“Hedefimiz dünyanın her bir köşesinde markamızı tanıtmak”…
Erkek egemen bir sektör olan ağaç işleme makineleri sektöründe faaliyet gösteren Netmak Group’ta ikinci kuşak temsilcisi olarak görev alan, yenilikçi ve vizyoner bakış açısı ile şirketinin dünyada daha çok tanınmasını sağlayan Melike Türksever Yılmaz, “Orta ve uzun vadede hedefimiz, dünyanın her bir köşesine ürünlerimizi götürmek, markamızı tanıtmak, ülkemize döviz girdisi sağlamak, marka algımızı ve değerimizi yükseltmek” diyor.
Ankara’da 51 yıl önce kurulan ağaç işleme makineleri sektöründeki Netmak Group’un ikinci kuşak temsilcisi Melike Türksever Yılmaz, erkek egemen sektörde; bilgisi, birikimi, deneyimi ile kendisini kabul ettirmiş bir isim. Dedesi ve amcasının kurduğu ve şu an yaklaşık 45 ülkeye ihracat yapan Netmak Group’ta İhracat ve Satış Müdürü olarak görev alan Türksever Yılmaz, Ankara’da doğdu. İlköğretim ve lise öğrenimini Ankara’da tamamladıktan sonra Akdeniz Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun oldu. Okul sonrası İngilizcesini ilerletmek için Kanada- Vancouver’da dil okulu programına katılan Melike Türksever Yılmaz, Türkiye’ye geri dönerek Netmak Grup’ta çalışmaya başladı. İşe başladıktan sonra da hem çalıştı hem de TOBB ETÜ Endüstri Mühendisliği Bölümü’nde Yüksek Lisans eğitimi aldı.
Türksever Yılmaz’ın aile şirketinde tam zamanlı çalışmaya başlaması üniversiteden sonra olsa da esasında o hep çocukluğundan beri işin içindeydi. Yaz ayları şirkette çalışıyor, fuarlarda görev alıyordu. Antalya’da öğrenciyken Sky Havayolları firmasında İK stajı, Ankara’da MAN fabrikasında yaz stajı deneyimledi ama daha çok kendi grup şirketlerinin farklı bölümlerinde çalıştı. Okul sonrası ise firmayı daha kurumsal hale getirmek amacıyla uygulamada var olan ama halihazırda adı olmayan kalite güvence departmanının kurulmasına öncülük etti. İlgili gerekli proses işlemlerini ve belgelendirme süreçlerini tamamladı. İlerleyen yıllarda muhasebe, finans, satış, satın alma, ihracat, reklam çalışmaları, müşteri ilişkileri gibi birçok konuda görev ve sorumluluk aldı. Endüstri mühendisliği eğitimi ile üretimin içine girdi. Şu anda, birincil sorumluluğu İhracat ve Satış Yöneticiliği olmakla beraber, firmanın tüm reklam çalışmalarını, belgelendirme işlemlerini, kalite güvence, iş geliştirme ve fuar organizasyonları süreçlerini de yönetiyor.
Türksever Yılmaz, kendi işleri olması dolayısıyla kendisini her süreçten sorumlu hisseden ve inisiyatif alan bir yönetici. “Açıkçası satış, pazarlama gibi bir kariyer planı yapmamıştım kendime; daha çok kalite güvence, üretim, imalat yönetimi gibi konularla ilgili olurum diye düşünüyordum. Ama şirketimizdeki koşullar ve ihtiyaç, dil bilgim, insan ilişkilerim, eğitim ve kişisel özelliklerim beni bu göreve itti” diyen Türksever Yılmaz, 8 yıldan bu yana şirketin ihracat departmanını yönetiyor.
Hedef, Avrupa’da çalışmadıkları ülkeler
Netmak Group, dünya çapında yaklaşık 45 ülkeye ihracat yapıyor. Şu an yoğun olarak İngiltere, İrlanda, İspanya, Hollanda, Sırbistan, Rusya, İran, Kazakistan, Azerbaycan, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Romanya, Belarus gibi pek çok ülkeye ihracat yapıyor. 2022 yılını beklentilerinin üzerinde, yaklaşık 800 bin USD’lik bir ihracat rakamı ile kapattıklarını söyleyen Türksever Yılmaz, “Bu seneki öncelikli hedefimiz 2022 yılı rakamlarını korumak. Dünya ekonomisi 2023 yılında birçok belirsizlik barındırıyor; küresel olarak resesyon beklentisi var ve Avrupa’da da enflasyon artıyor. Ekonomik gelişmelere bağlı olarak üretim kapasitemizi bu sene içinde arttırmayı planlıyoruz. Kapasitemizi arttırmada başarılı olursak, 2023 ihracat hedefimizi biraz daha yükseltebiliriz. Avrupa’da hala çalışmadığımız Almanya, İtalya, Avusturya, Yunanistan, Bulgaristan gibi çok önem verdiğimiz ülkeler var. Bu ülkeler bu senenin hedefleri içinde” şeklinde konuşuyor.
Yoğun pazarlama faaliyetleri yürütüyor
Ağaç işleme makineleri sektöründe Alman ve İtalyan markalarının hem bilinirlilik hem de kalite anlamında ön plana çıktığına dikkat çeken Türksever Yılmaz, bu firmalarla rekabet edebilmek ve Netmak ismini tanıtmak için yoğun pazarlama faaliyetleri yürüttüklerini açıklıyor. KOSGEB ve Ticaret Bakanlığı’nın desteklerinden yararlanarak, Ankara’da faaliyet gösteren bir danışmanlık firmasından danışmanlık hizmeti aldıklarını ve planlı programlı bir şekilde pazar çalışmaları yaptıklarını, potansiyel müşterileri belirleyip görüşmeler yaptıklarını aktaran Türksever Yılmaz, “Ayrıca fuar katılımları, müşteri ziyaretleri gerçekleştirdik ve yaklaşık 2 yıl sonrasında bu belirlediğimiz bölgelerden çalışmak istediğimiz birçok firmayla çalışıyor duruma geldik. Zahmetli ve yorucu bir süreçti ama sonunda istediğimiz hedefe geldik” diyor.
2023’te mevcut ülkelerle olan ihracatın niteliğini ve hacmini arttırmaya odaklandıklarını belirten Türksever Yılmaz, “Her yıl başında satış ve ihracat hedeflerimizi koyarken, imalat kapasitemizi, ülkemizin ve diğer ülkelerin ekonomik durumlarını göz önünde bulunduruyoruz. Bu nedenle girebileceğimiz pazarları iyi analiz ediyoruz, beklentilerini, çalışma koşullarını, ihracat şartlarını değerlendiriyoruz ve sonrasında orada bir bayilik verip veremeyeceğimize karar veriyoruz. 2022 yılında tam kapasite ile çalıştığımız için, hızlı büyümenin getireceği risklerden etkilenmemek adına 2023 yılı için küçük büyüme hedefleri ve satış hedefleri koyduk. Bu bağlamda 2023 yılı için hem üretim hem de satış anlamında yaklaşık yüzde 20’lik bir artış öngörüyoruz. Orta ve uzun vadede ulaşmak istediğimiz hedef ise dünyanın her bir köşesine ürünlerimizi götürmek, markamızı tanıtmak, ülkemize döviz girdisi sağlamak, marka algımızı ve değerimizi yükseltmek” diye konuşuyor.
İhracatta başarının anahtarının insan ilişkilerinde iyi olmak, işi sevmek ve satışı yapılan ürüne güvenmek olduğuna işaret eden Melike Türksever Yılmaz, şirketini, ürünlerini çok iyi tanıdığını ve müşterilerine karşı hep şeffaf davrandığını sözlerine ekliyor. İhracat gerçekleştikten sonra da soru ya da sorun olduğunda hızlı geri dönüş yapmanın, çözüme yaklaşımın ve açık iletişimin önemine değinen Türksever Yılmaz, işin sürekliliği açısından bu süreçlerin atlanmaması gerektiğinin altını çiziyor.
Avrupalı müşteri tahammülsüz, BAE ve Katar çok net
Her ülke insanının farklı ticaret anlayışları ve kültürleri olduğunu özellikle Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar’da bulunan müşterileriyle çalışmayı çok sevdiğini söyleyen Melike Türksever Yılmaz, bu iki ülke müşterisinin çok net olduğunu ve işlemleri sıkıntısız bir şekilde yürüttüklerini vurguluyor. Avrupa’daki müşterilerin ise küçük bir hata durumunda bile hemen sinirlendiklerini ve tahammülsüz olduklarını belirten Türksever Yılmaz, Mısır, Lübnan, Cezayir, Suudi Arabistan’ın ise en zor çalıştıkları, işlerin bir türlü yürümediği, prosedürün çok olduğu, onayların çok aksadığı sıkıntılı ülkeler olduğunu söylüyor. Türksever Yılmaz, “Türki Cumhuriyetler, Ruslar bizim gibiler, onlar bizi biz onları anlıyoruz. Her ülkeye göre farklı bir tavır takınıyoruz, bu da bize kolaylık sağlıyor” diye sözlerini tamamlıyor.
“’Sektörümüzde ne yazık ki ‘kadının adı yok’”
Ağaç işleme makineleri sektörünün erkek egemen bir sektör olduğunu söyleyen Melike Türksever Yılmaz, yaşadığı deneyimi; “Ne yazık ki sektörümüzde “kadının adı” çok yok, her anlamda erkek egemenliği bulunuyor. Tabi bu durum sadece Türkiye için geçerli değil, yurtdışındaki çoğu firmada hatta Avrupa’daki firmalarda da durum böyle. Çok basit konularda bile bir kadın olarak görmezden gelinebiliyorsunuz. Örneğin; fuar zamanı bir müşterimiz geldiğinde, siz gözünün önünde durduğunuz halde size soru sormaz hatta bunu “Siz mi yardımcı olacaksınız?” diye bazen açık bir şekilde ifade ederdi. Ancak son 10 yılda çalışan kadın sayısının artmasıyla birlikte bu sorun yavaş yavaş çözülmeye başladı. Bunu birebir müşteri görüşmelerimizden, fuar katılımlarımızdan rahatlıkla gözlemleyebiliyoruz” diye anlatıyor.
Netmak Group’ta hem üretim sahasında hem de yönetim departmanında çok fazla kadın çalışan bulunduğuna dikkat çeken Türksever Yılmaz, diğer firmalarda da kadın çalışan sayısının artmaya başladığına işaret ediyor. “Bizler inisiyatif aldıkça, eğitim seviyemiz arttıkça, hayatımızdaki birçok başka role rağmen görev ve sorumluluklarımızı fazlasıyla yerine getirdikçe, alanımızda ilerleme-gelişme gösterdikçe bu “olumsuz” algıların hızla ‘olumlu’ya döneceğini düşünüyorum” diyen Melike Türksever Yılmaz, kendisinin de bunların üstesinden gelmiş bir yönetici olduğunu vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Biz bu konuda küçük ölçekli bir üretim işletmesi olarak, kendi sektörümüzde, belki de en fazla kadın istihdam eden şirketlerden biriyiz. Çalışanlarımızın yüzde 26’sı kadın, bunun yüzde 18’i beyaz yakalı, yüzde 8’i ise mavi yakalı. Kadın çalışanlarımıza mümkün olduğunca yukarıda bahsettiğim destekleri kendi çapımızda vermeye çalışıyoruz. Umarım bu sayımız ve kadın çalışan oranlarımız giderek artar. İçinde bulunduğumuz üretim faaliyetleri nedeniyle fabrika içerisinde güç gerektiren işler yoğunlukta. O işler hariç, daha otomasyona yönelik veya kadın gücünün yeterli olduğu her işte kadın çalışanlarımızı teşvik ediyoruz. Özellikle bu konuda firma genel müdürümüz Necati Türksever’in desteği çok fazla.”
Hayatı ertelemeden yaşıyor
6 yaşında bir oğlu olan Melike Türksever Yılmaz, işten arta kalan zamanlarını ailesi, yakın arkadaşları ve dostları ile değerlendiriyor. Hayatı ertelemeden yaşamayı seven Türksever Yılmaz, sık aralıklarla eşi ve oğluyla kısa tatillere gidiyor, seyahat ediyor. “Eşimle de bu konuda çok uyumluyuz, yollar mesafeler gözümüzde büyümez, valizimiz sürekli hazırdır, oğlumuza da bu hayat tarzını aşılamaya onu da her gittiğimiz yere götürmeye çalışıyoruz. Farklı kültürler görsün, farklı tatlar denesin, dünya vatandaşı olsun istiyoruz” diyen Türksever Yılmaz, yönetim felsefesini oluştururken de babası Hayati Türksever ve amcası Necati Türksever’in bakış açısından etkilenmiş.
Babası ve amcasının en büyük yol göstericisi ve rol modeli olduğunu söyleyen Türksever Yılmaz, hayata bakış açısını; “Yıllarca onların sorunlara, çalışanlara nasıl yaklaştığını deneyimleme fırsatım oldu. Onlardan edindiğim bilgi-beceri, karakterim ve almış olduğum eğitim doğrultusunda benim de şu an bu yaşımda kendime göre edindiğim bir yönetim tarzım var. Ben hep birleştirici ve yapıcı olmaya, empati ve açık iletişim kurmaya özen gösteririm. Bunlardan dolayı da iş hayatımda ve aynı zamanda tabii ki özel hayatımda da büyük sorunlar ya da iletişim bozuklukları çok yaşamadığımı düşünüyorum” diye anlatıyor.
