SUZAN ÖZDAĞ; Özdağ Metal Ferforje Genel Müdürü

Oluşturma Tarihi : 14 Şubat 2024 Çarşamba
Reklam 2
SUZAN ÖZDAĞ; Özdağ Metal Ferforje Genel Müdürü

“Şu an tam da hayal ettiğim yerin merdivenlerini çıkıyorum”…

Küçük yaşlarda babasının kurduğu şirkette bir anlamda ‘sanayinin tozunu yutan’ Suzan Özdağ, üniversitede Veterinerlik okusa da ‘sanayici babanın sanayici kızı’ olarak üretimden hiç kopamadı. Metal sanayi sektörünü temsil eden az sayıdaki kadından biri olarak çalışmanın, fark yaratacağını ve yarattığını hissetmenin heyecanını yaşayan Özdağ, “Şu an tam da hayal ettiğim yerin merdivenlerini çıkıyorum” diyecek kadar da ne yapmak istediğini biliyor ve geleceğine yön veriyor.

Suzan Özdağ, metal sanayinin genç temsilcilerinden. Üniversite eğitimini farklı bir alanda alsa da ‘sanayici babanın sanayici kızı’ olarak üretimden kopamayan Özdağ, babası Adil Özdağ’ın kurduğu şirkette devraldığı bayrağı daha da ileriye taşımak için yıllardır emek veriyor.

3 kardeşin en küçüğü ve tek kızı olmasının avantaj ve güzelliklerinden faydalanarak büyüyen Suzan Özdağ, küçük bir kız çocuğu iken hep beyin cerrahı olmayı hayal etti. Çok başarılı bir eğitim hayatı oldu. Çoğu öğrencinin aksine matematik dersi onun en sevdiği dersti. Öyle ki keyif aldığı için bugün bile fırsat buldukça matematik soruları çözen Suzan Özdağ, 2010 yılında Afyon Kocatepe Üniversitesi Veterinerlik Bölümü’nü kazandı ve bitirdi. Üniversiteye hazırlanırken ve okurken aynı zamanda babası Adil Özdağ’dan aldığı bayrağı abisi Bekir Özdağ ile bugünlere taşımak için sürekli çalıştı.

Suzan Özdağ, veterinerliğin kendisi için çok güzel bir meslek olduğunu düşünüp bu bölümü kazanmaktan duyduğu mutlulukla, ilk yıllarda eğitimine hevesle devam etti. Ancak bir yandan da ailesiyle çalışması, onun zamanla veterinerliğe olan ilgi ve heyecanının azalmasına neden oldu. Aktif olarak çalıştığı metal sanayi sektöründe, az sayıdaki kadından biri olarak çalışmak, fark yaratacağını ve yarattığını hissetmek onu daha çok heyecanlandırıyordu. Üniversitede veterinerlik eğitimine yönelik staj yaptığı bir gün, hangi mesleği yapmak istediğinin de bir anlamda netleşmesini sağladı. Staj sırasında bir köpeği böbreklerindeki sorundan dolayı makineye bağlayıp sonda takması gerektiği o an, mesleğiyle ilgili hayal ve hedeflerini tekrar gözden geçirip bir karara vardı. Hali hazırda çalıştığı metal sanayi sektörüne daha çok bağlandı ve orada kendini daha mutlu hissettiğini anladı. İşte o gün hayalleri ve hedefleri bambaşka bir yön alan Suzan Özdağ, “Şu an tam da hayal ettiğim yerin merdivenlerini çıkıyorum” diyecek kadar da ne yapmak istediği biliyor ve bunun mutluluğunu yaşıyor.

“Sektördeki zorlukları başarmanın hazzını yaşamayı çok seviyorum”

SuzanHaritaBaşında2010 yılından itibaren ailesiyle birlikte Özdağ Metal Mimarlık ve Mühendislik şirketinde aktif olarak çalışan Suzan Özdağ, 5 yılı gemi sanayi sektöründe olmak üzere yaklaşık 18 yıldır iş hayatında. Özdağ, iş hayatındaki ilk tecrübesini Gemi Sanayicileri Derneği’nde (GESAD) edindi. Bu süreçte birçok iş insanının asistanlığını yaptı ve sektördeki tersane sahiplerini tanıma fırsatı buldu. Bu da onun şu anki işi için büyük adımlar atmasına bir anlamda vesile oldu.

GESAD’ın ardından Çiçek Tersanesi’nde çalışarak sektörü daha iyi tanıyıp daha çok kişiyle iş bağlantısı kuran Özdağ, o dönemde yakaladığı bu fırsatı şöyle yorumluyor: “İş hayatımda tanıdığım herkes benim için çok kıymetliydi. Tanıdığım ve tanıştığım herkes sanki benim geleceğimin bir yatırımıydı. Girişimci ruhu denen bir şey var. Girişimci ruhu olan insan, yeniliklerden ve zorluklardan asla kaçınmaz. Aksine zorlu bir işin üstesinden gelebilmek, onun ruhunu besler. Bizim sektör, bir kadın girişimci için oldukça zor. Ben de zorlukları başarmanın hazzını yaşamayı çok seviyorum.”

“Önce kendimi ve işten ne kadar anladığımı her seferinde anlatmam gerekiyor”

Suzan Özdağ, kariyerinde mevcut konumuna gelinceye kadar bir kadın olarak pek çok zorluk yaşayanlardan. Toplumda sanayi sektörünün sadece erkeklerin yapabileceği bir iş olarak algılanması, onun yaşadığı bu zorluğun en temel nedeni.

Müşterilerin karşısına bir kadın olarak çıktığında ilk tepkilerinin ‘Bizimle ilgilenebilecek sizden başka biri var mı?’ şeklinde olduğunu söyleyen Özdağ, “Erkek egemen bir sektörde iş bağlantısı yapacak seviyede çalışan bir kadın olunca, pek çok sıkıntı da bir anda oluşabiliyor. Projeyi anlatırken bana sürekli ‘Anladınız değil mi? Eğer anlamadıysanız bir usta varsa ona anlatayım’ şeklinde yaklaşımlara o kadar çok maruz kaldım ki. Hatta bazıları çok daha acımasız oldu ve ‘Siz bu işten ne kadar anlıyorsunuz ki?’ noktasına kadar taşıdılar durumu. Maalesef ki ben bir erkek işverenle, müşterinin güvenini kazanma aşamasında, eşit şartlarda işe başlayamıyorum. Önce kendimi ve işten ne kadar anladığımı her seferinde anlatmam gerekiyor. Bu durum da aslında beni fazlasıyla yoruyor” diyor.

Suzan Özdağ, geçmiş yıllarda erkeklerin işle ilgili bu yaklaşımlarına daha çok üzülse de zamanla bunu bir fırsata çevirmiş. “Bu durumu kendim için avantaja çevirdiğim zaman daha başarılı oldum” diyen Özdağ, bu süreci ise şöyle aktarıyor; “Erkek egemen sektörde kendimi kanıtlamak için sürekli yeni şeyler öğrenmem gerekti. İnsanlara işimi anlatmak için sürekli dinamik kalmak zorundaydım. Bu da beni işimde daha başarılı bir noktaya taşıdı. Kendimi geliştirme çabasında olmam, beni daha özgüvenli yaptı. Kaliteli ve zamanında projeler de yapmamız sayesinde işlerimiz arttı ve bize inananlar yatırım yaptı. Böylece daha çok gelişip ve büyüdük.”

2024 yılı ihracat hedefi 3 milyon Euro

SuzanKoltuktaoturuyorÖzdağ Metal Ferforje şirketinin 13 yıldır demir çelik, özel proje çelik imalatı, ağır çelik ve hafif çelik, prefabrik ev, konteyner sektöründe faaliyet gösterdiğini söyleyen Suzan Özdağ, 7 yıldır da ihracat yaptıklarını belirtiyor. İhracatı geliştirmek adına yeni firma bağlantıları yapmak için Avrupa ile dünyadaki Türk konsolosluk ve ataşelikleriyle irtibata geçtiklerini söyleyen Özdağ, ülkelerdeki mevcut çelik ihracatlarının irtibat bilgilerini edindiklerini ve doğrudan firma tanıtımı yapıp yazışmalar sağladıklarını belirtiyor. Böylece Fransa başta olmak üzere, Almanya, Hollanda, İsviçre, İspanya’ya ihracat yaptıklarını, ayrıca İngiltere’de de bir otel projesine devam ettiklerini açıklayan Özdağ, 2022 yılında 300 bin Euro civarında ihracat yaptıklarını dile getirerek, “2023 hedefimiz, bu rakamı iki katına çıkarıp 600 bin Euro ihracat yapmak. İngiltere’ye yeni ihracatımız başladı. Önümüzdeki günlerde de Belçika’ya ihracata başlayacağız. Gelecek yıla yönelik hedeflerimiz çok daha büyük. Konteyner, prefabrik evler ve özel projelerimizle Avrupa’da fuarlara katılımı arttırmak ve pazarımızı yeni fabrikamızın etkisiyle büyütmek istiyoruz. Tüm bunların etkisiyle de ihracatımızı gelecek yıl 3 milyon Euro olarak hedefliyoruz” bilgilerini veriyor.

Suzan Özdağ’a göre şirketin bu günlere gelmesinde, kaliteli ve zamanında iş teslimi anlayışını başarıyla uygulamaları çok etkili oldu. İş titizliği, işin devamlılığı ve süregelir olmasının, üretimleri için avantaj sağladığını dile getiren Özdağ, “En basit bir iş bile olsa, şirketimize ait belge ve dokümanların eksiksiz olması, yeni malzeme ve işletme kalite standartlarının ürün geliştirmek veya ürün üretebilmek için yeterliliğin olması, bize başarının da kapılarını açtı. Yurtiçinde bu tarz kriterler maalesef yeterince uygulanmıyor. Amacımız öncelikle müşteriyi memnun etmek. İstediği uygun malı seçeneklerle birlikte sunmak. Ayrıca titizlikle üzerinde durduğumuz diğer konu, müşteriye verilen temin süresi. Malımızı sattıktan sonra müşteriyle olan ilişkiyi hiç koparmadan malın takibi, kalitesi ve memnuniyetiyle ilgili görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Tüm bu çabalarımızın sonunda ise amacımız, müşteriye ‘Çıkardığınız iş için teşekkür ederiz’ dedirtebilmek” diye konuşuyor.

“Daha fazla kadın, daha çok ihracat demek”

İhracatla ilgili iş ilişkilerini genellikle Avrupa ülkeleriyle kurduğu için cinsiyete yönelik zorluklarla karşılaşmadığını, aksine bu ülkelerde kadın girişimcilere verilen önemden dolayı avantaj bile yaşadığını söyleyen Suzan Özdağ’a göre Türkiye’de metal sektöründe kadın ihracatçı sayısı çok az ve yetersiz. Bunu artırmak için öncelikle iş dünyasındaki kadınların sayısının arttırılması gerektiğini ifade eden Özdağ, “Kadınların zengin bakış açısının, her şeye olduğu gibi ihracata da olumlu yansıyacağına inanıyorum. Bu nedenle ihracatta fazla kadın demek, çokça ihracat demek. Bu benim nazarımda göz ardı edinmeyecek bir gerçek” görüşünü savunuyor.

SuzanMasabaşındaSuzan Özdağ, ihracatta kadınların sayısının az olmasına rağmen mevcut çalışmalarıyla bile son yıllarda fark yarattıklarına ve çok başarılı işlere imza attıklarına inanıyor. Kadınların sistematik yönleri ve internet gibi gelişen teknolojik imkanlara daha kolay adapte olmasının, ihracata yönelik faaliyetlerin etkinliğini de artırdığını düşünen Özdağ, görüşlerini şöyle aktarıyor:

“Son yıllarda kadının iş dünyasındaki yeri gittikçe güçleniyor. Kadınların da ekonomiye erkekler kadar katkı sağladığı apaçık ortada. Bu kadın ve erkeğin birlikte harcadığı çaba da refah düzeyini artırıyor. Ancak bu yeterli değil. Gelinen bu noktanın daha da ileriye taşınması gerek. Kadının iş dünyasındaki rolünü arttırıp ekonomiye katkı sağlamaları için kız çocuklarının okutulup iyi bir eğitime sahip olmaları çok önemli. Aynı zamanda Amerika ve Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de kadın girişimcilere daha fazla teşvik sunulması, iş hayatında ve ihracatta kadının etkinliğini artırma noktasında önemli fark yaratacaktır. Özellikle KOSGEB, TOBB, İhracatçı Birlikleri, Ticaret ve Sanayi Odaları gibi kurumların kadın girişimcilere ve kadın çalışanlara yönelik seminerleri, eğitimleri ve sektörel teşvikleri, destekleri artırmaları gerekiyor.”

Yıllardır iş hayatında olan ve mesleğinde tecrübe edinen bir iş kadını olarak yer aldığı dernek, birlik seminer gibi kurum ve ortamlarda kız çocuklarının ve kadınların iyileştirilmesi için görüşlerini aktardığını dile getiren Suzan Özdağ, kadınlara ihracata yönelik pazarlarda oynayabilecekleri rolü anlatarak, temsil ettikleri firmalara ve genel olarak ülke ekonomisine oldukça önemli katkılar sağlayabilecekleri konusunda yönlendirme yaptığını söylüyor.