“İSTEK HAYALE DÖNÜŞSÜN, HAYAL PLANA, PLAN AKSİYONA…”

Oluşturma Tarihi : 23 Aralık 2021 Perşembe

Herkesin bildiği en iyi işi yapmasının doğruluğuna inanan, aldığı olumsuz tepkilerden yılmadan hayalini kurduğu işe soyunan, başarılı bir girişim savaşçısı finans sektörünün parlak yüzü Peers’in kurucusu Sn. Burçe BEYHAN  ile kadın girişimci adaylarına ilham ve yol gösterici olacak başarı öyküsünü, yolculuğundaki duraklarını ve bugüne dek kat ettiği yolu konuştuk…

Bize özgeçmişinizden kısaca bahseder misiniz? Aile- eğitim ve iş hayatınız tarafında bir pencereden bakabilir miyiz?

Lise eğitimimi Robert Kolej’de tamamladıktan sonra Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri programından mezun oldum. Lisans eğitimi sürecinde finans, muhasebe ve yatırım derslerine ağırlık verip 2 yıl boyunca bu alanlarda uzman öğretim görevlilerinin asistanlığını yaptım ve üniversite projelerinde yer aldım. Üniversitede öğrenilen teorik bilgilerin pratikte nasıl uygulandığını en iyi öğreten iş alanının denetim olduğunu düşündüğümden mezun olduktan sonra Deloitte denetim bölümünde işe başladım. 3 yıl süren denetim kariyerimde özellikle raporlama, analiz ve ekip yönetme becerilerimi geliştirip, özel sektörde faaliyet gösteren farklı firmalarda finansal analiz, bütçe ve raporlama üzerine 10 sene çalıştım. Son 2 senedir de yine özel sektörde CFO pozisyonunda şirketlerin mali ve idari işler departmanlarını yönettim.

“Herkes en iyi bildiği işi yapmalı”

“İSTEK HAYALE DÖNÜŞSÜN, HAYAL PLANA, PLAN AKSİYONA…”

Girişim hikayeniz, yolculuğunuz nasıl başladı? Sizi tetikleyen bir unsur oldu mu?

Girişimci olmak son 5 yıldır istediğim bir şey aslında. “Herkes en iyi bildiği işi yapmalı” görüşünü savunduğum için, şimdiye kadar edindiğim tecrübeleri nasıl bir girişime çevireceğim konusunda epey bir araştırma yapmam ve kurguyu oluşturmam gerekti. “Yumurta kapıya dayanmadan, şirketler sağlam bir finansal altyapı üzerine kurulamaz mı?” sorusu beni tetikleyen unsur oldu. Daha ilk baştan şirketin hesap planı düzgün kurgulansa, kar ve gider merkezleri belirlense, aylık yönetim raporları yapılsa, maliyet ve fiyatlama yapısı doğru kurgulansa, nakit akış tabloları üzerinden ödemelere karar verilse, sağlam temeller üzerine kurulan şirketlerin başarıları ve karlılıkları yükselmez mi? Şirketler yeni kurulduğunda bunları yapacak bir CFO ya da finans yöneticisi almak tabii ki maliyetli ama bu işleri yapmak için bir ekip dışarından bir departman olarak firmaya girse, firmaya bordro maliyeti yaratmadan bu görevi sürdürse olmaz mı düşüncesi, girişim hikayemin başlangıcı oldu.

Aileniz ve çevrenizden olumlu-olumsuz nasıl tepkiler aldınız?

Genel olarak tepkiler değişiyor. Ailem ne iş yaptığımı bildiği ve babam da kendisi bir işletme sahibi olduğu için fikri çok güzel ve yararlı buldu. Yaptığım işin kapsamını ve önemini bilen çoğu arkadaşımdan destek aldım, hatta bir an önce şirketi kurmam konusunda ısrar edenler de oldu. Finans konularıyla çok ilgisi olmayan kişiler iş modelini tam olarak anlayamadıkları için çok yorum yapmıyorlar.

Marka yolculuğunuzda önünüze çıkan engeller oldu mu? Yapamazsın diyenler, kolay değil diyenler oldu mu? Olduysa eğer, bu tür engellerin üstesinden nasıl geldiniz?

“Yapamazsın!” diyen kimse çıkmadı şimdiye kadar. Ama “Kolay değil, çok zor…” cümlesini hemen her gün duyuyoruz. Bunun en büyük sebebi yaptığımız işin öneminin bilinilmiyor olması ve sağlanan faydanın hemen yarın değil ama belli bir dönem sonucunda etkisini gösteriyor olması. Açıkçası bu engelle her zaman karşılaşacağız, çünkü bizim giderdiğimiz ihtiyaç “gizli” bir ihtiyaç. İnsanlar böyle bir ihtiyaçlarının olduğunun farkında bile değil. Bu engeli aşmak için insanlara daha önceden karşılaştığımız senaryolardan bahsediyoruz, örneklemelerle anlatmaya çalışıyoruz. “Peynir ekmek gibi mal satıyorum, ben neden kredi almak zorunda kalıyorum?” diyen bir fabrika sahibinin aslında yanlış fiyatlama yaptığını, mali tablosunda karlı gözüken bir mağazanın aslında zarar ettiğini, üretimin fasona dönmesiyle iflastan dönen patronu, ödeme planlamalarının nakit akış üzerindeki etkisini, kontrol olmadığı için satış ve pazarlama faaliyetlerini kendileri adına kullanan çalışanları anlattığımız zaman anlaşılabilir oluyoruz.

“İSTEK HAYALE DÖNÜŞSÜN, HAYAL PLANA, PLAN AKSİYONA…”İşletmeniz/ girişiminiz sizce ne gibi farkları ortaya koyuyor? İş fikrinizin sizi başarıya taşımasında en etkili unsur nedir?

Peers sadece yılların tecrübesini iş modeline dönüştürmek için değil, yeni fikirlerin, girişimlerin daha yolun başındayken zarar almadan ilerleyebilmesi için onlara destek olmak üzere kuruldu. O yüzden bizim hedef kitlemiz start-up, scale-up ya da kobi niteliğinde belli bir çalışan sayısı olan, yeni kurulmuş ya da operasyonu büyümekte olan şirketler. Biz kendimizi bir danışmanlık firması olarak değil, gireceğimiz şirketin finans departmanı olarak görüyoruz. Bu yolda birlikte yürüyelim, birlikte büyüyelim, bunu yaparken de yüksek maliyetlere katlanmanıza gerek yok, diyoruz. En etkili unsurlar bunlar sanırım.

“Gelecek nesilleri yetiştirecek kadınların bugünkü gücü, yarınlarımızın temeli aslında.”

Sizce şirketlerde ve ardından da ekonominin genelinde kadın gücünün artması neleri, nasıl etkiler?

Eskiden çalışan kadın sayısı bugüne oranla daha düşüktü ama kadınların evde oturdukları dönemde bile ekonomi üzerinde her zaman olumlu etkisi olduğunu düşünüyorum. Eskiden evin giderlerini azaltmak için dikilen giysiler, örülen kazaklar, yapılan ekmekler günümüzde evlere gelir kaynağı oluyor. Beyaz yaka, mavi yaka ya da el emekçisine kadar çok kadın gelir yaratmaya başlarsa ekonomi o kadar güçlenir, canlanır, yeni istihdam kapıları açılır. Başarılarını gördükçe kadınlar daha özgüvenli olup geleceğe daha sağlam adımlar atabilirler. Gelecek nesilleri yetiştirecek kadınların bugünkü gücü, yarınlarımızın temeli aslında.

Sektörünüzde kadın etkisinin artmasıyla ilgili gelecek öngörüleriniz nelerdir? Türkiye ve dünyada gelecek 10 yılda kadın girişimlerine dair nasıl bir tablo oluşacağını öngörüyorsunuz?

Bence sadece kendi sektörümde değil tüm sektörlerde kadının etkisinin gün geçtikçe arttığını göreceğiz ileriki yıllarda. Kadın şoförler eski filmlerdeki gibi kendilerini gizleyen karakterler olmaktan çıkıp gerçekten taksi veya minibüs kullanan bireyler haline gelmeye başladılar. Bu da şunu gösteriyor ki, hiçbir iş sadece erkek için ya da kadın için değildir. İleriki dönemde toplumda oluşmuş bu yargıların iyice azalacağını ve kadınlara daha farklı alanlarda da işler açılacağını düşünüyorum. Tabi, devletin bu konudaki desteği çok önemli…

Kadın girişimci adaylarına ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz?

Kadınlar gerçekten istedikleri sürece her şeyi başarabilirler. Öncelikle istekli, planlı ve sabırlı olmaları lazım. Sadece istek maalesef başarı için bir kriter olamıyor. İstek hayale dönüşsün, hayal plana, plan aksiyona. Biraz sabırlı olmak gerekiyor, her şeyin hemen olması anında başarıya ulaşmak gibi bir süreç yok. En başarılı firma ya da iş insanı öykülerini okuduğunuz zaman başlangıçta ne zorluklar çektiklerini hangi aşamalardan geçtiklerini çok daha iyi anlıyorsunuz.

Girişmeden önce araştırma yapsınlar, daha önce benzer işleri yapanlar neler yapmışlar okusunlar, hatta iletişime geçsinler o insanlarla. Olumsuz yorumlar mutlaka gelecek; etkilenmesinler ama hepsini dinlesinler. Dedikleri gibi bir kötü senaryo gerçekleşirse B planlarını kafalarında hazırlamış olsunlar. Şu an kadınları destekleyen bir sürü platform var, mutlaka oradaki insanlarla iletişime geçsinler; başlangıç aşamasında manevi destek maddi destekten çok daha değerli…


5,0/(1)
23 Aralık 2021 Perşembe
Yorum (0)


Yorum Yazınİçerik hakkında ki düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz.


Kategori'ye Ait Diğer Haberler