
Kadının gücüne inanan, destekleyici bir ailede büyüyen; mühendis ve akademisyen bir kuşağın değerleriyle yetişen letgo CEO’su Yonca Ulusoy, finansal disiplinle şekillenen stratejik düşünme becerisini, teknoloji ve girişimcilik ekosistemine değer katan projelerde bir araya getiriyor. Yeniliklere açıklığı, analitik bakış açısı ve insana dokunan liderlik anlayışıyla dikkat çeken Ulusoy, ekiplerinin potansiyelini ortaya çıkaran güven temelli bir liderliği benimseyerek iş dünyasında “güçlendiren liderlik” anlayışından ilham alıyor. Kadınların iş hayatındaki görünürlüğünden sürdürülebilirlik vizyonuna, kapsayıcı şirket kültüründen genç kızların teknoloji ve finans dünyasına katılımına uzanan pek çok konuyu ele aldığımız bu keyifli sohbet, geleceğin liderlerine güçlü bir rehber niteliği taşıyor.
Öncelikle sizi biraz yakından tanımak isteriz. Yonca Ulusoy kimdir? Nasıl bir ailede büyüdünüz? Eğitim yolculuğunuz ve iş hayatına adım atış sürecinizi, sosyal yönlerinizle birlikte kısaca anlatır mısınız?
Mühendis ve akademisyen bir ailede büyüdüm. Dedem TÜBİTAK ve Ege Üniversitesi'nin Kimya Bölümü kurucuları arasında yer alıyordu. En büyük ilham kaynağım ise büyük teyzem Nuriye Pınar Erdem’dir. Kendisi Türkiye'nin ilk kadın jeoloğu ve deprem uzmanıdır; aynı zamanda 1954-1960 yılları arasında İzmir Milletvekilliği yapmıştır. 1954 yılında meclisteki 600’e yakın milletvekili arasında yer alan sadece 4 kadın üyeden biridir. 1956'da Amerikan Senatosu'na "dünyadaki tek kadın deprem uzmanı jeolog" olarak takdim edilmiş ve Türkiye'nin ilk deprem haritalarını hazırlamıştır. Kadın-erkek ayrımı yapılmayan, kadının gücüne inanan bir ailede büyümek ve büyük teyzemin öncü ruhu benim için her zaman ilham oldu.
Aslında yatırım bankacılığı ve satıcı danışmanlığı kökenliyim. Silikon Vadisi’nde birçok internet bazlı iş modellerini tanıdım, genç kurucuları ile birebir çalıştım; dinamikleri de anlama fırsatı buldum. Ardından, girişimcilik ve internet iş modellerine olan ilgimi derinleştirmek amacıyla Kellogg School of Management’ta MBA programını tamamladım. Türkiye'ye döndükten sonra da Amerika menşeli dünyanın önde gelen danışmanlık firmalarından birinde banka ve sigorta şirketlerine strateji danışmanlığı yaptım. 2013 yılında da şu an Türkiye'nin önde gelen B2B ikinci el araç platformu oto.net’i kurdum. oto.net'teki ortaklarımın letgo’yu satın almasının ardından, 2023 yılından beri letgo’da CEO olarak görevime devam ediyorum.
İş ve özel hayatımda yeniliklere her zaman açığım. Öğrenmeyi ve öğrendiklerimi paylaşmayı çok seviyorum. Analitik düşünme yeteneğimi, insana dokunan bir bakış açısıyla birleştirmeye özen gösteriyor, disiplinli ve vizyoner bir lider olarak yoluma devam ediyorum.
Kariyer yolculuğunuzda, şu an olmak istediğiniz durakta mısınız? Bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kariyerimi hiçbir zaman tek bir hedefe ulaşmak olarak görmedim; benim için bu, sürekli gelişen, öğrenilen ve dönüşülen bir yolculuk. Her durakta edindiğim deneyimler, bir son değil, bir sonraki adıma ışık tutan süreçler oldu. Bugün geldiğim noktada geçmişte edindiğim finansal disiplinle stratejik düşünme becerimi, teknoloji ve girişimcilik ekosistemine değer katan projelerde birleştirebiliyorum. Bu beni hem tatmin hem de motive eden bir konumda tutuyor. Yine de “olmak istediğim durak” kavramını sabit bir yer olarak değil, sürekli gelişen bir yolculuk olarak görüyorum. Öğrenmeye, yenilik üretmeye ve fayda yaratmaya devam ettiğim sürece, kendimi doğru yerde hissediyorum.
Yönetim felsefenizden ve size ışık tutanlardan bahseder misiniz? (Örneğin; iz bırakan kitaplar, kişiler, benimsediğiniz görüşler, özlü sözler vs.)
Benim için yönetim, sadece yön vermek değil, birlikte öğrenmek, gelişmek ve güven inşa etmek anlamına geliyor. Yıllar içinde şunu gördüm; bir ekipte güven varsa, birlikte hayal kuruluyorsa, fikirler özgürce konuşuluyorsa başarı zaten kendiliğinden geliyor.
Bana ilham veren insanlar hep çevresindekilerin potansiyelini açığa çıkaran liderler oldu; gücü kendine değil, ekibine yansıtan ve “başarıyı paylaşan” yöneticiler… Onlardan öğrendiğim en değerli şey, bir liderin en büyük görevinin insanlara hata yapma cesareti vererek onlara alan açmak olduğudur. Ben buna ‘güçlendiren liderlik’ diyorum; bu tür yöneticiler beni hep etkilemiştir. Kitaplardan bahsedecek olursam, Dan Ariely’den “Akıldışı Ama Öngörülebilir” kitabını öneririm. Günlük hayatta verdiğimiz ekonomik ve duygusal kararların arkasındaki psikolojik nedenleri sade, eğlenceli ve düşündürücü örneklerle açıklıyor. Okurken hem kendinizi hem de çevrenizdekileri daha iyi anlamanızı sağlıyor.
"Kadın temsilinin artması sektöre doğrudan katma değer getiriyor”
Kadınların artık her sektörde daha da artan görünürlüğünü nasıl yorumluyorsunuz? Kendi sektörünüzde kadın temsilinin artmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kadınların her sektörde artan görünürlüğü benim için hem toplumsal bir kazanım hem de iş dünyası açısından bir güç kaynağı. Farklı perspektifler daha akıllı karar almayı, ürün ve hizmetlerin daha kapsayıcı olmasını sağlıyor. Araştırmalar gösteriyor ki cinsiyet dengesi olan takımlar, olmayanlara göre daha yenilikçi, daha iyi karar veren ve daha yüksek finansal performansa ulaşan takımlar olarak öne çıkıyor. Kadınlar, doğal olarak sahip oldukları empati, detay odaklılık ve çoklu görev yeteneği ile iş süreçlerine benzersiz bir derinlik katıyor.
Özellikle e-ticaret platformumuzda kullanıcılarımızın önemli bir kısmı kadınlardan oluşuyor. Dolayısıyla, kadın çalışanlarımızın ve liderlerimizin artması, kullanıcılarımızın ihtiyaçlarını ve davranışlarını daha iyi anlamamızı ve dolayısıyla daha başarılı ürünler geliştirmemizi sağlıyor. İkinci el ekonomisinde de kadınların alım-satım davranışları, kullanıcı güveni ve topluluk dinamikleri açısından önemli katkılar sunuyor. Bu yüzden kadın temsilinin artması sektöre doğrudan katma değer getiriyor. Sektörümüzün geleceğinin bu kapsayıcı yaklaşımla şekilleneceğine gönülden inanıyorum.
Sizce iş dünyasında kadının geleceği nasıl bir yöne doğru ilerliyor? letgo’nun sürdürülebilirlik vizyonundan bahseder misiniz? Bu anlamda fark yaratmak adına ülkemizde neler yapıyorsunuz?
İş dünyasında kadının geleceği, artık bir ‘katılım’ meselesinden çok ‘liderlikte çeşitlilik’ meselesine dönüşüyor. Pandemi döneminde kadınların gösterdiği esneklik, dayanıklılık ve kriz yönetimi becerileri onların gelecekteki iş modelleri için ne kadar vazgeçilmez olduğunu kanıtladı. Fakat TÜİK verilerine göre Türkiye'de kadınların işgücüne katılım oranının OECD ortalamasının hala altında olması önümüzde uzun bir yol olduğunu gösteriyor. Gelecekte esnek çalışma modelleri, ücret eşitliği ve çocuk bakım desteklerinin yaygınlaşmasıyla kadınların potansiyelini tam olarak gerçekleştirebildiği bir iş dünyası hayal ediyorum.
letgo’nun sürdürülebilirlik vizyonu ise iş modelimizin ta kendisidir. Platformumuz döngüsel ekonominin Türkiye'deki en büyük temsilcilerinden biridir. Biz sürdürülebilirliği, sadece bir İK projesi olarak değil, bir iş değeri olarak görüyoruz. Sürdürülebilirliği kaynak verimliliğini artıran ikinci el ekonomisini yaygınlaştırmak üzerinden tanımlıyoruz. Ürünlerin ömrünü uzatmak, israfı azaltmak ve çevresel etkiyi düşürmek bizim için öncelik oluşturuyor. Bu vizyonu destekleyen kampanyalarla; kullanıcıların ‘sıfır alma’ tercihini sorgulayan, ikinci el alışverişi sadece ekonomik bir seçenek olarak değil, aynı zamanda daha akıllı, özgür ve deneyim odaklı bir yaşam tarzının sembolü olarak konumlandıran iletişimlerle somutlaştırıyoruz.
Yeni yayınlanan reklam filmleri ile birlikte letgo’yu artık daha çok görmeye başladık, hikâyesini anlatır mısınız?
Bizce hiçbir hayal ikinci planda kalmamalı. İkinci el alışveriş, insanların bu hayallerini yaşamaları için bir fırsat yaratmalı. Yeni kampanyalarımızın temelinde tüketicilere eşyalara değil, eşyalarla yaşayacakları hikâyelere odaklanmaları gerektiğini hatırlatarak letgo'nun zengin deneyimlerin anahtarı olduğunu anlatıyoruz. Reklamlarımızda sıfır alma alışkanlığını sorgulayarak “ikinci el alışverişin hayallere yer açarak daha akıllı ve deneyim odaklı bir yaşam sunduğu” mesajını vurguluyoruz. Filmlerimiz gerçek kullanıcı hikâyelerinden ilham alıyor ve ikinci elin sadece ekonomik değil duygusal ve toplumsal bir değeri olduğuna dikkat çekiyor. Sürdürülebilir tercihleri normalleştirmek, hayatın tam kalbine adapte etmek istiyoruz.
“Kadınların teknoloji ve e-ticaretteki liderliğini somutlaştırıyoruz”
Şirketinizde kadın çalışan oranı nedir? İK süreçlerinizde cinsiyet eşitliğinin önemi ve önceliğinden bahseder misiniz?
Şirketimizde kadın çalışan oranına büyük önem veriyor ve bu konuda sektör ortalamasının çok ilerisinde olmaktan gurur duyuyoruz. Kadın çalışan oranımız yüzde 47; özellikle ekip yönetiminde bu oran yüzde 53'e, üst yönetimde ise yüzde 50'ye ulaşıyor. Sektördeki kadın istihdam oranı yaklaşık yüzde 26-27,5 civarında seyrederken biz bu farkla kadınların teknoloji ve e-ticaretteki liderliğini somutlaştırıyoruz.
İK süreçlerimizin tamamında cinsiyet eşitliği temel politikamızdır. Hem işe alımda şeffaflığı hem de adil ücretlendirmeyi katı bir şekilde uyguluyoruz. Şirketimizde her bir çalışan eğitim, gelişim ve kariyer hedeflerine ulaşma noktasında eşit hak ve imkânlara sahip olduğu için zaten eşitlikçi bir düzlemde ilerliyoruz. Bu eşitlikçi ortam kadınların bilimsel araştırmalarla desteklenen yüksek dayanıklılık ve liderlik potansiyelini doğal olarak ortaya çıkarmalarını sağlıyor.
Türkiye’de kadının iş ve sosyal yaşamda daha etkin ve aktif olabilmesi için sizce neler yapılmalı? Bu süreçte sizce kimlere ne gibi sorumluluklar düşüyor?
Türkiye'de kadının iş ve sosyal yaşamda daha etkin olması için çok boyutlu bir toplumsal dönüşüm gerekiyor. Bu süreçte devlete, kreş gibi bakım hizmetlerini yaygınlaştırma, işe alımda ayrımcılığı engelleyen düzenlemeler yapma ve esnek çalışma modellerini teşvik etme sorumluluğu düşerken; iş dünyasının ücret eşitliğini şeffaflaştırması, kadınları liderliğe taşıyacak mentorluk programları oluşturması ve babalık izinlerini destekleyerek ev içi sorumlulukların paylaşımını teşvik etmesi şart. Bireylere ise cinsiyet kalıp yargılarını yıkarak ve ev işlerini ortak paylaşarak eşitlikçi bir zihniyeti benimseme sorumluluğu düşüyor. Kadının gücü ve dayanıklılığı ancak tüm paydaşların desteğiyle tam olarak açığa çıkabilir.
letgo'nun bir teknoloji şirketi olarak, genç kızların ve kadınların kariyer gelişimine ve ekonomik hayata katılımına yönelik temel yaklaşımı nedir? Bu süreçte, sadece dışarıya yönelik değil, kendi şirketiniz içinde yarattığınız kapsayıcılık kültürü ile nasıl bir farkındalık yaratmayı hedefliyorsunuz?
Genel olarak şunu söyleyebilirim; bu tür iş birlikleri genç kızların girişimcilik, dijital okuryazarlık ve istihdam becerileri kazanması açısından çok önemli. letgo olarak yerel STK’larla yapılacak etkinlikler, mentorluk ve topluluk programları ile bu alanlara katkı sağlanabileceğine inanıyoruz.
Kadın istihdamı kadar, kadın çalışanlara sunulan gelişim ve destek imkânları da önemli. Çalışanlarınıza yönelik eğitim, sosyal destek ve kariyer yatırımlarınızdan bahseder misiniz?
Kesinlikle katılıyorum; kadın istihdamını sağlamak bir başlangıçtır, asıl başarı onların kurum içinde desteklenmesi ve kariyer yolculuklarında güçlendirilmesidir. Biz letgo olarak, çalışanlarımızın hem profesyonel hem de özel yaşamlarını dengelemelerine olanak tanıyan bir kültür inşa etmeyi önemsiyoruz. Bu vizyonla, özellikle anne olan çalışanlarımızın iş ve özel hayat dengesini kolaylaştıran Hibrit Çalışma Modelini etkin bir şekilde uyguluyoruz. Bu, kadınların kariyerlerinden kopmadan becerilerini tam olarak kullanabilmeleri için kritik bir sosyal destek sunuyor.
Hem markanızı temsil eden bir lider hem de ilham veren bir kadın olarak; fırsat eşitsizliği yaşayan kız çocuklarına ve kadınlara ne söylemek istersiniz?
Sevgili genç kızlar ve kadınlar, sizlere tek bir şey söylemek isterim: Kendi hikâyenizin CEO'su sizsiniz. Unutmayın ki potansiyeliniz ve gücünüz size sunulan fırsatlarla sınırlı değildir. Önünüzde bir engel gördüğünüzde onu bir duvardan çok, sizi yukarı taşıyacak, tırmanmanız gereken bir merdiven olarak görün.
Araştırmalar, kadınların kriz yönetiminde, empati gerektiren konularda ve uzun vadeli planlamada ne kadar dayanıklı ve başarılı olduğunu defalarca kanıtlamıştır. Bu, sizin doğanızda var olan bir güçtür. Bu gücü, sürekli öğrenme ve yetkinliklerinizi geliştirme ile besleyin. Özellikle teknoloji ve finans gibi geleceğin şekilleneceği alanlarda kendinize yatırım yapmaktan çekinmeyin. Fırsat eşitsizliği geçicidir, sizin azminiz kalıcıdır. Korkmayın, cesur olun ve kendi hikâyenizin lideri siz olun!








Yorum Yazınİçerik hakkında ki düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz.