Nazlı Demirel / Kadın Dostu Markalar
***
Sosyal sorumluluk iyi güzel de, sosyal sorunluluklarımızı ne yapacağız?
Son zamanlarda kendime bu soruyu sorup duruyorum. Markaların yaptığı öncü davranışları okudukça, sayfalarımıza taşıdıkça, bu güne değin pek de bir şey yapma fırsatı olmamışların “Ben ne yapabilirim?” dediklerini duydukça; öte yandan kılını kıpırdatmayanları da gördükçe sosyal sorunluluk bilincini açığa çıkarasım geldi.
Sayfamızda okuyabileceğiniz çok güzel marka davranışlarına rastlayacaksınız. Ev kadınlarına umut olan, ekmek kapısı açan üreticilerden; kadın çalışanları için her şeyin fazlasını yapmak isteyenlere… Yeter ki ekonomide olsun kadın diyenlerden; kızlarımız sporla, sanatla güçlensin diyenlere… Cinsiyet eşitsizliği konusunda farkındalık oluşturup hepimizi yepyeni bir gözlükle buluşturanlardan; kadına biçilmiş mesleklerin ötesinde neler oluğunu ortaya koyanlara; bilime, sanata, iş gücüne, topluma daha fazla kadın lazım diyenlere rastlayacaksınız.
İşte bunları bir bütün olarak görüp sosyal sorumluluk projelerini her yönüyle gözden geçirirken, asıl, sosyal sorunluluklarımızın ön plana çıkması gerektiğini düşünüyorum. Yanlışları önce kendimizde arayıp açığa çıkaralım ve iyileştirelim.
İşe, yanlış sözcükleri hayatımızdan çıkarmakla başlayalım. Hepimizin, zaman zaman dilimize gelen yanlış söylemleri engelleyemediğimiz olmuştur. Bunlar toplumun, ailelerimizin, büyüklerimizin dillerinden bizimkilere bulaşan yanlış sözcükler… İlk iş olarak onlardan arınmalıyız.
*Elinin hamuru – Çamurdan ekmeğini kazanan çok kadın tanıyorum. Çok değerli seramik sanatçılarımız ve zanaatkarlarımız var.
*O erkek işi – Yok öyle bir şey! Traktörün tepesinde, ağır sanayide, makinede, ulaşımda, benzin istasyonunda, inşaatta, lojistikte, bilimde, sporda… daha sayılamayacak kadar çok işte, fırsat verildiği takdirde, kadın kendini öyle de güzel gösteriyor ki şaşırır kalırsınız.
*Kızım sen ne anlarsın– Öyle güzel anlar ki!.. Desteklenirse, bilimde insanlığı kurtaracak çok değerli formüller geliştirebilir ve belki de dünyayı kurtarabilir. Var mı ötesi?
Bunlar sadece kadına dokunanlardan birkaçı. Bunun gibi topluma yara olmuş ve olmaya devam eden sorunlu kelimelerimiz var. Bu sorunlulukları iyileştirmek için ortak çaba sarf etmeliyiz.
Hayatımıza ayna tuttuğumuzda kendi yanlışlarımızı fark edip düzeltmek de yaşadığımız toplum için bir duyarlılıktır.
Etrafımıza ışık saçmamız için önce kendimizin aydınlanıp parlaması gerekmez mi?
Yorum Yazınİçerik hakkında ki düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz.