‘Girişim; Kadının Doğasında Var’

AYSAF fuarında düzenlenen ‘Girişim; Kadının Doğasında Var’ paneline katılan kadın girişimciler Çiğdem Kacar Selimoğlu, Bilge Can ve Fatma Menteş, hayallerinin peşinde nasıl koştuklarını ve başarıyı nasıl yakaladıklarını anlattı.

Uluslararası Ayakkabı Yan Sanayi Fuarı’nda (AYSAF) örnek girişimci kadınların başarı hikayeleri, katılımcılar tarafından ilgiyle dinlendi.

İstanbul Fuar Merkezinde 70’inci kez açılan fuar, ayakkabı sektörünün tüm bileşenlerini bir araya getirirken, burada düzenlenen ‘Girişim; Kadının Doğasında Var’ konulu panelde kadınlara fırsat eşitliği verilmesi halinde her türlü başarıya imza atabilecekleri dile getirildi.

‘Girişim; Kadının Doğasında Var’ başlıklı panelin konuşmacıları arasında olan üç başarılı kadın girişimci, K’ai & Vrossi marka kurucusu Çiğdem Kacar Selimoğlu, Anatolian Craft marka kurucusu Bilge Can ve FTB Leather marka kurucusu Fatma Menteş, ayakkabı, deri ve tekstil sektörlerindeki uzun soluklu yolculuklarını anlattı.

Üç başarılı kadın girişimci, markalarını kurmaya nasıl karar verdiklerini, kendilerini bu alana yönlendiren duygularını ve kadın girişimci olmanın zorluklarını sektör temsilcileriyle paylaştılar.

Selimoğlu, yedi yıl hayalinin peşinden koştu

Kadınlara örnek olacak ve yol gösterecek başarı hikayelerini anlatan Çiğdem Kacar Selimoğlu, projesinin Halkbank Üreten Kadınlar Yarışması’nda ‘Yükselen Yıldız Kategorisi’ni kazanmasıyla hayata geçtiğini hatırlattı.

Çiğdem Kacar Selimoğlu, bu başarının ardından yaşadıklarını ise şöyle dile getirdi: “2011 senesinde aklıma düşen bu kıymetli örtüyü, peştemalı, günlük hayata katma ve geleceğe aktarma fikri, oğlum Selim bir yaşına geldiğinde artık uykularımı kaçırırcasına aklımdan çıkmayınca, 2018 Ocak ayında bir hayalin girişime dönüşmesiyle K’ai & Vrosi ortaya çıktı.

Peştamal kıymetli bir kumaş, ancak günümüz koşullarında günlük hayatta kullanım alanını yitirmiş, kendine yer bulamamış bir örtü. Buradan hareketle marka ismi de tıpkı yitip giden başka değerlerden biri olan Lazca olarak hayat buldu.

Bunu yaparken Karadeniz insanını baz alırsak aslında batısından doğusuna farklı gibi görünsek de özümüzde aynı olduğumuzu, ‘iyi’ olduğumuzu vurgulamak istedim.”

Anatolian Craft markası antika sandıktan çıktı

Anatolian Craft markasının kurucusu Bilge Can ise panelde yaptığı konuşmasında, Anadolu’ya özgü el işçiliğiyle işlenen ürünlerin ortaya çıkmasıyla başlayan girişimcilik yolculuğunu;  “Evimizde büyükanneme ait ve benim adeta hazine olarak gördüğüm antika bir sandığımız vardı.

Sandığın içinde ipekli ve atlas kumaşlar, iğne oyasından oda takımları, işlemeli yorganlar, yastık kılıfları, tığ işi perdeler, saten gecelikler, elle boyanmış porselen takımlar, kısacası kocaman büyülü bir dünya vardı.

Bütün bunların altında gizli, işlemeli ev ayakkabılarını görmemle ise her şey başlamış oldu” şeklinde paylaştı.

Diğer konuşmacı FTB Leather Kurucusu Fatma Menteş de kaybolamaya yüz tutan mesleklerden biri olan deri işleme sanatını zanaat ile birleştiren nadir sanatçılardan biri olarak, deri işlemeciliğini çocuk yaşlarda babasından gördüğünü söyledi. Fatma Menteş, “O gün bugündür de bu işe devam ediyorum” dedi ve bugün atık derileri seramik ya da doğal malzemelerle zenginleştirerek ürünlere farklılık kattığını anlattı.