ŞEYMA BAŞTERZİ; Sandalyeci A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı

Oluşturma Tarihi : 19 Şubat 2024 Pazartesi
Reklam 2
ŞEYMA BAŞTERZİ; Sandalyeci A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı

Hedefi, Sandalyeci’yi güneşi batmayan bir şirket yapmak…

Sandalyeci markasıyla Seyşeller’den Alaska’ya kadar geniş bir coğrafyada toplam 60 ülkeye ihracat yapan Şeyma Başterzi, 2022’de yaklaşık 10 milyon dolar olan şirket ihracatını önümüzdeki yıl 15 milyon dolara çıkarmayı hedefliyor. Avustralya’da bir mağaza açmaya hazırlanan ve “Dünyanın her kıtasında markamızla ürünlerimizi görmek mümkün” diyen Başterzi’nin gelecek dönemdeki en büyük amacı ise Sandalyeci’yi güneşi batmayan bir şirket yapmak.

2002 yılında kurduğu Sandalyeci A.Ş. ile aralarında Frankfurt, İstanbul ve İzmir havalimanları, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in sarayının da olduğu birçok önemli alana sandalye satan Şeyma Başterzi, eğitimini bitirdikten sonra kariyerini finans sektörü üzerine planladı. Ama öyle bir değişim yaşadı ki başarıyı finans yerine bambaşka bir alanda, girişimcilik ve mobilya üreticiliğinde yakaladı. Bu rota değişikliğini “Şimdi düşündüğümde iyi ki hayat beni üretim sektörüne ve hatta ihracat yapmaya yönlendirmiş” şeklinde yorumlayan Başterzi, bugün dünyanın sandalyecisi olma yolunda ilerleyen İzmirli Sandalyeci firmasının Yönetim Kurulu Başkanlığını yapıyor. Aynı zamanda Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği’nde 2022-2026 döneminin yönetim kurulunda yer alan tek kadın üye olarak sektöre de katkılarını sürdürüyor.

Şeyma Başterzi, İzmir Kız Lisesi’nden mezun olduktan sonra 1990-1995 yılları arasında Eskişehir Anadolu Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nde okudu. Kariyerine finans sektöründe 1995 senesinde Karon Menkul Kıymetler şirketinde çalışarak başladı. Ardından İngilizce dil becerisini geliştirmek için ABD’de Northwood Üniversitesi’nde eğitim gördü. Programı tamamladıktan sonra ekonomi yüksek lisansı yapmaya karar verdi ancak 1999 yılında bazı nedenlerden dolayı Türkiye’ye dönmesi gerekti. Bir süre sonra abileriyle birlikte aile şirketinin bir parçası olan ve sonunda kendi şirketleri olan bir ‘contract furniture’ yani ‘kontrat mobilya’ üretici firması Sandalyeci’yi kurdu.

Ahşap alanındaki boşluğu fark etti, dünya markası oldu

Şeyma Başterzi’nin Sandalyeci öyküsü, ağabeylerinin de olduğu aile şirketinde 12 ahşap sandalye ve bir masa yaptırıp satışa koymasıyla başladı. Abileriyle birlikte çalıştığı aile şirketi, o zamana kadar sadece metal sandalye üzerine üretim yapıyordu. Bir gün Şeyma Başterzi’nin ahşap üç takım sandalye yaptırıp satışa koyması, şirket için yeni bir dönemin de başlangıcı oldu. İlk ahşap takımların hızlıca satılması ve ardından yeni yaptırdığı takımların da hemen alıcı bulmasıyla Başterzi, hiç zaman kaybetmeden yeni ürün fikrini hayata geçirdi. O dönemlerde ahşap alanında boşluk olduğunu fark etmesiyle hemen o alana yoğunlaştı. Şirketin adını da ‘Sandalyeci’ olarak değiştirdi. İşte Başterzi’nin o gün başlattığı bu değişim bugün şirketi, 800’den fazla ürünle, toplam 300 çalışanla 60 ülkeye 10 milyon dolar ihracat yapan bir dünya markası haline getirdi.

İzmir Gaziemir’de 30 bin metrekarelik alanda kurulu fabrikalarında sadece sandalye değil hareketli mobilyalar da yaptıklarını açıklayan Başterzi, “Sadece katalog ürünü yapmıyoruz. Tamamen özel üretim de yapıyoruz. Otel, restoran, THY’nin dünyadaki bütün lounge’larının mobilyalarını üretiyoruz. Tasarım ekibimizle kendi modellerimizi ürüne dönüştürüyoruz. 800’den farklı model seçeneğimiz bulunuyor. Her ürünümüzde Sandalyeci yazıyor” şeklinde konuşuyor.

Seyşeller’den Alaska’ya kadar 60 ülkeye ihracat

20 yılı aşkın süredir ticaretle ve 2002 yılından beri üretimle uğraşan Başterzi, şirkette işlerin büyümesinde olduğu gibi şirketin 2004’te ihracata başlamasında da büyük çaba gösterdi. Yaklaşık 20 senedir ihracat yapan şirkette ürünlerin kalitesini artırmak ve talebi karşılamak adına üretim kapasitesini genişletmek için sürekli yatırımlar yaptıklarını söyleyen Başterzi, “İhracat pazarlarımızı geliştirmeye ve genişletmeye odaklanmış özel bir ekibimiz var. Kendi operasyonlarımızla yoğunlaştığımız ABD, BAE, Kanada, Avrupa ve Kenya gibi coğrafyalar var. Şu anda 24 lokasyonda ve kendi operasyonlarımızın bulunduğu 14 ülkede faaliyet gösteriyoruz” diye konuşuyor.

ŞeymaKoltuktaBu yapılanmaların bir yansıması olarak Seyşeller’den Alaska’ya kadar geniş bir coğrafyada toplamda 60 ülkeye ihracat yaptıklarını dile getiren Başterzi, “Dünyanın her kıtasında Sandalyeci markalı ürünleri görmek mümkün. Dünyanın her köşesinde olmaya çalışıyoruz, global bir iş yapmak bana inanılmaz bir haz veriyor. Hedefim Sandalyeci’yi güneşi batmayan bir şirket yapmak. Bir sonraki lokasyonumuz Avusturalya” diyor.

İhracatta hedef 5 yılda 50 milyon dolara ulaşmak

Şirketin 2022’de yaklaşık 10 milyon dolar değerinde ürün ihraç ettiğini açıklayan Başterzi, bu yıl için hedeflerinin ihracat hacmini yüzde 20 artırarak 12 milyon dolara ulaştırmak olduğunu belirtiyor. Avustralya’da bir mağaza açılması için çalışmalar yürüttüklerini de aktaran Başterzi, “Önümüzdeki yıl için ihracat hedefimiz 15 milyon dolar. Avrupa ve Kuzey Amerika’daki pazar payımızı büyütmeyi hedefliyoruz. Orta vadeli ihracat hedefimiz önümüzdeki 5 yıl içinde 50 milyon dolara ulaşmak. Uzun vadeli hedefimiz ise yıllık 100 milyon doları ihracat hacmi ile artık sektöre de yön veren global bir oyuncu haline gelmek. Bu hedeflere ulaşmak için insan kaynakları, pazarlama ile Ar- Ge ve inovasyona yönelik yatırımlarımızı arttırmayı planlıyoruz” bilgilerini veriyor.

“Cinsiyet ayrımcılığı yaşasam da işimle kendimi kanıtladım”

Şeyma Başterzi’ye göre ihracatta başarının anahtarı birkaç önemli detayda saklı. Bunların başında, hedef pazar hakkında derin bir anlayışa sahip olmak, yerel ortaklarla güçlü ilişkiler kurmak ve rekabetçi fiyatlarla yüksek kaliteli ürünler sunmak geliyor. İhracatta şirket olarak başarılı olmalarının temelinde ise kaliteye, yeniliğe ve müşteri memnuniyetine gösterdikleri özen ve dikkatin yer aldığını söyleyen Başterzi, “Müşteriler ve ortaklarla uzun vadeli ilişkiler kurmaya ve değişen pazar trendlerine sürekli uyum sağlamaya inanıyorum” diye konuşuyor.

Ne yazık ki bazı ihracat pazarlarında cinsiyete dayalı ayrımcılığın hâlâ devam ettiğine de değinen Başterzi, bazı kültürlerde, iş dünyasında kadınlara karşı önyargıların hâlâ mevcut olduğunu hatırlatıyor. Şeyma Başterzi, kadınların güvenilirlik oluşturma ve potansiyel ortaklardan veya müşterilerden güven kazanma konusunda zorluklarla karşılaştığını belirterek, “İhracat pazarlarında toplumsal cinsiyete dayalı zorluklarla başa çıkmada başarılı olmanın, kendine güvenmek ve sürekli olarak büyüme ve gelişme fırsatlarını aramak ile mümkün olduğunu düşünüyorum” diyor.

Cinsiyeti nedeniyle hem olumlu hem de olumsuz ayrımcılıkla karşılaştığını söyleyen Başterzi, bunlara karşı sergilediği tutumu şöyle açıklıyor; “Toplumsal cinsiyet önyargısının daha açık olduğu ve üstesinden gelinmesinin zor olduğu olumsuz deneyimlerim oldu. Kendi deneyimlerimde, cinsiyetimin başlangıçta bir dezavantaj olarak algılandığı durumlarla karşılaştım. Ancak bu durumlara dayanıklılık, öğrenme ve uyum sağlama isteğiyle yaklaşmayı öğrendim. Bilgi, beceri ve uzmanlığımı göstererek kendimi güvenilir bir iş ortağı olarak kabul ettirebildim. Cinsiyetimden çok yeteneklerime ve güçlü yanlarıma odaklanmayı seçiyorum ve kendimi işimle kanıtlamaya çalışıyorum. Biz kadınlar olarak uzmanlığımızı, profesyonelliğimizi ve özverimizi göstererek engelleri aşabileceğimize ve başarılı olabileceğimize inanıyorum.”

“Toplumsal cinsiyet önyargılarına meydan okumamız gerek”

Şeyma Başterzi, Türkiye’de kadın girişimcilerin son yıllarda önemli mesafeler kat ettiğine ve ülke ihracat hacmine büyük katkı sağladığına inanan bir iş kadını. Kadınların bu alandaki potansiyelini tam olarak gerçekleştirmek için yapılması gereken daha çok iş olduğunu düşünse de artan sayıda kadın liderliğindeki ihracatçı şirketlerin gelecek için olumlu bir işaret olduğuna inanıyor. İş dünyasında cinsiyet çeşitliliğini ve kapsayıcılığını teşvik etmek gerektiğine vurgu yapan Başterzi, önerilerini şöyle aktarıyor; “Kadınların iş dünyasında ve dünya pazarlarında varlıklarını ve güçlerini ortaya çıkarmalarının önünü açmak için, kadınların beceri ve yeteneklerini geliştirmelerine yardımcı olabilecek eğitim, öğretim ve mentorluk programlarına erişimleri için eşit fırsatlar yaratmamız gerekiyor. Ayrıca, kadınların liderlik rolleri üstlenmelerini ve kariyerlerinde başarılı olmalarını engelleyen toplumsal cinsiyet önyargılarına meydan okumamız gerek. Bu, eşit ücret ve yan haklar, esnek çalışma saatleri sağlayarak ve en önemlisi de çeşitliliğe değer veren ve cinsiyet eşitliğini destekleyen destekleyici ve kapsayıcı bir işyeri kültürü oluşturarak başarılabilir. Benim de bu konuda şahsi olarak verdiğim destekler var. Çeşitli yaşlarda birkaç kadın girişimciye iş dünyasında başarılı olmaları için ihtiyaç duydukları finansal kaynağı ve rehberliği sağlayarak mentorluk yapıyorum ve destekliyorum. Bu benim için büyük bir gurur ve mutluluk. Zamanla destek verdiğim kadın sayısını artırmak amacındayım.”

“Kendinize inanın, hesaplı riskler alın ve öğrenmeyi asla bırakmayın”

İhracata henüz yeni adım atan ve atacak olan kadın ve genç girişimcilere yol gösterici önerilerini de ileten Şeyma Başterzi, kadın ve genç girişimcilere kendilerine inanmaları, hesaplı riskler almaları ve öğrenmeyi asla bırakmamaları mesajını veriyor. Kendilerini destekleyici insanlarla çevrelemelerini ve deneyimli profesyonellerden mentorluk almayı ihmal etmemelerini öneren Başterzi, “Girişimcilerimiz her zaman operasyonel anlamda hazırlıklı olsunlar, çünkü ihracat dikkatli bir planlama ve titiz bir araştırma gerektirir. Ürün veya hizmetleri hedef pazarın ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde uyarlamaya istekli olsunlar. Müşteri, tedarikçi ve ortaklar ile güçlü ilişkiler kursunlar. Günün sonunda müşterileri için, tedarikçileri sayesinde, ortaklarının da katkılarıyla o ürün ya da hizmeti oluşturuyorlar” tavsiyesinde bulunuyor.

ŞeymaAyaktaİhracata yeni başlayacaklara ihracat desteklerini çok iyi araştırmalarını da hatırlatan Şeyma Başterzi, “Bu konuda oldukça şanslıyız. Ticaret Bakanlığımızın her biri birbirinden değerleri çok önemli destekleri mevcut. Yeni bir ihracat girişimcisi olarak İhracatçı Birliklerinde aktif olmaya çalışın. Bu kurumlar biz ihracatçılar için var. İhracat bazen sinir bozucu bir süreç haline gelebiliyor. Böyle durumlarda kararlılığınızı koruyun. Unutmayın ki, sonuçların ödüllendirici olduğunu gördüğünüzde yeni zorluklarla daha kolay baş etmeye başlayacaksınız” diyor.

Yönetim felsefesi; güven, saygı ve sürekli öğrenme

Şeyma Başterzi yönetim felsefesini; başta güven, saygı ve sonrasında ise sürekli öğrenme temeli üzerine inşa ediyor. Çalışanlarına yatırım yaparak, yenilik ve iş birliği kültürünü teşvik ederek gelişen ve sürdürülebilir bir iş kurabileceğine inanan Başterzi, “Yönetim felsefemi; her konunun önyargıdan uzak bir şekilde tartışıldığı, herkesin bakış açılarını ve fikirlerini masaya getirebildiği, destekleyici ve işbirlikçi bir çalışma ortamı yaratmak şeklinde özetleyebilirim. Örnek teşkil etmeye, net hedefler ve beklentiler belirlemeye ve ekibimi işlerini sahiplenmeleri ve şirketin başarısına katkıda bulunmaları için güçlendirmeye çalışıyorum. Ayrıca her zaman gençlerin konuşmasını, inisiyatif alma çabalarını, başarısız olsalar da deneme girişimlerini destekliyorum” şeklinde konuşuyor.

Şeyma Başterzi’nin yönetim felsefesini etkileyen birkaç kişi ve kaynak var. Liderlik üzerine en sevdiği kitaplardan biri Jim Collins’in yazdığı “İyiden Mükemmele” kitabı olan Başterzi, kadınların işyerinde liderliği ve güçlendirilmesi için sözlü bir savunucu olan Sheryl Sandberg’in yazılarından da ilham alıyor. “Kitaplara ve yazarlara ek olarak, kariyerim boyunca bazı olağanüstü liderlerle çalıştığım ve onlardan bir şeyler öğrendiğim için şanslıyım. Bu akıl hocaları bana empati, dinleme ve uyum sağlama yeteneğinin yanı sıra hesaplanmış riskler almanın ve başarısızlıktan ders almanın önemini öğrettiler” bilgisini veriyor.