İş dünyasındaki şirketlere yaşadıkları değişime uyumlanmalarını ve çalışan bağlılığını güçlendirmelerini sağlayacak ürün ve hizmetlerle destek olmayı amaçladıklarını dile getiren Pluxee Türkiye CEO’su Eda Uluca Özcan, “Artık hepimizin odağında tüketiciyi, çalışanı yani insanı daha iyi anlamak, ona en doğru strateji ile dokunmak var. Kendimizi ‘Çalışanı mutlu etmek için çalışan’ marka olarak tanımlıyoruz” diyor.
Küresel bir marka olarak yemek kartı sisteminin Türkiye’de kurulmasına öncülük eden Sodexo, sektördeki faaliyetlerine geçen yıldan bu yana Pluxee markasıyla devam ediyor. Türkiye’de çalışan yan hakları, teşvik, ödüllendirme ve harcama yönetimi alanlarında hizmet veren Pluxee, kişiselleştirilmiş ve sürdürülebilir bir çalışan deneyimi yaratmak ve çalışanı mutlu eden bir dünya sunmak hedefiyle çalışmalarına yön veriyor.
Çalışan deneyimi ve yan haklar dünyasına yepyeni bir bakış açısı getirmek amacıyla, yemek kartı markasından çalışan deneyimine odaklanan bir HR-tech markasına dönüştüklerini dile getiren Pluxee Türkiye CEO’su Eda Uluca Özcan, “Marka olarak, işverenlerin ve İK profesyonellerinin süreçlerini kolaylaştırmak, finansal fayda sağlamak ana hedefimizdi. Fakat artık hepimizin odağında tüketiciyi, çalışanı yani insanı daha iyi anlamak, ona en doğru strateji ile dokunmak var. Bu sebeple Pluxee olarak kullanıcılarımıza yemek faydasının da ötesinde çok çeşitli yenilikçi ve dijital çözümlerimiz aracılığıyla onların refahına katkıda bulunacak, ilgi alanlarına hitap eden ve kişiselleştirilmiş deneyimler ve kampanyalar sunuyoruz” diye konuşuyor.
Geliştirdikleri dijital çözümlerle kurumsal müşterileri ile tüm kullanıcılarının günlük ihtiyaçlarına hızla yanıt verebilecek bir esneklik sağladıklarını söyleyen Eda Uluca Özcan, markalaşma ve pazarlamada hayata geçirdikleri yeniliklerin yanı sıra sürdürülebilirlik, çeşitlilik ve kapsayıcılık politikaları gibi pek çok alanda yaptıkları çalışmalar hakkında şunları belirtiyor;
“Çalışanların değişen ihtiyaçlarına daha iyi karşılık vermek istiyoruz”
Pluxee, 29 ülkede, 37 milyon tüketiciye hizmet sunan ve 24 milyar euro iş hacmi ile faaliyet gösteren küresel bir marka. Pluxee Türkiye olarak biz ise her gün 120 binden fazla hizmet noktasında, 30 bin firma ve 1,5 milyon çalışanın günlük hayatına dokunurken; çalışan yan hakları, teşvik, ödüllendirme ve harcama yönetimi alanlarında iş hayatının nabzını tutuyoruz, iş ortaklarımıza rehberlik ediyoruz.
1993’te Sodexo adıyla ve yemek çeki ile başlayan yolculuğumuz, kullanıcıların, ürün ve hizmetleri kullanım alışkanlarına yönelik en uygun deneyimi sunmak amacıyla önce yemek kartına sonra da mobil karta dönüştü. Bugün gelinen noktada ise çalışan deneyimi ve yan haklar dünyasına yepyeni bir bakış açısı getirmek amacıyla çalışanların değişen ihtiyaçlarına daha iyi karşılık verebilmek için kimliğimizi ve sunduğumuz ürün ve fırsatları değiştirdiğimiz, çalışan deneyimine odaklanan bir HR-tech markasına dönüşmüş bulunuyoruz. Artık kendimizi “Çalışanı mutlu etmek için çalışan” bir marka olarak tanımlıyoruz.
Pluxee’nin hikayesi ve özü ismimizde saklı aslında. ‘Plux’ pozitifliği, yani hayatı daha keyifli hale getirme fırsatlarını temsil ederken aynı zamanda da yaratılan artı değere atıfta bulunuyor. ‘X’, kişiselleştirilmiş ve sürdürülebilir deneyimleri, yani çalışanlar için ekstra değer yaratma ve tüm paydaşlarına öncelik verme taahhüdünü sembolize ediyor. Sondaki “ee” harfleri ise “employee engagement” yani çalışan bağlılığını, bizim faaliyet alanımızı temsil ediyor.
“Kişiselleştirilmiş deneyimler ve kampanyalar sunuyoruz”
İş dünyası; dijitalleşme, küreselleşme ve sosyo-ekonomik değişimlerin etkisiyle sürekli bir dönüşüm içerisinde. Bu değişim rüzgârı kurumların stratejik önceliklerinden çalışan bağlılığına kadar birçok alana etki ediyor. Çalışanlar, işlerinde artık sadece finansal bir kazanç aramıyor; iş tatmini, kariyer gelişimi, öğrenme ve gelişme fırsatları ile anlamlı ve katılımcı olabilecekleri bir çalışma ortamını önemsiyorlar. Bizim de odağımızda kurumların bu dönüşüme uyumlanmalarına ve çalışan bağlılığını güçlendirmelerine ürün ve hizmetlerimizle destek olmak var.
Kurumların yanında olan bir marka olarak, işverenlerin ve İK profesyonellerinin süreçlerini kolaylaştırmak, finansal fayda sağlamak ana hedefimizdi. Fakat artık hepimizin odağında tüketiciyi, çalışanı yani insanı daha iyi anlamak, ona en doğru strateji ile dokunmak var. Bu sebeple Pluxee olarak kullanıcılarımıza yemek faydasının da ötesinde çok çeşitli yenilikçi ve dijital çözümlerimiz aracılığıyla onların refahına katkıda bulunacak, ilgi alanlarına hitap eden ve kişiselleştirilmiş deneyimler ve kampanyalar sunuyoruz. Ürün ve hizmetlerimizi, yemek ve gıdadan kültüre, hediyeden sağlık ve mobiliteye kadar pek çok alanda insanlara daha fazla değer katacak şekilde çeşitlendiriyoruz. Pluxee’nin dijital çözümleriyle kurumsal müşterilerimizin ve tüm kullanıcılarımızın günlük ihtiyaçlarına hızla yanıt verebileceğimiz bir esneklik sağlıyoruz.
İçinde bulunduğumuz dönüşüm yalnızca çalışanlar ve işverenleri değil, üye iş yerlerimizi de kapsıyor. Pluxee ile üye iş yerlerimizin yeni ödeme teknolojilerine uyumunu kolaylaştırırken maliyetlerini azaltmayı kazançlarını da artırmayı hedefliyoruz. Tek kanaldan bütünleşik deneyimler sunmamızı sağlayacak mobil uygulamalara, ödeme zenginliği sağlayacak çözümlere, üyelerimizin dijitalleşmelerinden işlerini büyütmelerini sağlamaya kadar geniş bir yelpazedeki çözümlere yatırım yapmaya devam ediyoruz.
“Hedefimiz 2035 yılında karbon nötr olmak”
Pluxee Türkiye olarak, en önemli önceliklerimiz arasında “sürdürülebilirlik, çeşitlilik ve kapsayıcılık politikalarımızla topluma ve çevreye katkımızı güçlendirmek” yer alıyor. KSS stratejimizin merkezinde ise çevresel sürdürülebilirlik ve sosyal fayda bulunuyor. Çevresel etkimizi azaltmak amacıyla uzun yıllardır kullanıcılarımıza gönderdiğimiz yemek kartı ve çeklerini, üretimden imhasına kadar yüzde 100 geri dönüşümlü şekilde yönetiyoruz. Tüm fiziki kart ve çek üretimini durdurarak kullanıcılarımızı mobil kartın avantajlarıyla tanıştırdık ve müşterilerimizi lojistik sürecin zorluklarından kurtarırken fatura için kullanılan aylık 100 bin kâğıttan da tasarruf sağladık. Kullanıcılarımızın mobil ödeme oranını ise yüzde 85’in üzerine çıkardık. Tüm bunların yanı sıra sektörümüzde bir ilke imza attık ve Bilim Temelli Hedefler Girişimi (SBTi) tarafından onaylanan karbon azaltma hedeflerimizi paylaştık. Hedefimiz 2035 yılında karbon nötr olmak. Bu hedefe ulaşmak için, 2025 yılına kadar yüzde 100 yenilenebilir elektrik kullanımına geçmeyi, karbon emisyonlarını 2030’a kadar yüzde 65 oranında, 2035’e kadar da yüzde 90 oranında azaltmayı taahhüt ediyoruz.
“Markamızın ‘çalışanı mutlu eden dünya’ mottosunu çok değerli buluyorum”

Benim için holistik başarı, finansal hedeflerimize ulaşmanın yanında çalışanlarımızdan tüketicilerimize kadar ekosistemimizin her bir parçası için değer yaratmak demek. Bu hizmet verdiğimiz kurumlar, üyelerimiz, tüketicilerimiz, kendi çalışanlarımızdan oluşan büyük bir ekosisteme sosyal refah, satın alma gücü, istihdam gibi birçok alanda farklı faydalar sağlamak anlamına gelirken iş ortaklarımızla birlikte büyüme gayemizi ortaya koyuyor… Bu nedenle markamızın ‘çalışanı mutlu eden dünya’ mottosunu çok değerli buluyorum; ürün ve hizmetlerimizle yaratmak istediğimiz pozitif etkiyi özetliyor.
Önceliğimizde tabii ki ürün ve hizmetlerimizle paydaşlarımızın memnuniyetini arttırmak var. Fakat işimiz bizim için bundan çok daha fazlası… Attığımız her adımda, aldığımız her kararda insanı merkeze alarak mutluluk odağıyla çalışıyoruz. Kurumlara bu alanda rehberlik eden bir kurum olarak bizim kendi kurum kültürümüzün de bu değerleri yansıtıyor olması çok kritik.
“Türkiye’de çalışanlarımızın yüzde 47’si kadın”
Pluxee olarak, insana saygı ve fırsat eşitliği, sunduğumuz tüm hizmetlerin ve kurum kültürümüzün merkezinde yer alıyor. İş dünyasında cinsiyet eşitliğinin sağlanmasını kritik bir hedef olarak benimsiyoruz ve bu konuda birçok inisiyatifi hayata geçiriyoruz. Rakamlara baktığımızda ise Türkiye’de çalışanlarımızın yüzde 47’sini kadınlar oluşturuyor; bu oran orta kademe yöneticilerimizde yüzde 42 iken üst yönetim ekibimizde yüzde 55. Pluxee globalde yönetim komitesinin ise yüzde 50’si kadın çalışanlardan oluşuyor. Hedefimiz bu oranları daha da yukarı taşımak...
Kapsayıcı kurum kültürümüzü güçlendirmek için global çapta ‘DEI Day’ etkinlikleri düzenliyor, politikamıza dair tüm çalışanlarımız için eğitimler organize ediyoruz. Öte yandan, kadın çalışanlarımıza fırsatlar sunmak ve kariyer yolculuklarını desteklemek önceliklerimiz arasında en üste sıralarda. Birleşmiş Milletler Kadının Güçlenmesi Prensiplerinin (WEPs) imzacısı olmamız da bu bağlılığın önemli bir göstergesi.
Öte yandan, gençlerin iş hayatında desteklenmeleri ve yetkinliklerini geliştirmelerini sağlamak da bizim için önemli konulardan. Geçtiğimiz süreçte Milyon Kadına Mentor, İlk Fırsat gibi mentorluk ve gelişim programlarında gönüllü yer alarak deneyimli çalışanlarımızı ve yöneticilerimizi gençler ile buluşturduk ve gelişimlerine katkı sağladık. Bunun yanı sıra global düzeyde yürütülen gelişim programları ile kadın çalışanlarımıza kariyer yolculuklarında destek oluyoruz. Örneğin, 2Grow global mentorluk programına katılan çalışanlarımızın en az yarısının kadın olması kuralını uyguluyoruz.
Ücret ve yan haklar politikalarımızda ve işe alım süreçlerimizde de fırsat eşitliğini gözetiyoruz. Yan hak stratejimizi cinsiyet farkı gözetmeksizin tüm çalışanlarımıza eşit haklar sağlamak ve seçim fırsatı verebilmek üzerine kurduk. Ayrıca kadın çalışanlarımızı doğum izni sonrası iş hayatına kolay uyum sağlayabilmeleri için destekliyoruz. Kendisi veya eşi doğum yapan çalışanlarımıza sosyal destek ödemesi yapıyoruz. Tüm Pluxee’li çocuklarımızı sağlık sigortası kapsamına alıyoruz. Kadın çalışanlarımızın, okulun ilk gününde ve karne günlerinde çocuklarının yanında olmalarına imkân sağlıyoruz.
“Çalışanlarımız dijital Pluxee Akademi ile kendilerini geliştiriyor”
Çalışma arkadaşlarımız Pluxee Türkiye’de kendi kariyerlerinin direksiyonunda. Onlara kendi kariyerlerini planlarken hedeflerini belirlerken destek olacak araçlar sağlıyoruz. Burada biz onlara kapı açan, yol gösteren konumundayız. Bu doğrultuda da çalışanlarımıza dijital Pluxee Akademi olanağı sağlıyoruz. Bu sistem içinde bireysel kariyer yolculukları, liderlik gelişimi, yeni teknolojiler, yabancı dil öğrenme, zaman yönetimi ve belli uzmanlıkları geliştirmek için 5 binden fazla içerik mevcut ve tüm bu içeriklere her yerden de ulaşılabiliyor. Sistem üzerinden çalışma arkadaşlarımızın gelişimlerini de takip edebiliyoruz. Oyunlaştırılmış yeni Pluxee Akademi ile aldıkları eğitimlere göre belli rozetler kazanabiliyorlar. Aynı zamanda iş ve özel yaşam entegrasyonunu kolaylaştırmak için insanı odağına alan programlar hayata geçiriyoruz. Diyetisyen ve psikolog hizmetleri, evde sağlık hizmetleri, yaşama artı değer katacak eğitim ve atölyeler, sosyal sorumluluk projeleri, mentorluk programları, motivasyon etkinlikleri, spor müsabakaları ile Pluxee’lilere anlamlı ve bütünsel bir dünya sunmaya önem veriyoruz.
Yeni dünyanın iki önemli yetkinliği var; birisi merak diğeri ise kendini sürekli geliştirme. Bir çalışan bunları barındırabiliyorsa; işini merakla ele alabiliyorsa ve kendini sürekli geliştirmeye açıksa o çalışanın başarı olmaması mümkün değil. Dolayısıyla çalışanların kendini geliştirmeyle ilgili motivasyonları da bizim için çok önemli. Önümüzdeki dönemde, çalışanlarımıza eğitim ve gelişim konusunda esneklik tanımak için çeşitli uygulamaları hayata geçireceğiz.


