İnovasyon ve yaratıcılığı teşvik etmek için çeşitli yöntemler uyguladıklarını ve bunları operasyonel stratejilerinin merkezine yerleştirdiklerini dile getiren Karaca Sürdürülebiirlik Yöneticisi İrem Doğu, “Markamızın başarısının arkasındaki temel unsur, yenilikçi çözümler geliştirme tutkumuz” diyor.
İstanbul’da 1973 yılında küçük bir cam dekor atölyesi olarak faaliyetine başlayan Karaca, bugün toplam 500’e yakın mağaza ve e-ticaret faaliyetleri ile 48 ülkede yer alıyor. Yenilikçi ve işlevsel ürünler geliştirme sürecini Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından akredite edilen Tasarım Merkezi’nde yürüten marka, aynı zamanda yeni ürün geliştirirken çalışanlarının inovatif fikirlerinden ve müşterilerinden aldıkları geri bildirimlerden de besleniyor.
Karaca Sürdürülebilirlik Yöneticisi İrem Doğu, ürün geliştirme süreçlerinde müşteri geri bildirimlerine öncelik verdiklerini belirterek, her yeni ürünü piyasaya sunmadan önce ‘focus grup’ çalışmaları yaptıklarını, ürünleri denemeleri için tüketicilere sunup aldıkları geri bildirimleri değerlendirdiklerini aktarıyor. Ayrıca kurdukları Karaca Akademi’de inovasyonu destekleyici eğitim programlarıyla çalışanları sürekli olarak yeni fikirler üretmeye teşvik ettiklerini vurgulayan Doğu, “Yenilikçi yaklaşımlarla sofra, mutfak ve ev tekstili gibi alanlarda estetik ve işlevselliği birleştirerek çözümler sunuyoruz” diye konuşuyor.
Türkiye’de edindikleri marka bilinirliğini yurt dışında yeni pazarlarda aynı seviyede sağlamak istediklerini dile getiren İrem Doğu, “Rekabetin çok güçlü olduğu yabancı pazarlarda 150-200 yıllık geçmişe sahip bazı köklü rakiplerimiz bulunuyor. Ancak biz, hızlı hareket etme ve yaratıcı stratejilerle bu açığı kapatıyoruz” diyerek, küresel pazardaki zorlukları aşma stratejileri hakkında bilgi veriyor. İrem Doğu, şirketin markalaşma süreci ve toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik geliştirdiği projeler hakkında ise şunları aktarıyor;
“Yurt dışında hızlı ve yaratıcı rekabet ediyoruz”
Karaca’nın oldukça ilham verici bir kuruluş ve gelişim süreci var. 1973 yılında İstanbul’da küçük bir cam dekor atölyesi olarak başlayan yolculuğumuz, bugün Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen ev ve yaşam markalarından biri haline geldi. Karaca ailesinin 30 kişinin çalıştığı küçük atölyede, cam ürünleri üzerine desen yaparak başlayan üretim serüveni, 90’lı yıllarda dünyanın en kaliteli porselenlerinin merkezi Fransa’nın Limoges bölgesinden temin edilen kaolen kullanarak yurt dışında porselen üretimiyle devam etti. 1994 yılında ise Karaca kendi markası altında, paslanmaz çelikten tencere ve çatal bıçak takımı üretimine İstanbul’da başladı. Böylece Karaca çelikte de porselende olduğu kadar kaliteli ürünleri olan, talep edilen bir marka oldu. Aynı yıllarda dünyanın önde gelen üretici firmaları Karaca markası altında da üretime başladılar. 2001 yılında Etiler’deki Akmerkez AVM’de ilk perakende mağazasını açan Karaca, yurtdışındaki mağazalaşma sürecine 2014 yılında Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de açtığı mağaza ile girdi.
Bugün Karaca olarak toplamda 500’e yakın mağazamız ve e-ticaret faaliyetlerimiz ile 48 ülkede yer alıyoruz. Küresel pazarda rekabet ederken karşılaştığımız bazı zorluklar var elbette. Türkiye’de edindiğimiz bilinirliği yeni pazarlarda da aynı seviyede sağlamak istiyoruz. Rekabetin çok güçlü olduğu yabancı pazarlarda 150-200 yıllık geçmişe sahip bazı köklü rakiplerimiz bulunuyor. Ancak biz, hızlı hareket etme ve yaratıcı stratejilerle bu açığı kapatıyoruz. Bu stratejiyle İngiltere pazarına girerken ilk olarak lojistik altyapı yatırımları yaptık ve ardından e-ticaret kanalımıza odaklandık. E-ticaret kanalının sunduğu olanaklar sayesinde Almanya ve İngiltere gibi pazarlarda bilinirliğimizi artırarak markamızın sağlam bir temelle yerleşmesine çalışıyoruz.
Yurt dışında hayata geçirdiğimiz stratejik yatırımlar, Karaca’nın global vizyonunu desteklerken, güçlü bir omnichannel yapısı oluşturmamıza da katkı sağladı. Öte yandan, Amerika ve Çin gibi daha büyük pazarlarda yer edinme hedefimiz için İngiltere’deki deneyimlerimizden öğrendiklerimizi uygulamaya başladık. İngiltere’de tüketici davranışları ve ürün talebi Türkiye’den farklı olduğundan, burada tüketici odaklı ürün geliştirme süreçlerimizi daha fazla özelleştirdik.
Küresel pazarda rekabet ederken sür - dürülebilirlik konusunu da stratejik bir öncelik olarak ele alıyoruz. 2030 yılına kadar tüm operasyonlarımızda yenilenebilir enerji kullanma hedefimiz, sürdürülebilir malzemelerden üretilen ve uzun ömürlü tasarımlarımızla hem çevresel etkisi düşük hem de kullanıcı odaklı ürün geliştirme politikalarımız Karaca’nın çevresel etkilerini azaltma yolunda attığı önemli adımlardan. Global pazarda tüketici duyarlılığının yüksek olduğu ülkelerde bu strateji, markamızın fark edilmesini ve tercih edilmesini sağlıyor.
“Ürün geliştirmede önceliğimiz, müşteri geri bildirimleri”
Markamızın kendini yenilemek ve konumunu güçlendirmek için uyguladığı inovasyon ve yaratıcılığı teşvik edici çeşitli yöntemler bulunuyor. Bunları operasyonel stratejimizin merkezine yerleştirdik. Markamızın başarısının arkasındaki temel unsuru, yenilikçi çözümler geliştirme tutkumuz oluşturuyor.
Tüketicilerin hayatlarını kolaylaştıracak ve kullanım deneyimlerini iyileştirecek özellikler sunmak amacıyla, ürün geliştirme süreçlerimizde müşteri geri bildirimlerine öncelik veriyoruz. Örneğin, her yeni ürünü piyasaya sunmadan önce ‘focus grup’ çalışmaları yapıyor, ürünleri denemeleri için tüketicilere sunuyor ve onların geri bildirimlerini alıyoruz. Karaca’nın başarılı ürünlerinden biri olan ‘Çaysever’ çay makinesi, bu tür bir çalışmanın sonucunda geliştirildi ve kullanıcıların hızlı bir şekilde çay demlemelerini sağlarken, geleneksel lezzeti koruma hedefiyle tasarlandı.
Ayrıca, ürün tasarımı alanında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından akredite edilen Tasarım Merkezimiz, yenilikçi ve işlevsel ürünler geliştirme sürecinde büyük rol oynuyor. Bu merkez, geleneksel porselen üretiminde İngiltere’de 1790’larda porselene kemik tozu katılmasının keşfinden 225 yıl sonra bir devrim niteliği taşıyan Fine Pearl porselen serimizin geliştirilmesinde de kilit rol oynadı. Fine Pearl, dünyada ilk ve tek olarak gerçek inci tozundan üretilen bir porselen. Bu inovasyonla birlikte Türk porseleninin dünyadaki yerini güçlendirdiğimize inanıyoruz.
Karaca Akademi de inovasyonu destekleyici eğitim programlarıyla çalışanlarımızı sürekli olarak yeni fikirler üretmeye teşvik ediyor. Akademide, “İnovatif Fikir Geliştirme ve Yaratıcılık Eğitimi” gibi etkinliklerle çalışanlarımızın yaratıcı potansiyellerini ortaya çıkarmaya yönelik çalışmalar yapıyor, sürekli gelişimi teşvik ediyoruz.
“Hedefimiz 2030’a kadar yenilenebilir enerji kullanımını tam olarak sağlamak”
Karaca’nın ürün geliştirme ve pazarlama kadar önem verdiği konulardan biri de sürdürülebilirlik. Sürdürülebilirlik stratejimiz, “Değer Katmak Doğamızda Var” ilkemizle şekilleniyor. Bu yaklaşım, yalnızca bugüne değil, yarına da değer katmayı hedeflediğimiz bir yol haritası sunuyor. 2030 yılına kadar tüm operasyonlarımızda yenilenebilir enerji kullanımını tam olarak sağlamak, sürdürülebilir ürünler geliştirmek ve çevresel etkimizi azaltmak öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Günlük operasyonlarımızda, bu stratejiyi şeffaf bir şekilde izleyerek ve raporlayarak tüm paydaşlarımızla paylaşıyoruz.
Projelerimiz arasında yüzde 100 geri dönüştürülebilir alışveriş arabalarının kullanıldığı Container Store mağazalarımız ve enerji verimliliğini artıran LED aydınlatmalar gibi yenilikçi çözümler bulunuyor. Ambalajlarımızda naylon yerine kırpık kâğıt kullanarak ve koli bantlarımızı lif bazlı materyallerle değiştirerek çevresel etkilerimizi azalttık.
Bunlara ek olarak, sürdürülebilirlik odaklı ürünler geliştiriyoruz. Örneğin, Karaca Bio Diamond serisi tencere ve tavalar 70 yıl garanti sunarak uzun ömürlülüğü teşvik ediyor, Quick and Safe düdüklü tenceremiz ise yüzde 65 enerji tasarrufu sağlıyor. Tüm bu projelerimiz, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri doğrultusunda, daha iyi bir gelecek için attığımız adımlardır.
“Kadın çalışanlarımızın sayısını her geçen yıl artırmayı hedefliyoruz”
Karaca olarak toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın dostu uygulamaları çok önemsiyoruz. İstanbul’da kurulduğumuz 1970’li yılların ortasında Tahtakale’de kadın çalışan bulunduran ilk işletmelerden biriydik. Tahtakale’de kadın çalışanlara yer veren ilk markalardan biri olmamız bu konuda atılan ilk adımlarımızdandı.
Yıllar içinde de iş gücünde kadınlara verdiğimiz önem ile toplumsal normları değiştiren adımlar attık. 2023 yılı sonu itibarıyla şirketimizde toplam 3 bin 811 çalışanımız var ve bunun bin 992’si kadın çalışanlardan oluşuyor. Kadın çalışanlarımız, toplam çalışan sayımızın yaklaşık yüzde 52’sini oluşturuyor. Yönetici kadromuzda da çeşitliliği teşvik ederek, kadınlara fırsat eşitliği sağlıyoruz. Şu anda Karaca bünyesinde müdür ve üstü pozisyonda 220 yönetici görev yapıyor ve bunların 73’ü kadın. Yani kadın yöneticilerimiz genel yönetici sayımızın yaklaşık yüzde 33’ünü oluşturuyor. Her alanda daha fazla kadının liderlik pozisyonlarında yer alması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kadınların iş gücündeki yerini önemsiyor ve bu oranı her geçen yıl artırmayı hedefliyoruz.
“‘Satışta Kadın’ projesi iş ve kariyer imkanı yaratıyor”
Karaca olarak toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın dostu uygulamalar konusunda sektörümüzde fark yaratan adımlar atıyoruz. Kadın istihdamını desteklemek amacıyla yürüttüğümüz en önemli projelerden biri “Satışta Kadın” projesi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile iş birliği içinde düzenlediğimiz bu projeyle, İstanbul genelinde 35 yaş ve üzerindeki kadınlara perakende sektöründe iş imkânı sağladık. Proje kapsamında İBB Enstitü İstanbul İSMEK ve İBB Bölgesel İstihdam Ofisi ile birlikte yürüttüğümüz “Satış Danışmanı Yetiştirme Programı” ile katılımcılarımıza mesleki ve kişisel gelişim alanlarında kapsamlı eğitimler verdik.
Satış Danışmanı Yetiştirme Programı’nda çatışma yönetimi, stres yönetimi, zaman yönetimi ve etkili iletişim gibi konularda eğitimlerin yanı sıra, Karaca mağazalarında satış süreçlerini deneyimleme fırsatı sunduk. Sertifikalarını alan ve işe alım sürecine dahil olan 71 kadın, mağazalarımızda satış, müşteri hizmetleri ve mağaza içi düzenleme gibi alanlarda görev alarak markamızın güler yüzünü temsil ediyor.
“Satışta Kadın” projesi, yalnızca kadın istihdamını artırmakla kalmayıp aynı zamanda onlara uzun vadeli kariyer fırsatları sunarak ekonomik bağımsızlık kazanmalarına da katkı sağlıyor. Bu tür projelerle, kadınların iş gücüne aktif katılımını teşvik ederken, çalışma alanlarımızda toplumsal cinsiyet eşitliğine katkı sunmayı sürdürüyoruz. Özetle Karaca’nın büyüme hikayesi hem kaliteye olan tutkusundan hem de topluma ve çalışanlarına olan sorumluluk bilincinden besleniyor.
