SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR GELECEK HAYALİ İÇİN HEDEF: EKOLOJİK BİLİNÇ

Oluşturma Tarihi : 21 Eylül 2021 Salı

Yurt dışındaki deneyimleri Türkiye’ye aktarmak ve var olan birikime Türkiye’den yerel katkı sağlamak amacıyla kısa bir süre önce kurulan “Empower with Nature (Doğayla Güçlen) Platformu” ekoloji yönelimli çalışmalarına devam ediyor.

Bireyleri ve kurumları, ekoloji alanında dünyada gelişen kavram ve pratiklerle tanıştırmayı hedefleyen Empower with Nature (Doğayla Güçlen) Platformu, kurucusu Maya Galimidi önderliğinde dünyanın dört bir yanında, çevre ve sürdürülebilirlik alanında çalışan 15 bilim insanını, yerel kültür temsilcisini, akademisyeni, aktivist ve yazarı bu amaçla bir araya getirdi.

SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR GELECEK HAYALİ İÇİN HEDEF: EKOLOJİK BİLİNÇAynı zamanda Birleşmiş Milletler’e bağlı Global Ekolojik Köyler Ağı’nın (Global Ecovillage Network) uluslararası elçisi olan ve yaşamının son 5 yılını çölde geçiren Maya Galimidi: Necef çölü benim öğretmenim oldu. Hayatımızın vazgeçilmez parçaları olduğunu varsaydığımız şeyler olmadan da yaşamı sürdürebilmek çok büyük bir güç, özgürlük ve umut veriyor insana…”  açıklamalarında bulunduğu konuşmasında, ekolojik farkındalığın gelişmesini yeni neslin anlam arayışına, dünyanın geleceği için bir adım atma ihtiyacına bağladı ve farkındalığın yükselmesini “yeni bir gelecek hayali için en önemli ilk adım” olarak gördüğünü dile getirdi. Galimidi düşüncelerini: Ancak bunun için herkes çöle gitmek zorunda değil elbette! Evde ya da ofiste, büyük şehrin, iş ya da öğrenim hayatının merkezinde de‘dünyamız için daha iyi bir gelecek’ çabasının parçası olmak mümkün. Üstelik bizim coğrafyamızda bu bilinç aslında kendiliğinden var. Yapmamız gereken, unutulan, ötelenen, bastırılan bu bilinci kazıyarak yeniden ortaya çıkarmak.” şeklinde ifade etti.

ODTÜ’de ‘Yerin Ekosu’

Maya Galimidi işte bunu sağlamak amacıyla iç içe geçmiş disiplinlerle ortak projeler gerçekleştiriyor, sürdürülebilir bir gelecek için öğrenme ve uygulama alanları yaratıyor. Şu sıralar, bir yandan ABD’de alternatif bir yükseköğrenim kurumunda öğrencilere “Doğaya Aidiyet” (Nature and Belonging) başlıklı 5 haftalık çevrimiçi bir seminer dizisi sunarken, Temmuz ayında daODTÜ Kampüsü’nde gerçekleşecek“Yerin Ekosu” başlıklı sıra dışı bir seminer eğitimine katılıyor. Galimidi iki günlük bu seminerin ilk gününde, kampüs ekosisteminin kültürel ve doğal çeşitliliğini deneyimlemeleri için geleceğin mimar ve şehir planlamacılarına rehberlik edecek; ekosistemi korumak ve ona katkıda bulunmak için adım adım, tanıma, anlamlandırma, içselleştirme ve yorumlama evrelerini örnekleyecek.

“Yerin Ekosu”disiplinlerarası bir proje…”

Proje ekibinde, ODTÜ Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’den Prof. Dr. Anlı Ataöv, Can Gölgelioğlu ve Ece Işıl Eren ile birlikte Kültürel Mirası Koruma Programı’ndan Öğr. Gör. Dr. Özgün Özçakır yer alıyor. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nden Prof. Dr. Nilgül Karadeniz, Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuarı’ndan Öğr. Gör. Dr. Atilla Çağdaş Değer, Balıkesir Üniversitesi Müzik Eğitimi Anabilim Dalı’ndan Orkun Karakuş ve Maya Galimidi proje ekibinin diğer üyeleri… “Yerin Ekosu” çalışması, kampüsün farklı bir şekilde deneyimlenerek yaratıcı uygulamalarla yorumlanması ve duyguların haritalandırılması esasına dayanıyor. Amaç, kampüsün mimari ve ekolojik değerlerini öğrenmek, sürdürülebilir bir gelecek için tükenen türleri koruyarak ve kaynakları etkili kullanarak insanın doğa ile kurabileceği uyumlu ve barışçıl ilişkiler üzerine düşünmek, tartışmak, seslendirme ve tasarım çalışmaları ile bunu ifade etmek.

Kaybedileni yeniden kazanmak

SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR GELECEK HAYALİ İÇİN HEDEF: EKOLOJİK BİLİNÇMaya Galimidi, çöl deneyimi sürecinde, bir yandan ‘çölde permakültür’ alanında uzmanlaşırken öte yandan Mısır, Ürdün ve Brezilya’da çeşitli projelerde yer alan Galimidi, ‘sürdürülebilir yaşam’, ‘ekoloji ve amaç’, ‘ekolojik köyler’, ‘ekolojik teknolojiler’ başlıkları altında sayısız seminer verdi.

Maya Galimidi, Empowerwith Nature Platformu ile yaşam alanlarını riske atan, iklim değişikliğine ve buna bağlı doğal felaketlere yol açan anlayışa, tüketim kültürüne, ‘uygarlık’ olarak dayatılan yaşam modellerine ve sosyal adaletsizliğe itirazı olan herkese seslenmeyi amaçladıklarını belirtti. Platformun, insanı doğayla yeniden barıştırmayı, kucaklaştırmayı ve insana yitirdiği duygularını, bilincini, yeteneklerini kazandırmayı hedefleyen bir deneyimsel eğitim kurumu olduğuna vurgu yapan Galimidi, platformla birlikte birçok farklı disiplinin bilgisini kullanan; bu bilgileri, doğa içinde doğayla uyumlu yaşama, doğayı dinleme, hissetme, anlama deneyimi ile birleştiren, bunun içinde alanın literatürüne geçmiş, özel teknikler kullanan bir eğitim ve deneyim pratiği sunduklarını da ifade etti.

Galimidi, platformun kuruluş amacını ise şöyle aktarıyor: Hem sosyal çevremiz, hem doğal çevremiz tükenme noktasında, kırmızı alarm veriyor. Üstelik bunların tükenme süreçleri birbirlerini güçlü bir şekilde etkiliyor ve süreci hızlandırıyor, şiddetlendiriyor. Bu döngünün kırılması lazım… Bunun yolu yalnızca hükümetlerden, uluslararası kurumlardan, Birleşmiş Milletler’den gelecek aksiyonları beklemek değil; herkesin aksiyon alması lazım… Kişilere ve kurumlara büyük görev düşüyor. Geleceğimizle, çocuklarımızın geleceğiyle ilgili olarak bizi kuşatmış olan bu kâbustan, doğayla yeniden bağ kurarak ve kucaklaşarak uyanmak, kurtulmak için başka çare yok. Bunu sağlamak için de farklı disiplinlerin, farklı coğrafyaların ve farklı kültürlerin bilgi birikiminden ve deneyiminden yararlanmak, bunların hepsinden bir şeyler öğrenmek gerekiyor.”


0/(0)
21 Eylül 2021 Salı
Yorum (0)


Yorum Yazınİçerik hakkında ki düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz.


Kategori'ye Ait Diğer Haberler