SEVGİNAR BAŞTEKİN; 1K Kimya Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı

Oluşturma Tarihi : 12 Şubat 2024 Pazartesi
Reklam 2
SEVGİNAR BAŞTEKİN; 1K Kimya Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı

Türkiye’yi leke çıkarıcılar ile tanıştırdı, ardından satışlarına 20 ülkeyi ekledi…

Herkes onu logosuna koyduğu resmiyle ve Türkiye’de henüz yokken ürettiği leke çıkarıcı ürünlerle tanıdı. Kendi oluşturduğu özel formüllerin Ar-Ge’sini küçük laboratuvarında bir yılı aşkın bir sürede tamamlayan Sevginar Baştekin, ürettiği yenilikçi ürünlerle Türkiye temizlik sektöründe fark yarattı. Aynı başarıyı ihracatta da çok hızlı yol alarak gösteren Baştekin, 5 yılda 20 ülkeden oluşan şirket ihracatını geliştirmek için şimdi yeni planlar yapıyor.

Türkiye’de temizlik sektöründe leke çıkarıcı ürünler alanındaki boşluğu fark ederek profesyonel iş hayatında edindiği bilgileri girişimciliğe dönüştüren Sevginar Baştekin, sadece logosuna kendi resmini koymasıyla fark yaratmadı, aynı zamanda henüz leke çıkarıcı ürünler bulunmazken, profesyonel leke çıkarıcılar, leke çıkarma mendilleri, roll-on leke çıkarıcı gibi yenilikçi ürünlerle Türkiye’yi tanıştırdı. Başarı hikayesiyle pek çok girişimciye ilham kaynağı olan Baştekin, iç pazardaki başarısının yanı sıra ihracatta da kısa zamanda birçok bölge ve ülkeden bir müşteri portföyü oluşturdu.

Doğduğu Bulgaristan’da ilkokulu tamamlayan Sevginar Baştekin, 1978 yılında ailesiyle birlikte Türkiye’ye göç etti. Pertevniyal Lisesini bitirdikten sonra birincilikle kazandığı İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Bölümü’nden 1988 yılında mezun oldu. Profesyonel iş hayatına mezun olur olmaz Biruni Laboratuvarlarında biokimya bölümünde adım attı, ilk biokimya ve laboratuvar deneyimini burada edindi. 4 yılın ardından dünyaya gelen kızına bakabilmek için iş hayatına bir yıl ara veren Baştekin, sonrasında farklı deneyim ve iş tecrübesi kazanmak amacıyla biokimya alanında bir diagnostik firmasında üretim müdürü olarak çalıştı. 4 yıl boyunca çalıştığı bu işte, diagnostik üretimi ile ilgili Almanya’da eğitim de gördü.

Baştekin, Ar-Ge yapmayı, ürün üretmeyi çok sevdi. Bu sevgi ve tecrübe de zaten sonraki yıllarda mesleki hayatını şekillendirdi. Oğlunun doğumu ile de yine bir yıl kadar çalışma hayatına ara veren Baştekin, o güne kadar biriktirdiği deneyim ve içindeki girişimcilik ruhuyla ilk işini kurma zamanının geldiğine karar verdi. Böylece 2000 yılında Ar-Ge’sini, tasarımlarını ve üretimini kendi yaptığı ürünlerle temizlik sektörüne adım attı.

İlk ürünleri leke çıkarıcılar

SevginarRafÖnüSevginar Baştekin’in ilk hedefi piyasada olmayan ürünlere odaklanmak oldu. Uzun süreli laboratuvar çalışmaları sonucunda, Türkiye’de henüz leke çıkarıcı ürünler bulunmazken, kendi oluşturduğu özel formüller ile tüketicileri profesyonel leke çıkarıcılar, leke çıkarma mendilleri, roll-on leke çıkarıcı gibi yenilikçi ürünlerle tanıştırdı. Ürettiği ilk ürünleri olan tekstil leke çıkarıcılarının Ar-Ge’sini küçük laboratuvarında bir yılı aşkın bir sürede tamamladı. En önemli başarılarından biri de ürettiği bu ilk ürünleri, Türkiye’de büyük zincir marketlere vermek ve raflarda yer bulmak oldu.

Tasarladığı bir ürünle 2004 yılında Chicago’da katıldığı Private Label (PLMA) fuarında Yenilik ve Tasarım Birinciliği Ödülü alan Sevginar Baştekin, ürün gamını sadece leke çıkarıcılar ile sınırlı bırakmadı. Hızla ürün gamını artırdı ve ürün geliştirirken hep temizlikte ihtiyaç olabilecek ama piyasada ve market raflarında olmayan ürünler geliştirmeyi hedefledi. İhtiyaç olan ürünleri üretmesi ise ona satışını da hızla artırma fırsatı verdi.

Hedefi ihracatın payını yüzde 35’e çıkarmak

1K Kimya firmasını ise 2010 yılında eşi Özcan Baştekin ile birlikte kuran Sevginar Baştekin, şu anda kızı ve oğlunun da farklı departmanları yönettiği aile firmasının Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürütüyor. HighGenic markası ile son tüketiciye yönelik, market raflarında satılan, evsel deterjanlar ve temizlik ürünleri üreten Baştekin, bu yıl Carelogie markası ile de kişisel bakım ürünleri sektörüne adım attıklarını vurguluyor.

Firma olarak yurtiçi ve yurtdışı sektörel fuarlara katılarak 2018 yılından beri aktif ihracat yaptıklarını aktaran Baştekin, “Avrupa ülkeleri, Amerika, Rusya, Türki Cumhuriyetler, Irak, Suudi Arabistan başta olmak üzere Ortadoğu coğrafyası ve Filipinler gibi Uzakdoğu’da müşterilerimiz var. Yaklaşık 20 ülkeye yapıyoruz. 2022 yılında toplam ciromuzun yüzde 25’ini ihracat oluşturdu. 2023 yılı hedefimiz bu rakamı yüzde 35’e çıkarmak” diye açıklıyor.

İhracatta her yıl en az yüzde 10’luk bir büyüme hedefi belirlediklerine değinen Baştekin, bu hedefe ulaşmak için ihracat ekibini büyütmeyi, ülke ziyaretleri ve fuar aktivitelerini artırmayı planladıklarını aktararak, “Tüm coğrafyalardaki müşterilerimiz bizim için çok özel. Her biri HighGenic markasına emek ve destek veriyor” diyor.

“Emin olduğunuz ürün ve hizmetler ile ihracata başlayın”

Sevginar Baştekin ihracat pazarlarında cinsiyete dayalı herhangi bir zorlukla karşılaşmamış, hatta kadın olmanın avantajını daha fazla hissetmiş. Kariyerinde bu noktaya gelinceye dek ise Türkiye’de bazı sıkıntıların üstesinden gelme mücadelesi verdiğine değinen Baştekin, “Her girişimcinin karşılaştığı ortak sorunlarla ben de karşılaştım. Finansa erişim, kısıtlı sermaye, reklamsız ve tanıtımsız ürünleri pazara ve raflara koyabilmek için gerekli pazarlama faaliyetlerinin kısıtı... Tüm bunlar girişimciliğimin ilk yıllarında çözmem gereken birer sorun oldu. Çok çalıştım. Bir şirkette olması gereken çoklu disiplinleri hem icra etmeye hem de bilgi sahibi olmaya odaklandım. Öte yandan iş hayatının yanı sıra iyi bir anne olabilmek de en büyük çabalarımdan biri oldu. İş ve özel hayatı dengede tutup hepsine yetişebilme sürecinde yorulsam da sonunda hayatımda güzel kazanımlarım oldu, mutluyum” diye aktarıyor.

SevginarSahnedeBugüne kadar ihracatta geldikleri noktanın ve geliştirdikleri pazarın temelinde; müşteri odaklı olmak, kaliteli ve uygun ürünleri rekabetçi fiyatlar ile sunabilmek gibi iki önemli unsurun yer aldığını dile getiren Sevginar Baştekin, ihracata henüz yeni adım atacak olan kadın ve genç girişimcilere ise şu yol gösterici mesaj ve önerileri aktarıyor; “Her şeyden önce emin olduğunuz ürün ve hizmetler ile ihracata başlamalısınız. Satacağınız mal ya da hizmetin arkasında durabilmeniz çok önemli. Müşterilerinizi iyi anlamak ve ihtiyaçlarına yönelik ürün sunmak ise ikinci adımı oluşturuyor. Onların taleplerini iyi anlarsanız daha kolay ihracat yaparsınız. Ve hepsinden önemlisi tüm bunların zaman alan süreçler olması dolayısıyla sabırlı olmanız ve yılmamanız gerekiyor. Girişimci bir ruh özünde mücadele etmek için güç de gerektiriyor. Önünüze pek çok engel ya da sorun çıksa da siz yolunuzdan şaşmayın ve başarıya odaklanın. Emeklerinizin karşılığını almak için vazgeçmeyin.”

“Girişimciler için ekonomi çarklarının düzgün işlemesi gerek”

Türkiye’de kadının iş dünyasındaki ve de ihracattaki yerini değerlendiren Sevginar Baştekin, sadece ihracatta değil, içeride de kadın işveren ve kadın çalışan yüzdelerinin erkeklerden az olduğuna dikkat çekiyor. “Eşitlik yolunda almamız gereken daha çok mesafe var” diyerek, kadınların daha çok iş dünyasına katılması için ekonomi çarklarının düzgün işlemesi gerektiğine değinen Baştekin, “Risk faktörleri yükseldikçe kadınlar güvenli alanlarda kalmayı tercih edeceklerdir doğal olarak. Ayrıca sadece kadınlar değil tüm girişimciler, sanayi ve sektörler ülke kalkınma politikaları ve destekleri ile hızlı büyüyebilir görüşündeyim. Bireysel çabalar çoğu zaman uzun soluklu olamıyor ve güçlenemeden bitebiliyor maalesef” yorumunu yapıyor.

Kadının iş dünyasında ve dünya pazarlarında varlığını ve gücünü ortaya koymasının önünü açmak için atılması gereken pek çok adımın olduğunu dile getiren Baştekin, sözlerini şöyle sürdürüyor; “İş kurmadan ve girişimde bulunmadan önce her türden kısa ve uzun vadeli riski iyi değerlendirmek ve ana faaliyet konusu dışında iyi bilgi sahibi olmak gerekiyor. Bunun için pek çok STK ve üniversitede farkındalık sağlayıcı eğitimler ile seminerler düzenleniyor. Mesela KAGİDER’in bu konuda çok ciddi eğitimleri var. Bu eğitimlerden mezun olan arkadaşlarımız daha sağlam kararlar verebiliyor ve risklerini minimize edebiliyorlar. Ben kendi adıma, katıldığım seminerlerde, üniversitelerde bu konudaki olumlu olumsuz kendi deneyimlerimi paylaşarak yol gösterici olmayı hedefliyorum.”