
Pastavilla Genel Müdürü Dilara Arslan meme kanseri teşhisinin ardından erken tanının önemine dikkat çekmek amacıyla 900 kadın çalışanını kapsayan bir farkındalık ve tarama programı başlattı. Meme Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında yürütülen proje, kadınları düzenli kontrole teşvik ederek toplumsal bir sağlık seferberliği oluşturmayı hedefliyor.
Pastavilla, Meme Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında erken teşhisin önemine dikkat çekmek amacıyla kadın çalışanları için farkındalık ve tarama programı başlattı. Genel Müdür Dilara Arslan’ın bu yıl aldığı meme kanseri tanısının ardından, yaşadığı süreci farkındalığa dönüştürme kararlılığıyla başlattığı bu sağlık seferberliği, Pastavilla’da çalışan 900 kadını kapsıyor. Bir hastane iş birliğiyle hayata geçirilen programda, 40 yaş altı kadınlara meme ultrasonu, 40 yaş üstü kadınlara ise mamografi desteği sunuluyor. Kadınlar, 100 kişilik gruplar halinde her hafta düzenlenen bilinçlendirme eğitimlerine katılıyor ve ardından taramalarını yaptırıyor. Kadınlara erken teşhis çağrısında bulunan Dilara Arslan şu açıklamalarda bulundu:
“36 yaşında meme kanseri tanısı aldım ve tedavim sürüyor. Kanser tanısını alana kadar hiçbir ciddi sağlık problemi yaşamamış, kronik bir hastalığım olmamıştı. Ailemde kanser öyküsü yoktu, genetik testlerim temiz çıkmıştı, sağlıklı bir yaşam sürüyordum. Üstelik özellikle dikkat çekilen 40 yaş üstünde değildim. Yani, tanımlanan temel risk faktörlerinin hiçbirine sahip değildim. Buna rağmen bu hastalıkla karşılaştım ve gördüm ki hiçbir kadın bu riskin tamamen dışında değil. Pastavilla çatısı altında başlattığımız bu proje, çalışanlarımızın yanında olduğumuzu hissettirmemiz kadar, topluma da ‘erken teşhis hayat kurtarır’ mesajını taşımamız açısından değerli. Ben buradan kurumlara da bir çağrı yapmak istiyorum: Kendi çalışanlarınızdan başlayarak bu taramaları ülke genelinde toplumsal bir sağlık seferberliğine dönüştürelim. Kadınların kendi sağlıklarını ertelememeleri ve düzenli kontrolleri alışkanlık haline getirmeleri en büyük dileğim.”
“Ortaya çıkan tablo, farkındalık projelerinin gerekli ve acil girişimler olduğunu gösteriyor”

Türkiye’de meme kanseri ile ilgili verilerin, hem alarm verici hem de eyleme çağrı niteliğinde olduğunu belirten Dilara Arslan, her 8 kadından 1’inin yaşamı boyunca bu tanıyı aldığını, tanıların yaklaşık beşte birinin 40 yaş altındaki kadınlara konduğunu dile getirdi. Arslan sözlerinin devamında, “50–69 yaş grubunda son iki yılda mamografi yaptırma oranı ancak yüzde 33,3 düzeyinde. Bu düşük katılım, taramaya erişim zorluklarına, toplumsal bilinç eksikliklerine ve sağlık eğitimi açığına işaret ediyor. Ek olarak, bilimsel kaynaklar meme kanseri tanılarının erken evrede yakalandığında tedavi başarı oranlarının ciddi oranda arttığını gösteriyor. Bu tablo, farkındalık projelerinin yalnızca iyi niyet değil, gerekli ve acil girişimler olduğunu ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı.








Yorum Yazınİçerik hakkında ki düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz.