Makine öğrenmesi ve yapay zeka gibi ileri düzey teknolojilerin sunduğu fırsatları değerlendirebilmek için altyapıyı güçlendirmeye yönelik kapsamlı planlarının olduğunu söyleyen Epsan Plastik Pazarlama Müdürü & Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı Gülbin Efe Çevik, “Bu sayede pazarlama süreçlerimizi daha verimli hale getirerek, hedef kitlemize daha etkili bir şekilde ulaşmayı hedefliyoruz” diye konuşuyor.
Plastik ticareti için 1976 yılında kurulan ve yıllar içinde üretime başlayarak iç pazarın yanı sıra dış pazara da mühendislik plastikleri satışı gerçekleştiren Epsan, hem ihracat hem de kapasite artırmaya yönelik yatırımlarına devam ediyor. Cirosunun yüzde 60’ını yurt dışından elde eden ve 2024 yılı sonunda Gemlik’teki fabrikasında kapasiteyi 72 bin tona çıkarmayı hedefleyen şirket, pazardaki payını artırmak için üretim süreçlerinde son teknolojilere ve otomasyona yatırım yaparken, dijital pazarlama stratejilerinde ise veri analizlerine odaklanıyor.
Dijital dünyadaki gelişmeleri yakından takip ederek, teknolojik yeniliklere ve dijital çözümlere yatırım yapmayı sürdürdüklerini söyleyen Epsan Plastik Pazarlama Müdürü & Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı Gülbin Efe Çevik, “Dijital pazarlama stratejilerimizi veri odaklı bir yaklaşımla şekillendiriyor, potansiyel müşteri yaklaşımlarını ana - liz ederek çözümler sunuyoruz. Bu, sadece pazarlama kampanyalarımızın etkinliğini artırmakla kalmıyor, aynı zamanda müşteri memnuniyetini ve sadakatini de güçlendiriyor. Yapay zeka destekli araçlar kullanarak pek çok alanda verimliliğimizi artırıyoruz” bilgisini veriyor.
Çevre dostu ürünleri ve sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarıyla globaldeki rekabette farklılaşmayı hedeflediklerinin de altını çizen Epsan Plastik Pazarlama Müdürü & Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı Gülbin Efe Çevik, sektördeki markalaşma ve gelişim hikayeleri ile pazarlama stratejileri hakkında şunları aktarıyor;
“Ofis ve depolarla globaldeki adımlarımızı kuvvetlendiriyoruz”
Epsan’ın yıllar içinde yaptığı yatırımlarla yurt içinden yurt dışına uzanan bir markalaşma hikayesi var. Kurulduğumuz ilk yıllarda sadece hammadde satışı yaparken, 1998’de üretim tesisimizi faaliyete geçirerek büyüme yolunda ilk önemli adımımızı attık. 2002 yılında Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’ndeki yeni fabrikamızda Ar-Ge çalışmalarımıza başladık ve üretim kapasitemizi 8 bin tona çıkardık. 2007’de İstanbul’da satış ofisimiz açıldı; 2010 yılında ise pazar liderliğine ulaştık.
Yurt dışı pazarlara açılma kararımızla birlikte ilk ofisimizi 2014’te Almanya’da devreye aldık. 2015’te Gemlik’te yeni fabrikamızda üretim kapasitemizi artırdık ve 2019’da yıllık 45 bin tona ulaştık. 2024 sonunda ise bu kapasiteyi 72 bin tona çıkarmayı hedefliyoruz. Şu anda Avrupa’da 4 ve Amerika’da bu sene açılan satış ofislerimiz ve depo merkezlerimizle globaldeki adımlarımızı kuvvetlendirmeye devam ediyoruz. Geniş bir sektör yelpazesine hitap ediyoruz; otomotiv, elektrik, beyaz eşya, tarım, inşaat ve mobilya gibi alanlarda yüksek performanslı mühendislik plastikleri üretiyoruz. Laboratuvarlarımızda, uluslararası standartlara uygun Ar-Ge çalışmalarımızla ürünlerimizi sürekli geliştiriyoruz.
“İhracat büyüme hedeflerimizin merkezinde yer alıyor”
Küresel pazarda rekabet ederken zorluklar yaşadığımız zamanlar oluyor. Bunlar tedarik zinciri, lojistik ve fiyat dalgalanmaları ve pazardaki talep değişiklikleri gibi faktörlerden kaynaklanıyor. Aynı zamanda elektrikli araçlara geçiş süreci zor olsa da önemli bir fırsat da sunuyor. Bu alanda özellikle iç ve dış komponentler ve bataryalar konusunda yeni çözümler geliştiriyoruz. Ayrıca iklim krizi hem dünyada hem de ülkemizde herkesin gündeminde olan bir konu. Bu bağlamda Avrupa Komisyonu tarafından geri dönüştürülmüş malzemelerin kullanımına ilişkin olarak belirlenen düzenlemeler hem çevresel sürdürülebilirliğin sağlanması hem de pazar taleplerine cevap verilmesi açısından kritik önem taşıyor. Bu zorluklar, özellikle ihracat yaparken ve uluslararası pazarlarda etkinlik gösterirken büyük bir etki yaratabiliyor.
Ancak Epsan olarak bu zorluklarla başa çıkmak için stratejik bir yaklaşım benimsedik. İhracat, şirketimizin büyüme hedeflerinin merkezinde yer alıyor ve şu anda ciromuzun yüzde 60’ını yurt dışından elde ediyoruz. Amerika, Almanya, Fransa ve İtalya gibi önemli pazarlarda güçlü bir varlık gösteriyoruz. Bu pazarlar, bizim için sadece ticari anlamda değil, aynı zamanda teknoloji ve kalite konusunda kendimizi geliştirme fırsatları sunuyor.
Rekabeti aşmak adına, sektördeki en son teknolojilere yatırım yapıyoruz. Özellikle üretim süreçlerimizde IoT 4.0 sistemleri, otomasyon ve gelişmiş altyapı kullanarak verimliliğimizi artırıyoruz. Ayrıca, çevre dostu ürünlerimiz ve sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarımızla globaldeki rekabette farklılaşmayı hedefliyoruz.
“Dijital pazarlama stratejilerimizi veri odaklı şekillendiriyoruz”
Dijital dünyadaki gelişmeleri yakından takip ederek, teknolojik yeniliklere ve dijital çözümlere yatırım yapmayı sürdürüyoruz. Makine öğrenmesi ve yapay zeka gibi ileri düzey teknolojilerin sunduğu fırsatları değerlendirebilmek adına altyapımızı güçlendirmeye yönelik kapsamlı planlarımız bulunuyor. Bu sayede pazarlama süreçlerimizi daha verimli hale getirerek, hedef kitlemize daha etkili bir şekilde ulaşmayı hedefliyoruz.
Dijital pazarlama stratejilerimizi veri odaklı bir yaklaşımla şekillendiriyor, potansiyel müşteri yaklaşımlarını analiz ederek çözümler sunuyoruz. Bu, sadece pazarlama kampanyalarımızın etkinliğini artırmakla kalmıyor, aynı zamanda müşteri memnuniyetini ve sadakatini de güçlendiriyor. Yapay zeka destekli araçlar kullanarak pek çok alanda verimliliğimizi artırıyoruz.
Epsan olarak, kadın istihdamına büyük önem veriyoruz. Çalışanlarımızın yüzde 45’i, beyaz yakalı kadromuzun ise yüzde 50’si kadınlardan oluşuyor. Beyaz yakalı çalışanlarımızın yüzde 45’i ise yönetici pozisyonunda yer alıyor. Kadınların Epsan’a tam ve etkili katılımlarını teşvik ederken, karar verme seviyelerinde liderlik için eşit fırsatlar sunuyoruz. Mavi yakada kadın istihdamını artırmak adına, bu yıl ilk kez kadın forklift çalışanı istihdam ettik. Gelecekte genç kadınlarımızın istihdamı ve eğitimlerine yönelik yeni projeler geliştirmeyi planlıyoruz.
Sosyal sorumluluk projelerimiz de toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki duyarlılığımızı ve kadınların güçlendirilmesine verdiğimiz önemi yansıtıyor. Epsan İyilik Elçileri, kadın çalışanlardan oluşan bir ekip tarafından yönetilen sosyal sorumluluk projelerimizi hayata geçiriyor. Her yıl, seçtiğimiz bir okula eğitim araçları ve kırtasiye malzemeleri desteği sunarak öğrencilerin eğitim hayatına katkıda bulunuyoruz. Ayrıca, bu okulda öğrencilerimizin bilimsel alanda daha donanımlı bireyler olarak yetişmesi için tam teşekküllü bir fen laboratuvarı kurarak, geleceğin kimyagerlerini yetiştirmeyi amaçladık.
Spor alanında da sürdürülebilirliği destekliyoruz. Her yıl Bursa Velo ekibindeki genç sporculara sponsorluk sağlıyoruz. Bununla birlikte, gönüllü koşu takımımız ile İstanbul Yarı Maratonu’nda Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nı (TEGV) destekledik. Geçtiğimiz yıl deprem bölgesindeki çocuklarımızın eğitimine katkı sağlamak için heyecanla koşmuş ve bağışla 95’ten fazla çocuğun bir yıllık eğitim masrafına katkıda bulunmuştuk. Bu yıl da 25’in üzerinde çocuğumuza umut olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu projeler, sadece çevresel sürdürülebilirlik değil, aynı zamanda sosyal sürdürülebilirlik açısından da önemli adımlar. Bu alandaki çalışmalarımıza tüm duyarlılığımızla devam edeceğiz.
“Merkezimizde ‘Doğaya Saygılı, Geleceğe Yatırım’ mottomuz var”
Sürdürülebilirlik hedeflerimiz doğrultusunda, çevreye duyarlı ve sosyal sorumluluk odaklı projeler geliştirmeye devam ediyoruz. ‘Doğaya Saygılı, Geleceğe Yatırım’ mottomuz, tüm operasyonlarımızın merkezinde yer alıyor. Üretim süreçlerimizde kaynak ve enerji verimliliğine öncelik vererek, sürdürülebilir ürün portföyü, sorumlu tedarik zinciri ve fırsat eşitliği konularında kapsamlı çalışmalar yürütüyoruz. Üretimimizde çevreye duyarlı bir yaklaşımı benimsiyoruz. Tehlikeli atıkları yasal düzenlemelere uygun şekilde işliyor, arıtma sistemleri kullanarak gaz ve sıvı atıkları minimuma indiriyoruz. Filtrasyon sistemlerimizle karbon emisyonlarını azaltırken, tüm atıklarımız için geri dönüşüm şirketleriyle iş birliği yapıyoruz.
Bu anlayışımızın bir ürünü olan Eplon+, geri dönüştürülmüş malzemelerle üretiliyor ve üretim sürecinde yüzde 78 daha az karbondioksit salınımı ile yüzde 97 daha az su tüketimi sağlıyor. Ürünlerimiz, üretimden kullanım ömrünün sonuna kadar çevreye olan etkilerini bilimsel olarak değerlendiren LCA sertifikasına sahip. Bu sertifika sayesinde, ürünlerimizin enerji tüketimi, karbon salımı, su kullanımı ve atık oluşumu gibi çevresel etkilerinin uluslararası standartlara uygun şekilde analiz edildiğini ve doğrulandığını gösterebiliyoruz.
Bir diğer yenilikçi ürünümüz EPIMIX+, tüketim sonrası toplanan PET şişelerin geri dönüştürülmesiyle üretiliyor ve döngüsel ekonomiye katkıda bulunuyor. Enerji alanında da önemli adımlar atıyoruz. 2023 yılında devreye aldığımız Güneş Enerjisi Santrali ile enerji ihtiyacımızın yüzde 10-15’ini yenilenebilir kaynaklardan karşılıyoruz. Ayrıca enerji verimliliği projelerini hayata geçiriyor ve şirket araçlarımızı dizel yerine elektrikli araçlarla değiştirme hedefimize adım adım yaklaşıyoruz. 2030 yılına kadar tüm araç filomuzun elektrikli olması hedefiyle sürdürülebilir bir gelecek için çalışıyoruz.
