
Kurumsal hayatta edindiği 25 yılı aşkın derin tecrübeyi insan odaklı dönüşümle harmanlayan Seyhan Koçak, Toltek Koçluk Eğitim ve Danışmanlık markasıyla klasik eğitim anlayışının ötesine geçerek anlam, farkındalık ve sürdürülebilir başarı odaklı bir gelişim modeli inşa ediyor. Sadece kendi yolunu değil, sayısız kadının ve profesyonelin yolunu da aydınlatan bir kadın lider olan Koçak, “Her kadın girişimci, sadece kendi yolunu değil başkaları için de yollar açar” diyor.
Toltek Koçluk Eğitim ve Danışmanlık Kurusu & Kurumsal Eğitmen Seyhan Koçak, işletme lisans eğitimini tamamladıktan sonra insan kaynakları alanında profesyonel kariyerine başladı. 25 yılı aşkın süredir farklı sektörlerde, ulusal ve uluslararası birçok kurumun insan kaynakları stratejilerine liderlik etti. Organizasyonel gelişimden yetenek yönetimine, liderlik programlarından kültürel dönüşüm projelerine kadar pek çok alanda uzmanlaşan Koçak, Uluslararası Koçluk Federasyonu (ICF) onaylı profesyonel yönetici ve takım koçu olarak da görev yapıyor. Kurumsal deneyimini, bireysel vizyonuyla birleştirerek kurduğu Toltek Koçluk Eğitim ve Danışmanlık ile bireylere ve kurumlara özel tasarlanmış koçluk, liderlik gelişimi ve kişisel gelişim alanlarında eğitim hizmetleri sunuyor. Stratejik insan yönetimi ile bireysel gelişimi harmanlayan bir yaklaşımla, kurumların iç potansiyellerini ortaya çıkarma ve sürdürülebilir başarı kültürünü inşa etme alanında çalışan Koçak, “Amacım; değişen dünya dinamiklerinde, insanı odağa alan, yenilikçi ve ilham verici çözümlerle değer yaratmak ve dönüşüm süreçlerine stratejik katkı sağlamak” diye ekliyor.
Seyhan Koçak’ın girişimcilik yolculuğu, kurumsal dünyada edindiği deneyimlerin daha özgün ve derinlikli bir değer yaratma ihtiyacına dönüşmesiyle başlıyor. Profesyonel hayatı boyunca kurumların büyüme stratejilerinin merkezine insanı koymaya çalışan Koçak, insan faktörünün kurumsal büyüme stratejilerinde hâlâ yeterince ön planda olmadığını fark ediyor. “Beni harekete geçiren temel unsur; bireylerin potansiyellerine, liderlik yetkinliklerine ve içsel kaynaklarına doğrudan dokunabilme arzusuydu” diyen Koçak, sadece süreç odaklı değil, anlam ve etki odaklı bir dönüşüm yaratma isteğiyle kendi yolculuğunu başlatıyor.
Toltek Koçluk Eğitim ve Danışmanlık markasını kurarak; insanı odağa alan, bütünsel gelişimi önceleyen ve sürdürülebilir başarıyı hedefleyen bir yaklaşımı hayata geçiren Koçak, “Yalnızca bir iş kurmayı değil, aynı zamanda değer ve fark yaratan bir etki alanı oluşturmayı hedefliyorum” diyor.
Klasik eğitim anlayışının ötesinde bir gelişim ekosistemi
Toltek Koçluk Eğitim ve Danışmanlık, klasik eğitim anlayışının ötesinde, bireylerin ve kurumların içsel dönüşümüne odaklanan bütünsel bir gelişim ekosistemi olarak konumlanıyor. “Bizler yalnızca bilgi aktarmıyoruz; dönüşüm, farkındalık ve anlam yaratıyoruz” diyen Seyhan Koçak’a göre Toltek’i farklı kılan en temel unsur, eğitimlerin salt teorik bilgiye dayanmaması. Toltek’teki her program; deneyimsel öğrenme yöntemleri, koçluk yaklaşımı ve uygulamalı araçlarla zenginleştirilmiş, katılımcıya özel tasarlanmış bir gelişim deneyimi sunuyor. Bu da Koçak’ın deyimiyle, kurumun sadece kısa vadeli bilgi değil, uzun vadeli etki yaratmasını sağlıyor.
Toltek’in başarısının temelinde ise her bireyi ve kurumu eşsiz kabul ederek, hazır modeller sunmak yerine, onların özgün yolculuğuna saygı duyan çözümler üretmek yatıyor.
Güçlü bir profesyonel topluluk için ilham veren adımlar

“Kariyerim boyunca insan kaynakları, liderlik gelişimi ve organizasyonel dönüşüm alanlarında hem stratejik hem sahada etkin birçok projeye liderlik ettim” diyen Seyhan Koçak, kurumsal yapılarda liderlik akademileri, yetenek yönetimi sistemleri, çalışan deneyimi ve kültürel dönüşüm süreçlerinin tasarım ve uygulamalarında aktif şekilde rol üstlendi. Girişimcilik yolculuğunda ise daha geniş kitlelere ulaşan, kalıcı etki yaratan ve sektöre yön veren çok sayıda projeyi hayata geçirdi. Koçak’ın bu girişimlerinden biri olan Liderlikte Kelebek Etkisi Zirvesi, liderliği içsel dönüşümle bütünleştiren ve farklı disiplinleri buluşturan özgün bir format sunuyor. Geniş kitlelere ulaşan yayınlarından da bahseden Koçak şu bilgileri paylaşıyor:
“Koçluk Üzerine Söyleşiler, 2 sezonda 30 değerli konukla gerçekleştirdiğim yayın serisiyle koçluğun insan gelişimindeki gücünü görünür kıldım. İK’ya Dair Sohbetler adlı 4 sezonda 100 konukla gerçekleştirdiğimiz 112 saatlik yayınla, İK profesyonellerine özgün bir içerik arşivi sundum.”
ikblogu.com ise Koçak’ın sektöre yön veren bir başka projesi. Koçak bu blog üzerinden sadece kişisel yazılarıyla değil, bugüne kadar 82 yazıyı farklı İK ve iş dünyası profesyonellerine yazdırarak, sektörel bilginin paylaşılmasını ve topluluk bilincinin güçlenmesini sağladı. Zirvede Kadın Var! adlı Türkiye’nin ilk çok disiplinli kadın zirvesini de hayata geçiren Koçak, kadınların liderlik, girişim, teknoloji ve toplumsal etki alanlarındaki katkılarını da sahneye taşıdı.
Tüm bu projelerinin altında ise ortak bir amaç yatıyor… Koçak, hayata geçirdiği projeler sayesinde yalnızca bilgi aktarmak değil, ilham vermek, dönüşüm başlatmak ve güçlü bir profesyonel topluluk inşa etmek istiyor. Attığı her adımda, bireyin içsel gelişimini merkeze alan insan odaklı bir liderlik anlayışını yaygınlaştırmaya devam edeceği mesajını da paylaşıyor.
Önceliğini insan odaklı liderliği yaygınlaştırmaya veriyor
Seyhan Koçak, kariyerinde önceliğini, Türkiye genelinde insan odaklı liderlik anlayışının yaygınlaşmasına veriyor. Kurumların kendi kültür ve değerlerine özel olarak tasarlanan “Liderlik Akademileri” ile sürdürülebilir liderlik gelişimi sağlamayı hedefliyor. Toltek Koçluk Eğitim ve Danışmanlık markasını ise ulusal ve uluslararası çapta referans gösterilen bütüncül bir gelişim ekosistemine dönüştürmeyi amaçlıyor.
Yayın sürecinde olan kitabı için “Liderliği unvanlarla değil içsel dönüşümle tanımlayan bir perspektifi okuyucuyla buluşturmayı hedefliyorum” diyor. Bu çalışmanın ardından farklı temalarda yeni yayın ve içerik platformları da oluşturmayı planlayan Koçak, ayrıca uluslararası arenada daha etkin rol alarak liderlik, koçluk ve insan gelişimi alanlarında küresel diyaloğa katkı sunmayı da amaçlıyor. Bu vizyon doğrultusunda etki alanını sadece yerel değil, insanlık düzeyinde kolektif bir dönüşüme hizmet edecek ölçüde genişletmek istiyor.
“Kadınların birbirine verdiği destek, bireysel başarıdan daha değerli”
Bir kadın yönetici olarak iş hayatı boyunca önyargılar ve cinsiyete dayalı algılarla mücadele etmek zorunda kalan Seyhan Koçak, zaman zaman “Bu kadarını yapamazsın”, “Kolay değil” gibi cümlelerle karşı karşıya kaldı. Ancak Koçak, dış seslerden çok, iç sesine kulak vermeyi tercih etti ve bu zorlukları engel değil, gelişim ve direnç kazanma fırsatı olarak gördü. Her eşikte gelişim, direnç ve perspektif kazanan Koçak gücünü, hayalindeki etkiyi gerçekleştirme tutkusundan ve insan odaklı vizyonundan alıyor.
Öte yandan güçlü kadın dayanışmaları ve meslektaşlarından aldığı destek Koçak’ın girişim yolculuğunda önemli bir motivasyon kaynağı oldu. Ona göre bireysel başarıdan daha değerli olan şey ise “kadınların birbirinin yolunu aydınlatan kolektif ilerleme.”
“Kadın varsa dönüşüm vardır”

Kadınların iş gücünde ve liderlikte artan rolü, Seyhan Koçak’a göre sadece toplumsal bir gereklilik değil; ekonomik büyüme, kurumsal dayanıklılık ve sürdürülebilir kalkınmanın stratejik bir bileşeni. Ona göre kadınların yaratıcı problem çözme, duygusal zekâ, empatik iletişim ve kriz anlarında denge sağlayan liderlik becerileri, kurumlara çok yönlü değer kazandırıyor. Koçak, kadın temsiliyetinin artmasıyla ilgili gelecek öngörülerini paylaşırken şu ifadeleri kullanıyor:
“Şirketler düzeyinde kadın temsiliyetinin artması; karar alma mekanizmalarının çeşitlenmesini, organizasyonel çevikliğin gelişmesini ve daha kapsayıcı bir kültürün oluşmasını sağlar. Makro ölçekte ise bu, gelir dağılımı, toplumsal adalet ve ekonomik dinamizm açısından olumlu sonuçlar doğurur”
Koçak 2025 yılında Türkiye’nin ilk çok disiplinli kadın zirvesi olan “Zirvede Kadın Var!” projesini tam da bu vizyon doğrultusunda hayata geçiriyor… Proje sayesinde, kadınların liderlik ve girişimcilikteki güçlerini sahneye taşıyarak ekonomik ve sosyal dönüşüme katkı sağlamayı amaçladığını söyleyen Koçak’a göre “Kadın varsa, dönüşüm vardır; kadın gücü varsa sürdürülebilir gelecek mümkündür.”
“Yeni dönemde kadınlar, sistemi yeniden kurgulayan aktörler olacak”
Seyhan Koçak, önümüzdeki 10 yılda kadınların iş gücüyle sınırlı kalmayıp girişimcilik, liderlik ve sosyal etki alanlarında dönüştürücü roller üstleneceğine inanıyor. Ona göre kadınlar bu yeni dönemde, sadece sisteme dahil olan değil, sistemi yeniden kurgulayan aktörler olarak sahnede yer alacak. Sektörel düzeyde bakıldığında, kadın etkisinin artmasıyla birlikte empati temelli liderlik, insan odaklı yönetim ve toplumsal faydayı merkeze alan girişim modellerinin daha da yaygınlaşacağını düşünen Koçak; “Kadınların liderliğinde gelişen sosyal girişimler, çevresel duyarlılığı yüksek, kapsayıcılığı güçlü ve sürdürülebilirlik odaklı iş modellerinin çoğalmasına öncülük edecek” diyor.
Koçak, Türkiye özelinde ise kadın girişimcilerin yerel kalkınma projelerinde stratejik aktörler olarak öne çıkacağına dikkat çekiyor. Tarımdan teknolojiye, el sanatlarından dijital pazarlamaya pek çok alanda kadınların toplumsal değişimin temel dinamiklerinden biri haline geleceğini vurguluyor. Küresel dijitalleşme ve yapay zekâ gibi teknolojik gelişmelerin kadın girişimcilere esneklik ve yeni fırsatlar sunacağını ifade eden Koçak, kadınların sadece kendi işlerini değil, sosyal inovasyonlarla başkalarının da potansiyelini açığa çıkaracaklarına inanıyor.
“Cesaretiniz birilerinin ilhamı olabilir”
Yeni nesil kadın ve genç girişimcilere de tavsiyelerde bulunan Seyhan Koçak, girişimciliğin sadece iş kurmak değil; anlamlı bir etki ve içsel dönüşüm süreci olduğunu hatırlatarak, “Kadın ve genç girişimcilere öncelikle kendi seslerini bulmalarını ve ona sadık kalmaları gerektiğini tavsiye ediyorum. Başkalarının sınırları sizin potansiyelinizi sınırlamasın. Karşılaşılacağınız zorluklar gelişim için birer yapı taşı. Burada önemli olan başarısızlık değil geri bildirim” diyor.
Cesaretin içsel pusulaya dayanması gerektiğini, destek istemenin ise zayıflık değil stratejik bir akıl ve duygusal zeka göstergesi olduğunu vurgulayan Koçak ayrıca sağlıklı destek ağları ve mentorluk ilişkilerinin de başarıda kritik öneme sahip olduğunu dile getiriyor. Güçlü bir çevre, sağlıklı bir destek ağı ve güvenilir mentorluk ilişkilerini, girişimcilik yolculuğunda en değerli sermaye olarak görüyor.
Son olarak, “Vizyonunuzu yüksek tutun, adımlarınızı istikrarlı atın” diye seslenen Koçak, şu mesajı paylaşıyor: “Her kadın girişimci, sadece kendi yolunu değil; başkaları için de yollar açar. Cesaretiniz, birilerinin ilhamı olabilir.”
“İz bırakanlar, yalnız yürümeyenlerdir”
Seyhan Koçak, girişimciliğin kendisi için iş modeli olmasının ötesinde, “anlam, etki ve dönüşüm odaklı bir yaşam biçimi” olduğunu paylaşıyor. Cesaret, sabır ve inançla gelişen bu yolculukta bireysel başarıdan çok kolektif ilerlemenin önemine dikkat çekerek, kadınların birbirlerinin yollarını aydınlatmasının gerçek başarı olduğunu vurguluyor.
Kendi hayat hikâyesi ve paylaştıklarının başka kadınların potansiyelini harekete geçirmesi halinde bunun en büyük başarı olacağını düşünen Seyhan Koçak son olarak şu mesajı paylaşıyor: “İz bırakanlar yalnız yürümeyenlerdir ve birlikte yüründükçe daha güçlü, özgür ve etkili bir gelecek inşa edilecek.“
Yorum Yazınİçerik hakkında ki düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz.