoksa dünyaya satamazsınız”
Gülesin Atalay’a göre ihracat yapabilmenin ‘Ar-Ge, inovasyon ve kalite’ olmak üzere 3 önemli anahtarı var. Bunlar olmadan dünyaya mal ve hizmet satmak mümkün değil. Günümüz rekabet ortamında satılan ürünlerin teknolojik gelişmişliği ve çeşitliliği karşısında müşterinin çok seçici olduğunu söyleyen Atalay, kolay tatmin olmayan, en küçük sorunda başka bir firmayla çalışmaya yönelen yabancı müşterilerin karşısında her zaman donanımlı olmak gerektiğine inanıyor. Müşterinin bugünkü ve gelecekteki ihtiyaçlarını bilen, tahmin eden ve bu ihtiyaçları yerine getirmek için hızla ürün geliştirip hizmet üreten firmaların rekabet gücünün daima daha yüksek olacağını belirten Atalay, “Hızın ne kadar önemli olduğunu unutmayan ve müşterilerin taleplerine en uygun kalitede, kabul edilebilir bir fiyat seviyesiyle hizmet veren firmalar pazarda penetrasyonlarını artıracaktır” görüşünü savunuyor.
Gülesin Atalay, Türkiye gibi büyük oranda genç nüfusa sahip ülkelerde, genç girişimcilerin ekonomik büyüme ve kalkınmada öneminin çok olduğuna inanıyor. Kadınların hem kendileri hem de istihdam ettikleri kişiler için iş yaratmalarının ve çalışma yaşamında daha etkin ve aktif olmalarının pek çok olumlu etkiyi beraberinde getirdiğini savunan Atalay, “Kadınların iş hayatındaki gücü arttıkça toplum güçlenir, gelişmişlik düzeyi artar ve gelir dağılımındaki adaletsizlik azalır. Türkiye’de kadınların işgücüne katılımının artırılması ise ancak katılımın önündeki engellerin kaldırılması ile mümkün olacaktır. Araştırmalara göre çocuk bakım yükünün kadınlara yüklenmesi, kadının işgücüne katılımını engelleyen faktörlerin başında geliyor. Bu ve bunun gibi kadına yönelik toplumsal beklentiler, kadının iş hayatında önüne duvar örüyor” görüşünü dile getiriyor.
“Şirketimizde kadın sayısı üç yılda iki katına çıktı”
Mutlu Metal olarak, toplumsal cinsiyet eşitliğini odağına alan, insana değer veren, bu anlamda stratejilerini, insan kaynakları politikalarını oluşturan ve hayata geçiren bir yönetim anlayışına sahip olduklarına dikkat çeken Gülesin Atalay, 2019 Mart ayında Kadının Güçlenmesi Prensiplerine imza attıklarını, 2021 Aralık ayında Kadının Güçlenmesi Prensiplerine Yönelik CEO Destek Beyanını imzalayarak WEPs imzacısı firmalar arasında yerini aldıklarını açıklıyor. Erkeklerin egemen olduğu bir sektörde, şirket olarak kadınların karar verici yetkinliklerini arttırdıklarını vurgulayan Atalay, şirketteki çalışmaları hakkında şu bilgileri veriyor;
“Mutlu Metal’de kadın erkek oranı yüzde 40’ın üzerinde. Üretim hattımızda erkek iş gücüne dayalı bölümlerinde çalışan toplam kadın sayısı, üç yıl içinde yüzde 50 artarak iki katına çıktı. Bu yıl iki kadın çalışanımızı CNC operatörlüğü eğitimine göndererek mesleki yeterlilik belgesi almalarını sağladık. Hedefimiz kadınların en az erkekler kadar bilgi ve iş yapabilme yeteneğine sahip olmalarını sağlayarak, işe alımlarda söz konusu pozisyonun gerektirdiği cinsiyet seçeneğini ortadan kaldırmak. Tüm kadın çalışanlarımızın mesleki ve kişisel eğitimlerine katkıda bulunarak onların karar verici pozisyona gelmelerini sağlamayı amaçlıyoruz. Ayrıca Yönetim Kurulumuzda kadın oranı yüzde 75. Tüm bunların sonucunda geçen yılki verilere göre şirketimizin finansal performansında, marka değerinde ve kurumsal itibarında artış yaşadık.”
TOBB Torbalı Kadın Girişimciler Kurulu’na Başkanlık yapıyor
Gülesin Atalay, iş hayatının yanı sıra sivil toplum kuruluşlarında pek çok önemli görevin de yürütücüsü durumunda. TOBB Torbalı Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı ve TOBB Kadın Girişimciler İzmir İcra Kurulu Üyesi olan Atalay, Türkiye Aile İşletmeleri Derneği’nde (TAİDER) İzmir İl Temsilcilik Eş Başkanı. ‘Ailede birlik, işletmede sürdürülebilirlik’ sloganıyla gönüllü faaliyetler içerisinde yer alan Atalay, Türkiye Kalite Derneği’nde gönüllü olarak Efqm Modeli Ödül Baş Değerlendiriciliği, Üstün Performanslı Ekip Modeli Ödül Baş Değerlendiriciliği yapıyor. TÜSİAD Yönetim Kurulu Yedek Üyesi ve TÜSİAD Sanayi Politikaları ve Yatırım Ortamı YM Başkan Yardımcısı olan Atalay, Torbalı Ticaret Odası 4. Meslek Komitesi Başkanı. Ayrıca BEYSAD, EGİKAD, ESİAD, KALDER gibi çeşitli STK’larda da üye olarak çalışmalarını sürdürüyor.
