SEVDA KAYHAN YILMAZ; Kayahan Hidrolik Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü

Oluşturma Tarihi : 08 Şubat 2024 Perşembe
Reklam 2
SEVDA KAYHAN YILMAZ; Kayahan Hidrolik Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü

Tanıtım ve satış çalışmalarını ABD ve BK ülkelerine yoğunlaştıracak…

Sevda Kayhan Yılmaz, hem aile şirketinde babasından devraldığı bayrağı daha ilerilere taşıması hem de makine sektöründe kadının varlığını başarıyla temsil etmesiyle tanınmış güçlü bir isim. Üretiminin yüzde 80’ini 50’den fazla ülkeye satarak ihracatçı kadın girişimcilere örnek olan Kayhan Yılmaz, 2023 yılında Kayahan Hidrolik’in tanıtım ve reklam çalışmalarını Birleşik Krallık (BK) ülkelerine ve ABD’ye yönelik yapmayı planlıyor.

Sevda Kayhan Yılmaz, Konya gibi tutucu algısı olan bir şehirde ve erkek işi olarak etiketlenen bir ağır sanayi dalında yüzde 100 kadın yönetim kurulu oluşturmuş, bunun olumlu yankılarını da yaşamış bir firmanın yönetim kurulu başkanı. Firmasında ve sektördeki başarılarıyla iş hayatındaki kadınlara da ışık tutan Kayhan Yılmaz, aile şirketlerindeki yöneticiliğinin yanı sıra Akışkan Gücü Derneği (AKDER) Yönetim Kurulu Başkanlığı, Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) Başkan Yardımcılığı ve Türkiye Makine Federasyonu (MAKFED) Denetleme Kurulu üyeliği görevlerini yürütüyor.

İlk, orta ve lise eğitimini doğduğu Konya’da bitiren Sevda Kayhan Yılmaz, ardından babasının isteğiyle ODTÜ işletme bölümünü tamamladı. Bir yandan eğitimi sürdürdü bir yandan da aile şirketlerinin çeşitli birimlerinde çalıştı. Teknik resim çizdi, maliyet muhasebesi yaptı, ithalat/ihracat işlemlerini öğrendi. İlk parasını döküm kumunun içindeki ergimiş madeni mıknatısla toplayıp babasına satarak kazandı. Ailenin ilk üniversite mezunu olan Kayhan Yılmaz, babası Mehmet Kayhan’ın yatırımlarına sahip çıkılması gerektiğinin farkındalığıyla aile şirketindeki işlere dört elle sarıldı.

SevdaİçfotoÖğrenci olduğu dönem de dahil olmak üzere 40 yılı aşan bir süredir iş hayatında olan Sevda Kayhan Yılmaz, makine sektörünü daha iyi tanımak için 1999-2000 yıllarında Selçuk Üniversitesi Makine Fakültesi’nde ihtiyacı olan dersleri konuk olarak takip etti. İşini çok sevdi; adeta kendini bu işe adadı. Şimdi geleceğe yönelik iki hedefi olan Kayhan Yılmaz, aile şirketini daha güçlü bir konumda olarak sonraki nesle bırakmak ve Türkiye’nin makine sektöründe önemli bir ülke olduğunu görmek istiyor.

Üretimin yüzde 80’i ihracat

1950 yılında Mehmet Kayhan tarafından kurulan firmalarının, Türkiye’deki en büyük boyutsal kapasiteye sahip endüstriyel hidrolik silindir üreticisi olduğunu dile getiren Sevda Kayhan Yılmaz, 26 bin metrekaresi kapalı olmak üzere 43 bin metrekarelik alanda 3m çap veya 23m boya kadar honlama kapasitesi ile hidrolik silindirler ürettiklerini açıklıyor. Ağır sanayide kullanılan, özel amaçlı ve büyük ebatlı, müşteriye özel tasarlanmış ve üretilmiş endüstriyel hidrolik ve pnömatik silindirler imal ettiklerini dile getiren Kayhan Yılmaz, makine parkının büyük ebatlı silindirlerini aynı anda çok sayıda üretebildiklerini belirtiyor.

Kayahan Hidrolik olarak dünyaya ihracat yapmaya 1990’larda başladıklarını söyleyen Sevda Kayhan Yılmaz, bugün hidrolik silindir üretiminin yüzde 80’ini başta Avusturya, Almanya ve Fransa olmak üzere AB ülkelerine ihraç ettiklerini açıklayarak, “Üretimimizin yüzde 80’ini ihracat, yüzde 20’sini iç pazar oluşturuyor. İhracatımızın ise yüzde 85’ini Avusturya, Almanya, Fransa, Finlandiya, İsveç, Belçika, Sırbistan, Rusya ve Ukrayna olmak üzere Avrupa’ya yapıyoruz. Bunun dışında ABD, Avustralya, Azerbaycan, Brezilya, Çin, Mısır, Pakistan ve Suudi Arabistan da dahil 50’nin üstünde ülkeye ihracatımız var” bilgisini veriyor.

2023 yurtdışı satış ciro hedefi 11 milyon 600 bin Euro

2022 yılında yurtdışı satış cirolarının 12 milyon 500 bin Euro olarak gerçekleştiğini belirten Sevda Kayhan Yılmaz, 2023 hedeflerini ise ekonomide yaşanacak durgunluk öngörüsü ile 11 milyon 600 bin Euro olarak açıklıyor. 2023’te tanıtım ve reklam çalışmalarını Birleşik Krallık ve ABD’ye yönelik olarak yapmayı planladıklarına da değinen Kayhan Yılmaz, orta ve uzun vadede ihracat hedeflerini ve yatırım planlarını şöyle aktarıyor;

SevdaBoşFabrikaBoruları“Tüm dünyada ekonomik durgunluk beklenen 2023 yılı için belirlediğimiz ihracat hedefi, miktar olarak 2022’nin biraz altında. Ancak yine de toplam satış cirosu içindeki yüzde 80’lik oranı korumayı planlıyoruz. Kısa ve orta vadede tanıtım ve satış ağı kurma çalışmalarımızı ABD ve Birleşik Krallık ülkelerine yoğunlaştıracağız. Yine kısa ve orta vadede, özellikle AB üyesi ülkelerdeki satış payımızı artıracağını düşündüğümüz sürdürülebilirlik ve tedarikçi özen yasasına uyum çalışmalarımızı tamamlamayı hedefliyoruz. İşletme sermayemizi güçlendirmek ve makine parkımızı gençleştirmek de hedeflerimiz arasında.”

3 anahtar; sözleşme, kalite standartları, yasal şartlara uyum

1992 yılından beri en çok ihracatı yaptıkları ve özellikle kalite açısından gelişmelerine büyük destek veren Avusturya ve Almanya orijinli firmalarla çok verimli çalışmalarının olduğuna dikkat çeken Sevda Kayhan Yılmaz, “Kurucumuz Mehmet Kayhan’ın da öğrenciliğinden beri Alman kültürü ile yoğrulması ve bu kültürü şirketimize de taşıması nedeniyle en rahat ve keyifli çalıştığımız firmalar, benzer kültüre sahip olanlardır” diyor.

İhracatta başarının anahtarını ‘sözleşme, kalite standartları ve yasal şartlara uyum’ olarak açıklayan Kayhan Yılmaz, kalite politikalarını ve entegre yönetim sistemlerini bu temeller üzerine kurmuş olmalarının, başarılarındaki en önemli unsur olduğuna inanıyor.

Sevda Kayhan Yılmaz, iş yaparken cinsiyetin değil, yetkinliğin önemli olduğuna inanıyor. Önceki dönem şirketin yönetim kurulunda kadın oranı yüzde 66 iken bu dönemde bu oranın yüzde 100’e ulaştığını aktaran Kayhan Yılmaz, “Yönetim Kurulumuzdaki kadınların hepsi eğitimini aldığı uzmanlık alanlarında çalışmakta. Geçen seneki tanıtım çalışmalarımızda, özellikle 8 Mart’ta yaptığımız paylaşımla bu özelliğimizi vurguladığımızda, özellikle Avrupalı müşterilerimizden çok olumlu geri dönüşler aldık” bilgisini veriyor.

“Analitik düşünen, sezgilerini doğru kullanan kadınların önünde kimse duramıyor”

Bilim insanlarının, kadınlardaki güçlü algının nedeninin, onların duygusal sezgilerini iyi yönetmelerine bağlı olduğunu açığa çıkardığına dikkat çeken Sevda Kayhan Yılmaz, kadınların kendi içgüdülerine güvendiklerini ve kendi özelliklerinden çok iyi faydalanabildiklerini söylüyor. Beynin iki bölümü arasında etkileşimin mükemmel olduğu için kadınların sezgisel ve analitik düşünceyi daha basit uyarladığını ve bu durumun onlara eşsiz bir avantaj sağladığını dile getiren Kayhan Yılmaz, görüşlerini şöyle aktarıyor;

SevdaİçfotoKASk“Sezgi, çoğunlukla kadınların sahip olduğu, çok özel bir yeti bence de. Ve karar süreçlerinde akılcılık kadar da etkili… Kadınların yönetimdeki başarıları da buradan geliyor. Özellikle akılcı ve analitik düşünme yapısına sahip kadınlar bir de sezgilerini doğru kullanmayı başarıyorlarsa, önlerinde kimse duramıyor. Kadınların bir diğer özelliği de detaycı olmaları. Bu özellikleri de onların, özellikle detay planlama ve kalite gerektiren işlerde daha iyi olmalarına neden oluyor.

Mevcut verileri toplayıp iyi analiz edip, detayları görüp, sezgilerini de kullanarak olabilecekleri tahmin edebilen bir yönetici, bunu planlamada kullandığında çok isabetli ve az sapmalı planlar yapabiliyor. Özellikle bütçe, yeni yatırımlar, etkinlik, proje vb. geleceğe yönelik tahminlerin de yer aldığı detaylı planlamalarda, mutlaka bu tip bir kadın çalışan/yöneticinin olması gerekir diye düşünüyorum.”

Sevda Kayhan Yılmaz, gelecekten umutlu. Cinsiyete değil liyakate dayalı iş bölümünün, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de artacağını ve topyekun kalkınmanın da ancak bu şekilde gerçekleştirilebileceğini savunuyor. Kadınların yapıları itibarıyla daha dayanıklı olduğunu ve fiziki güçlerinin erkeklere göre daha düşük olmasına rağmen psikolojik güçlerinin daha yüksek olduğuna vurgu yapan Sevda Kayhan Yılmaz, kadınların risk algılarının daha gelişmiş olduğunu, bu nedenle riski önceden fark edip daha tedbirli gidebildiklerini aktarıyor.

“Kadınlar daha aydınlık, eşitlikçi, özgür bir gelecek inşa edecek”

Kadınların başka bir özelliğinin ise aynı anda pek çok şeyi düşünebilme meziyeti olduğunu söyleyen Kayhan Yılmaz, “Bunun haricinde kadınları iş konusunda daha sadık buluyorum, iş konusunda bağlılıkları daha yüksek. Kendilerini işlerine adamış kadınlarla çalışmak çok zevkli. Kadınlarımızın, yaratıcı güçlerini, detaycılıklarını, hesaplanabilir risk taşıma yaklaşımlarını ve sezgi güçlerini, bilimsel akıl ve analitik düşünme ile birleştirerek hem ülkemiz hem de dünya için daha aydınlık, daha eşitlikçi, daha uygar, daha özgür bir gelecek inşa edeceklerine gönülden inanıyorum. Kadınlarımız, ataerkil tüm kültürlerde olduğu gibi, erkek egemen kültüre başkaldırabilmek ve var olabilmek için daha donanımlı, daha dirayetli, daha güçlü, daha dayanıklı olmak durumunda kaldı. Uzun vadede, bu kadınlarımızın yetiştirdiği çocukların daha donanımlı, daha eşitlikçi, daha uygar, daha özgür ve daha aydın bireyler olacağına inanıyorum” diyor.

“Birlikte el ele hedefe doğru ilerlemek gerek”

Kadınların gelişimini desteklemek adına bazı adımların atılması gerektiğini de dile getiren Sevda Kayhan Yılmaz, öncelikle kadın, özellikle de eğitimli kadın işgücünü artırmaya yönelik politikalar oluşturulmasını önemsiyor. Kadın veya erkek olmanın ötesinde birey ve yurttaş olmanın desteklenmesinin gerek görev dağılımlarında gerekse ücret politikalarında ayrımcılıktan kaçınılmasının gerekliliğine değinen Kayhan Yılmaz, makine sektöründe firmaların yönetim kurullarında yüzde 50, çalışanlarda ise en az yüzde 25 kadın istihdamı olması için çalışılmasını vurguluyor ve ekliyor; “Hepimiz bir bütünün parçalarıyız; ayrı renk, yetenek, eğitim ve özelliklere sahip olmamıza rağmen biriz. Eğer uygar, kalkınmış, refah içinde bir toplum olacaksak bunu hep beraber gerçekleştireceğiz. Bunun için de yapay ayrımların ve sınıflandırmaların ötesine geçip birlikte, el ele hedefe doğru ilerlemek durumundayız. Ne demiş atalarımız; ‘Birlikten kuvvet doğar.’”

Bugün yolun çok başında olan, yarının liderleri olacak gençlere ışık tutmak için yaşama dair tavsiyelerini de aktaran Sevda Kayhan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürüyor; “Değişmeyen tek şey değişimdir. Nasıl ki yüzyıllar içinde anaerkil toplumlar ataerkil toplumlara evrilmişlerdir, gelecekte de ataerkil toplumlar eşitlikçi toplumlara mutlaka evrileceklerdir. Bunun için bugünün kadınları olarak görevimiz, bireysel donanımımızı artırmak, gücümüzün farkına varmak, çevremizi dönüştürmeye çaba harcamak ve örnek olmak, en önemlisi de çocuklarımızı daha donanımlı, daha eşitlikçi, daha uygar, daha özgür ve daha aydın bireyler olarak yetiştirmektir.”