İZLANDA’DA CİNSİYET EŞİTLİĞİ

Kategori : Dünya Turu
Oluşturma Tarihi : 06 Nisan 2023 Perşembe

İZLANDA’DA CİNSİYET EŞİTLİĞİ

İzlanda, buzulları ve Kuzey Işıkları ile tanınan bir ülke. Ancak bu ada ülkesi aynı zamanda demokratik ve toplumsal modeli açısından örnek alınması gereken bir yer.

930 yılında kurulan parlamentosu, dünyanın en eski parlamentolarından biri olan İzlanda, uzun yıllardır Dünya Ekonomik Forumu'nun toplumsal cinsiyet eşitliğine dair yıllık raporunda birinci sırada yer alıyor. Ülkenin parlamentosu, geçtiğimiz yıllarda kadınların yaklaşık yüzde 48'inin seçilmesi ile Avrupa'nın cinsiyet açısından en dengeli parlamentosu olarak tanımlanıyor.

1850 yılında İzlanda, hem erkeklere hem de kadınlara eşit miras hakkı tanıyan dünyadaki ilk ülkeydi. Bunun öncesinde kadınlar mirasın sadece üçte biri için hak sahibiydi. 1917'de İzlanda kadın ve erkeklere çocukları üzerinde eşit haklar verdi. İzlanda, 2000 yılında ‘Cinsiyete dayalı ayrımcılığı önlemek ve toplumun her alanında cinsiyet eşitliğini ve cinsiyetler için eşit fırsatları sürdürmek için Cinsiyet Ayırmadan Eşit Statü ve Eşit Haklar Yasasını çıkardı.

Ada ülkesi, 2010 yılında şirket yönetim kurullarının en az %40 kadın üyeye sahip olmasını öngören bir yasa çıkardı. 2021'de kadınlar İzlanda'daki yönetim pozisyonlarının %42'sini, parlamento pozisyonlarının ise %40'ını elinde tutuyordu.

1881'de İzlanda’da ilk kez yerel seçimlerde kadınlara oy kullanma hakkı verildi. Ardından, 1907'de İzlanda Kadın Hakları Derneği, siyasi cinsiyet eşitliği ve ‘eğitime eşit erişim’ amaçlayan ilk resmi kadın örgütü olarak kuruldu. 1908'de İzlanda, Reykjavik belediye meclisinde görev yapmak üzere dört kadın seçti.

Bu başarının ardından 15 Haziran 1915'te 40 yaşını geçmiş kadınlar genel seçimlerde oy kullanma hakkını elde etti. 1920'de İzlanda ‘kadınlar için oy kullanma uygunluğunun önündeki yaş engelini’ tamamen kaldırdı. Ardından 1922'de İzlanda, Ingibjorg Bjarnason'u İzlanda Parlamentosu'nun ilk kadın üyesi olarak seçti.

1975'te, hem siyasete hem de işgücüne katılımda eşit temsil olmamasına karşı İzlandalı kadınlar, toplumsal değişimi ateşlemek için ‘Kadının İzin Günü’ grevini başlattı. Bu greve yaklaşık 25.000 kadın katıldı. Kadın hareketi, İzlanda siyasetinde liderliğin sınırlarını zorladı ve dünyanın ilk seçilmiş kadın liderinin yolunu açtı. Vigdis Finnbogadóttir, 1980 yılında İzlanda'nın ilk kadın Cumhurbaşkanı oldu ve 16 yıl görev yaptı. 2009'da Jóhanna Sigurðardóttir'in İzlanda'nın ilk kadın başbakanı seçilmesiyle bu toplumsal cinsiyet eşitliği kazanımları daha da ilerledi.

Kadın ve Erkek Eşit Statü ve Eşit Haklar Yasası'nın 15. Maddesine göre, hiçbir kamu kuruluşu yönetim kurulu, hükümet konseyi veya komitesi cinsiyet eşitliğine %40'tan az sahip olamaz.

İzlanda'da 25'ten fazla çalışanı olan herhangi bir şirketin, yasalara göre her üç yılda bir denetlenmesi gereken hedefleri olan bir toplumsal cinsiyet eşitliği programı olmalıdır. İzlanda’da

1.       Kadınların eşitliği kanunla fiilen korunur

2.       'Eşit İşe Eşit Ücret' zorunludur

3.       Şirket yönetim kurullarında en az %40 kadın olmalıdır

4.       Dünyanın en iyi ebeveyn izni politikası uygulanır

5.       Çocuklar anaokulundan üniversiteye dek cinsiyet eşitliğinin önemli olduğunu öğrenir

6.       Kadınların, erkekler tarafından istismarına izin verilmez

7.       Önemli işlevleri olan bir 'Cinsiyet Eşitliği Bakanlığı' vardır.

İz2kücükİzlanda'daki çocuk bakımı, yerel yönetim tarafından sübvanse edilir ve müfredatı hükümet kontrol eder. İzlanda'daki yerel anaokulları, çocukların aşırı cinsiyet klişelerinden kaçınacak şekilde yetiştirildiği Hjalli Modeli’ni uygular. Erkeklere daha şefkatli ve empatik olmaları öğretilirken, kızlara daha cesur ve kendinden emin olmaları öğretilir. Erkekler, sanat ve el işleri gibi basmakalıp kadın faaliyetleriyle tanıştırılırken aşırı kabalık hoş karşılanmaz.

Buna karşılık kızlar, ağaçlara tırmanmak ve duvarlar boyunca yürümek gibi basmakalıp erkek faaliyetlerine maruz bırakılır. Ağlamak hoş karşılanmaz ve çok ağlayan kızlara durmaları söylenir. Bunun yaptığı şey, daha eşitlikçi bir kültür yaratmak için kız ve erkek çocuklar arasındaki farklılıkları telafi etmektir. Hjalli Modeli ile amaçlanan, daha uyumlu bir toplum yaratmak için çocukların birbirlerinin farklılıklarını daha iyi anlamalarını sağlamaktır.


4,7/(3)
06 Nisan 2023 Perşembe
Yorum (0)


Yorum Yazınİçerik hakkında ki düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz.


Kategori'ye Ait Diğer Haberler
kapatKurumsal Üyelik Formu

Üyelik kapsamında, Kurumsal Üyelerimize haber sitemizde, dijital yayınlarımızda, eğitimlerimizde ve ihtiyaç duydukları farkındalık projesi arayışlarında önemli avantajlar sunuyoruz. Bu avantajların yanı sıra sizleri de üyelerimiz olarak yanımızda görmek ve başarılarımıza ortak etmek istemenin yanı sıra ulusal ve uluslararası arenada tanıtımlarımıza ve fayda yaratacak olan çalışmalarımıza üyelerimizi de taşımayı planlıyoruz.