L'oréal Türkiye’nin bugüne kadar ülkemizden 116 bilim kadınını desteklediği “Bilim Kadınları İçin” programı 20. yılına girdi.
L’Oréal Türkiye “Bilim Kadınları İçin” programını UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğiyle 20 yıldan beri bilimde cinsiyet eşitliğini desteklemek, kadınların bilime olan katkısını teşvik etmek, genç ve yetenekli bilim kadınlarımızın başarılarını taçlandırarak daha fazla tanınmalarını sağlamak amacıyla hayata geçiriyor.
Programın 20. yılında; kapsamlı ve yenilikçi projeleriyle gelecek vadeden, ilham veren çalışmalarıyla bilimin gelişmesine katkı sağlayan genç ve yetenekli 4 bilim kadını ödüle layık görüldü ve her biri, bilimsel araştırmalarında kullanmak üzere 120.000 TL destek almaya hak kazandı.
Gelecek nesiller için rol modeller oluşturmayı amaçlayan “Bilim Kadınları İçin” programının Türkiye’deki 20. yılı; L’Oréal Türkiye Genel Müdürü Sinem Sandıkçı Gökçen, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. M. Öcal Oğuz, yazar ve oyuncu Gülse Birsel’in katıldığı özel bir lansmanla kutlandı. Lansmanın sunuculuğunu ise Yekta Kopan üstlendi.
Lansmanda projelerini tanıtan bilim kadınları; akademik özgeçmişleri, araştırmalarının bilime sağladığı katkı, projenin uygulanabilirliği, sürdürülebilirliği ve bilimsel yeniliği gibi kriterler göz önüne alınarak seçildi. İnsanlık için önemli projeler üzerinde çalışan, her biri üniversitelerdeki araştırmalarını sürdüren 40 yaş altındaki 4 genç bilim kadını; çevre, tıp, teknoloji, enerji, sanayi vb. gibi pek çok alanda heyecan verici çalışmalar gerçekleştiriyor.
Programın 20. Yılı kutlamaları kapsamında etkinliğe, Chemical Engineering Research and Design (ChERD) dergisinin çok yakın zaman önce ilan ettiği “DÜNYANIN EN SEÇKİN 20 BİLİM KADINI” listesinde yer alan ve daha önce, 2011 yılında Bilim Kadınları İçin programının kazananları arasında yer alan Prof. Dr. Seda Keskin Avcı da katıldı. Kendisi ayrıca “Türkiye’nin En Genç Profesörü” de olan Seda Keskin Avcı yaptığı konuşmada “Bilim Kadınları İçin” programına dair duygu ve düşüncelerini paylaşarak “Bilimde cinsiyet eşitliğini ve kadınların bilime olan katkısını desteklemek amacıyla yola çıkan ve giderek daha çok araştırmacıya ulaşan “Bilim Kadınları İçin” programı ile bugüne dek ülkemizde 116 bilim kadınının desteklendiğini öğrenmekten büyük bir heyecan duyuyorum. Bugün benim de 2011 yılında ödül aldığım bu programın 20. yılı kutlanırken tekrar bu sahnede “dünyanın en seçkin 20 bilim kadını” arasında yer almış bir bilim insanı olarak bulunmak ise beni ayrıca gururlandırıyor” ifadelerini kullandı.
Etkinliğe onur konuğu olarak katılan yazar ve oyuncu Gülse Birsel yaptığı konuşmada: “Bilim Kadınları İçin programının 20. yılında, bir kez daha bu sahnede yer alarak programın elçisi olmaktan büyük gurur duyuyorum” dedi.
“Bilim Kadınları İçin” programı hakkında konuşan L’Oréal Türkiye Genel Müdürü Sinem Sandıkçı Gökçen ise “Sadece bilime değil, bilimde cinsiyet eşitliğine de son derece ihtiyaç duyduğumuz bir dönemdeyiz. L’Oréal Türkiye olarak bilimde cinsiyet eşitliğini teşvik etmek amacıyla hayata geçirdiğimiz ve bu yıl 20. yılını kutladığımız “Bilim Kadınları İçin” programı ile 116 bilim kadınına ulaşmış olmaktan büyük bir gurur duyuyoruz. Bilimde üstün başarıyı ödüllendirmek, yetenekli bilim kadınlarının hak ettikleri bilinirliği elde etmelerine katkı sağlamak ve rol modeller oluşturarak genç kızlarımıza birer bilim kadını olmaları için ilham vermek amacıyla daha da büyük bir tutkuyla çalışmaya devam edeceğiz” açıklamasını yaptı.
20. yılda genç ve yetenekli 4 bilim kadını, çığır açan 4 yeni bilim projesi:
Dr. Burcu Bakır Güngör, dünyadaki en yaygın üçüncü kanser türü olan kolorektal kanserin daha hızlı teşhiş edilmesi ve kişiye özel tedavi geliştirilmesi için çalışıyor.
Dr. Buse Cevatemre prostat kanserinde kemoterapiye karşı gelişen direnci kırmak için çalışıyor.
Doç. Dr. Damla Eroğlu Pala, çok daha yüksek enerjiye sahip ve daha uzun süre çalışabilen lityum-sülfür bataryalar geliştirmek için çalışıyor. Geleneksel bataryalara kıyasla çok daha yüksek kapasiteli olan lityum-sülfür bataryaların, karbon emisyonlarını ve benzine olan bağımlılığı azaltması hedefleniyor.
Doç. Dr. Duygu Ağaoğulları geliştirdiği projeyle dünya bor rezervinin yaklaşık %75’ine sahip olan Türkiye’nin, ileri teknoloji bor ürünlerinin kullanım potansiyelini ortaya çıkartıyor. Projeyle ülkemizin kendi kaynaklarının çok daha verimli ve kazançlı hale gelmesi amaçlanıyor.
Yorum Yazınİçerik hakkında ki düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz.