Hızla gelişen teknolojik dönemin getirdiği şartlar ve ilgisi sayesinde yöneldiği internet girişimleri onu bugün Ekşi Sözlük’ün yöneticisi ve ortağı yaptı. Girişimci ruhuyla yol aldığı başarılı yolculuğunda, toplumsal farkındalık sağlayacak işlere de imza attı. Teknoloji alanında kariyer yapmak isteyen kadınlara ve kız öğrencilere destek olacak projeler gerçekleştiren ve bu projelerle milyonlarca insana ulaşan Sn. Başak Purut ile teknoloji sektörünü, hem sektörde hem de toplumda “kadın”ın yerini ve bu yeri güçlendirmek için neler yapılabileceğini konuştuğumuz keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
Başak Purut kimdir? Nasıl bir eğitim aldı? İş hayatına girişiniz nasıl oldu?
İstanbul doğumluyum. Beşiktaş Atatürk Anadolu Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunuyum. İş hayatına üniversite eğitimim devam ederken o zaman ki Tekfenbank’ta stajyer olarak başladım. Şu an Ekşi Sözlük’ün yöneticisi ve ortağım. Türkiye ve Amerika’da yaşamaktayım.
“Ne mutlu ki şu an Ekşi Sözlük’ün yöneticisi ve ortağıyım”
Kariyeriniz için hayal ettikleriniz nelerdi? Ne isterken hikayeniz nerelere evrildi?
Babamın avukat olmasının etkisiyle çocukluğumdan beri avukat olmak istiyordum. Mezun olduktan sonra kendi hukuk büromu bir ortağımla beraber kurdum. Dönem ve ilgim itibarıyla internet girişimlerine odaklandım. Bu süreçte Ekşi Sözlük’le çalışmaya başladık. Sonra zamanla bu danışmanlık ilişkisi ortaklık ve yöneticiliğe evrildi. Çocukken büyük bir şirketin baş hukuk müşaviri olmaktan öteye bir hayalim yoktu. Ne mutlu ki şu an Ekşi Sözlük’ün yöneticisi ve ortağıyım.
Kariyer yolculuğunuzda, sizde iz bırakanları bizimle paylaşır mısınız?
Tanıştığım veya takip ettiğim herkesten, karakterime, kişisel gelişimime fayda sağlayacak bir nokta yakalamaya çalışırım. Yaş ve tecrübe olarak benden ileride ya da geride olması benim için fark etmez. Hatta çoğu yönünü beğenmediğim insanların bile örnek alınacak yönlerini gözlemlemekten çekinmem.
“Yazılım ekibimiz hariç diğer tüm ekiplerimizde çalışanların yarısından fazlası kadın”
Şirketiniz hakkında bilgi verir misiniz? Girişim fikrinizin doğuşu ve bugün geldiği noktayı sizlerden dinlemek isteriz. Ayrıca şirketinizde yönetim ve İK süreçlerinde “Kadın”ın yeri ve önceliği nasıldır? Bu yönde sürdürülebilirlik vizyonunuzdan bahseder misiniz?
Sadece Türkiye’nin değil, dünyanın ilk sosyal medya platformu olan Ekşi Sözlük, çok sesli dinamiği sayesinde farklı kesimden insanların birbirlerine seslerini duyurduğu, bağ kurabildiği bir mecra. Ekşi Sözlük, 1999 yılında amatör ruhla bir hobi sitesi olarak kuruldu. 2000’lerin başlarında site yeterli trafiğe ve gelir modeline sahip olunca şirketin yönetimine odaklanılması ihtiyacı doğdu ve o dönem ben sürece dahil oldum. Bugün geldiği nokta ise eşi benzeri olmayan, 20 yıldan uzun süredir farklı fikir ve görüşlerin bir arada olduğu ve etkileştiği bir platform. Şirketimizde özellikle bir pozitif ayrımcı politikamız bulunmamaktadır. Türkiye’deki kalifiye kadın iş gücünün pozitif ayrımcılığa ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum. Bütün pozisyonlarımızda yer alan kadınlar konumlarını hak ettikleri ve diğer adayların önüne geçtikleri için buradalar. Yazılım ekibimiz hariç diğer tüm ekiplerimizde çalışanların yarısından fazlası kadın.
Bugüne kadar görev aldığınız, yönetiminde bulunduğunuz şirketlerde teknoloji alanında kadın gücünü ve istihdamını arttırmak üzere liderlik projeleriniz var mı? Varsa bu uygulamanın süreçlerinden, yansımalarından ve geri dönüşlerinden bahseder misiniz?
Teknoloji alanında faaliyet gösteren bir platform olarak yazılım geliştirme ekibinde kadın adaylarla çalışma fırsatı bulamadık. Bu nedenle, Ekşi Sözlük’te toplumsal farkındalık sağlayacak teknoloji alanında kariyer yapmak isteyen kadınlara ve kız öğrencilere destek olacak projeler gerçekleştiriyoruz. Bu projelerle milyonlarca insana ulaşabiliyoruz. Okullardaki STEM alanlarına ilginin arttırılması, teknoloji şirketlerindeki kadın çalışan sayısının artması ve sürdürebilirliğinin sağlanmasıyla ilgili oldukça önemli çalışmalar yürüten Teknolojide Kadın Derneği’nin kurucu üyeleri arasında yer alıyoruz.
Türkiye’de kadın çalışan ve kadın yönetici sayısı – oranını nasıl değerlendiriyorsunuz? İş hayatında kadın gücünü arttırmak için geniş çerçevede kimlere nasıl görevler düşüyor?
Toplumdaki cinsiyetler arası nüfus dağılımı oranına benzer bir dağılımın tüm meslek gruplarında olmasını beklemeliyiz. Ancak kültürel veya benzeri sebeplerden bazı ülkelerde bazı meslek grupları bir cinsiyete özgü görülmekte. Bu algı nedeniyle bu oran bozulabilmekte. Dönüşümün gerçekleşmesi için toplumun tüm kesimlerinin işbirliği yapması ve katılım sağlaması faydalı olacaktır. Tüm sektörlerde kadın gücünün arttırılması için gençlerin, mentorluk programları ile desteklenmesi, uygulamalı eğitim almaları, bu alanda çalışan kadınların sürdürebilirliklerinin desteklenmesi gerekiyor. Bu noktada STK’lar, özel sektör ve kamu kurumlarına iş düşüyor.
“İstihdamda kadın erkek çeşitliliğinde dengenin sağlanması gerekli”
Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşması ve kalkınma odaklı bir ekonomik model oluşturması için kadın sizce ne anlama geliyor?
Sürdürülebilir ekonomik kalkınma için başta doğru şekilde yapılandırılan istihdam ve yapılan yatırımların oldukça önemli olduğunu düşünüyorum. Bunun için istihdamda kadın erkek çeşitliliğinde dengenin sağlanması gerekli.
Genel olarak hayattaki edinimlerimi, başarılarımı, kazanımlarımı ilgili ve meraklı kişiliğime borçluyum. Ayrıca, herhangi bir konuda tutucu olmamaya özen gösteriyorum. Yeniliklere açık ve meraklı bir insanın farkındalığı da yüksek olur diye düşünüyorum. Gençlere, başta kendilerini sonra çevrelerini sorgulayarak, eleştirerek ilerlemelerini bunun yanında meraklarını yitirmemeleri ve yeniliklere açık olmalarını önerebilirim.
Yorum Yazınİçerik hakkında ki düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz.