Otacı olarak trendleri yakından takip ederek ürün ve platformları güncellediklerini dile getiren Kurtsan Şirketler Grubu İcradan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Duygu Nahum, “2025 yılı bizim için yeniden doğuş yılı olacak; tüm pazarlama stratejimizi yeni trendlere ve tüketici ihtiyaçlarına göre yeniliyoruz” bilgisini veriyor.
Meral ve Niyazi Kurtsan tarafından 1955 yılında eczane laboratuvarında geliştirilen ürünlerle kurulan Kurtsan, bünyesinde ürettiği yeni ilaçlar ve doğal-bitkisel ürünler ile yıllar içinde şirketler grubuna dönüşerek pazardaki payını büyütmeye devam ediyor. Eski Türkçe’ de eczacı-hekim anlamına gelen ‘Otacı’ kelimesiyle 1980 yılında başladığı markalaşma süreciyle kozmetik, medikal, ilaç ve reçetesiz ilaç sektörlerinde önemli pazar paylarına ulaşan Kurtsan, bugün yaklaşık 600 farklı ürünüyle iç pazarın yanı sıra 30’a yakın ülkeye ihracat yapıyor.
Kökleri Niyazi Kurtsan’ın İstanbul’da açtığı Güneş Eczanesi’ne dayanan Kurtsan Şirketler Grubu’nun bugünkü üretim büyüklüğünün yılda yaklaşık 20 milyon ürüne ulaştığını söyleyen Kurtsan Şirketler Grubu İcradan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Duygu Nahum, Ar-Ge, inovasyon ve dijitalleşme yatırımlarına devam ettiklerini vurguluyor. Bandırma’daki yeni üretim tesislerinde dijitalleşme ve yalın üretim yatırımları yaparak çevik bir yapı oluşturduklarını aktaran Nahum, “Bu sayede global pazarda marka bilinirliğimizi artırmaya odaklanıyoruz” diyor.
Yeni trend pazarlama stratejileri ve müşteri deneyimini iyileştirmek için marka olarak yenilikçi yöntemler ve inovatif çözümler uyguladıklarını da vurgulayan Duygu Nahum, 2025 yılı pazarlama stratejilerinin detayları ile holistik başarılarının temellerini ise şöyle dile getiriyor;
“Küreselde tüketici ihtiyaçlarına göre ürünlerimizi uyarlıyoruz”
Otacı, 1955 yılında, köklü eczacılık bilgimizi doğanın şifalı gücüyle birleştirerek kuruldu. Kurucularımız Meral ve Niyazi Kurtsan, bitkilerin tedavi edici özelliklerini keşfederek bu anlayışı markamızın temel ilkesi haline getirdi. Otacı, geleneksel tedavi yöntemlerini modern ilaç teknolojisi ile birleştiren ve konusunda Türkiye’ de ilk ve tek olan özgün bir marka oldu. Kurtsan İlaçları A.Ş., Otacı Bitkisel Pastilleri ile de yerli ilaçta ilk ilaç patentlerini aldı. 1980 yılında Otacı markasına açılan ilk yoldaki adım boğaz pastili oldu. Otlarla mentollü bir pastil yapmayı aklına koyan Niyazi Bey, birçok yenilikçi deneme yanılma yöntemi ile Türkiye’nin ilk bitkisel ilacını çıkardı. Otacı Brunch ürünleri ise diyet pazarının öncülüğünü yaptı. Bugün, Otacı olarak sağlıklı yaşamı destekleyen etkili çözümler sunarak kozmetik, medikal, ilaç ve OTC (reçetesiz ilaç) alanlarında faaliyet göstermekteyiz.
Türkiye pazarının yanı sıra küresel pazarda da ürünlerimizle rekabet ediyoruz. Ağırlıklı olarak ABD, Rusya, Azerbaycan, Romanya, Kosova ve Güney Kore olmak üzere 30’a yakın ülkeye ihracatımız var. Küresel pazarlarda tüketici ihtiyaçlarını analiz ederek ürünlerimizi bu pazarlara göre uyarlıyoruz. Bandırma’daki yeni üretim tesislerimizde dijitalleşme ve yalın üretim yatırımları yaparak çevik bir yapı oluşturduk. Bu sayede, global pazarda marka bilinirliğimizi artırmaya odaklanıyoruz.
“İnsan sağlığı için en yenilikçi çözümleri arıyoruz”
Otacı, trendleri yakından takip ederek ürün ve platformlarını güncelliyor. Yeni trend pazarlama strate jileri ve müşteri deneyimini iyileştirmek için marka olarak yenilikçi yöntemler ve inovatif çözümler uyguluyoruz. Sosyal medya aracılığıyla sağlıklı yaşam trendlerine uyum sağlayıp kullanıcılarımızla güçlü bir bağ kuruyoruz. Ayrıca, yeni altyapısı ile web sitemiz üzerinden müşterilerimize daha keyifli bir alışveriş deneyimi sunuyoruz. 2025 yılı bizim için yeniden doğuş yılı olacak; ambalajlarımızdan ürün formüllerimize, marka sloganı dahil olmak üzere tüm pazarlama stratejimizi yeni trendlere ve tüketici ihtiyaçlarına göre yeniliyoruz. Ayrıca marka olarak inovasyon ve yaratıcılığı teşvik etmek için Ar-Ge süreçlerimizde çalışanlarımızın yaratıcı fikirlerine öncelik veriyor, yenilikçi bitkisel ve bilimsel ürün serileri geliştiriyoruz. Sağlıklı yaşam alanındaki ürünlerimiz, kullanıcılarımızın beklentilerine inovatif çözümler sunmayı amaçlıyor. “Tüm in sanların sağlığını koruyarak anlamlı bir yaşam sürmelerine öncülük etmek” vizyonu ile insan sağlığı için en yenilikçi çözümleri arıyoruz.
“Kadın çalışan oranımızın yüksekliği holistik başarımızı güçlendiriyor”
Holistik başarıyı Otacı için çevik finansal performans, uzun vadeli çevresel sürdürülebilirlik, eğitimi destekleyen sosyal sorumluluk, kapsayıcı kurumsal kültür ve müşteri odaklı memnuniyet olarak tanımlayabiliriz. Bu unsurların yanı sıra holistik başarının tanımı bizim için toplumsal cinsiyet eşitliğini de içerir.
Otacı olarak, kadınların iş gücündeki rolünü güçlendirmeye büyük önem veriyoruz. Holistik bütüncüllük içinde kadın dostu uygulamalar konusuna özellikle odaklanıyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliğini çalışma kültürümüzün temel değeri olarak benimsiyoruz. Kadın çalışanlarımızı destekleyerek iş hayatında onların kariyer yolculuklarını teşvik ediyoruz. Ayrıca kız öğrencilerine yönelik de bazı desteklerimiz bulunuyor. 1983 yılından beri eczacılık ve tıp öğrencilerine burs veren ve okutan bir Kurtsan Vakfı’mız var. Şu an yüzde 75’i kız olacak şekilde devlet üniversitelerinde eczacılar ve doktorlar yetiştiriyor.
Otacı’nın üst jenerasyon liderleri anneannem Meral, teyzem, Meltem ve annem Deniz Kurtsan’ın daima vurguladığı gibi, kadınların eğitim ve istihdamı toplumsal kalkınma için kritik öneme sahiptir. Eğitimli kadınlar, yalnızca kendileri için değil, aileleri ve toplumları için de daha sağlıklı ve bilinçli kararlar alabilirler. Şirketimizin %97’sinin kadın hissedarlara ait olmasının yanı sıra, fabrikalarımızda %59’u kadın olmak üzere kadın çalışan sayımız çoğunluktadır. Otacı özelinde ise kadın çalışan istihdam oranımız yüzde 84. Bu yüksek oran, sadece kurumsal kültürümüzdeki cinsiyet eşitliğinin sağlanması yönündeki kararlılığımızı değil, aynı zamanda iş gücünün çeşitliliğinin ve yenilikçiliğinin de artırılmasını destekleyerek müşteri memnuniyetini ve dolayısıyla holistik başarıyı güçlendiriyor.
“‘Köklerimizde doğa, gücümüzde bilim’ sloganı ile büyüyoruz”
Otacı olarak, sağlıklı yaşamı destekleyen, doğadan ilham alarak geliştirdiğimiz bitkisel ürünlerimizle herkese güvenilir çözümler sunmaya devam ediyoruz. “Köklerimizde doğa, gücümüzde bilim” sloganı ile 70 yıllık tecrübemizi bilimin ışığında en sağlıklı çözümleri üretebilmek için kullanıyoruz. Kadınların güçlendirilmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliği, iş kültürümüzün temel taşlarını oluşturuyor. Kadınların eğitim ve istihdamında sağlanan eşit fırsatlar, yalnızca bireylerin değil, toplumların da gelişimine katkıda bulunmaktadır. Ayrıca sürdürülebilirlik konusundaki adımlarımızla, doğayı koruyarak kaynaklarımızı gelecek nesillere aktarmak ve sağlıklı bir dünya bırakma hedefiyle çalışmaktan gurur duyuyoruz.
Öte yandan çalışanlarınızın yeteneklerini geliştirmek ve kariyerlerini ilerletmek için pek çok eğitim ve gelişim programları sunuyoruz. Çalışanlarımızın kariyer gelişimini desteklemek için iç eğitim programları, liderlik gelişimi ve sertifika programları sunuyoruz. Doğa temelli sağlık alanında uzmanlaşmak isteyen çalışanlarımızı destekleyerek markamızın yetkinliğini artırıyoruz.
“Bizi farklı kılan, dört jenerasyondur kadınların gücünü çalışkanlıktan alması...”
Grup şirketler genelinde kadın çalışan oranımız merkez ofiste yüzde 52 iken, Otacı’da yüzde 84 gibi etkileyici bir orana ulaştı. Bu oran, toplumsal cinsiyet eşitliğine verdiğimiz önemi ve bu konudaki kararlılığımızı yansıtıyor. Bizi farklı kılan en önemli unsur, dedem Niyazi Bey’in annesinden kız torunlarına kadar dört jenerasyon boyunca Kurtsan ailesinde kadınların gücünü çalışkanlık ve azimden almasıdır. Aile içinde oluşturduğumuz aile yasası gereği, şirkette çalışmak isteyenlerin üniversiteyi bitirmesi, kurumsal bir yerde çalışarak deneyim ve kıdem kazanması beklenir. Bu yaklaşım, aile içinde eğitimi ve çalışma disiplinini destekleyen bir vizyon oluşmasını sağladı. Her zaman kendimizi geliştirmek ve iyi bir eğitim almak, dedem Niyazi ve anneannem Meral Kurtsan’ın bize kazandırdığı en değerli bakış açısıdır. Aile içinde şekillenen bu bakış açısıyla kadınlara yapılan yatırım, önce annem Deniz ve teyzem Meral Kurtsan’da hayat buldu, kuzenim Saltuk Karayalçın ile desteklendi ve ardından fabrikalarımızda %59 oranında kadın çalışan sayısına ulaşarak tüm kadınları desteklemeyi amaçlayan bir misyona dönüştü.
